The Trooper oor Turks

The Trooper

Vertalings in die woordeboek Engels - Turks

The Trooper

" The trooper ", Iron Maiden.
" The Trooper, " Iron Maiden.

voorbeelde

Because the troopers out there, they don't believe me.
Çünkü dışarıda bekleyen şu polisler bana inanmıyor.

They're the troopers on the left.
Soldaki trooperlar onlar.

Anakin spent the rest of the night inspecting the troopers.
Anakin gecenin geri kalanını birlikleri teftiş etmekle geçirdi.

He found a small clearing and sat on a rock, inviting the trooper to sit beside him.
Küçük bir açıklık bulup bir kayanın üzerine oturdu, askere de yanına oturmasını söyledi.

Tell the trooper I said, " sorry for the mess. "
Polisler gelince dağınıklık için özür dilediğimi söylersin.

Those are the men the troopers were looking for.
Bunlar askerlerin aradıkları adamlar.

Executed like the troopers below
Aşağıdaki askerler gibi öldürülmüşler

The troopers brought them for you.
Onları polisler senin için getirdi.

Oh, the troopers told them everything.
Eyalet polisi her şeyi anlatmış.

Give the troopers a chance to search.
Eyalet polisine araması için bir şans ver.

He would leap out of his car and go for the trooper’s gun.
Arabasından dışarı fırlayacak ve polisin silahına sarılacaktı.

We found the troopers cruiser.
Eyalet Polisi devriye arabasını bulduk.

The troopers came.
Askerler geliyordu.

The trooper says they're calling parents.
Polis ailelerimize haber vereceğini söylüyor.

Some of the troopers have been acting a little strange lately.
Bazı askerler son zamanlarda tuhaf davranışlar sergiliyorlar.

Check your equipment. Then check the equipment of the trooper next to you.
Kendi ekipmanınızı ve yanınızdaki askerin ekipmanını kontrol edin.

"""Spoke to a couple of the troopers who worked with her."
"""Onunla çalışan birkaç memurla konuştum."

The troopers are clearing the first zone now.
Polisler şuan ilk bölgeyi kontrol ediyor.

The troopers waited, but the longed-for communication with the generals did not come.
Askerler bekledi, ama generallerden bekledikleri çağrı bir türlü ulaşmadı.

I mean, the trooper saw you put the body in the back of your pickup truck.
Polis memuru seni cesedi kamyonetinin arkasına koyarken görmüş.

The troopers wouldn't manage to get off even a single shot.
Askerlerin tek atış yapmaya bile şansı olmazdı.

You new deputies, you check with the troopers.
Yeni gelenler, polislere kendinizi tanıtın.

Let the troopers have it.
Bırakalım onu eyalet polisleri alsın.

Didn't all the troopers in the firing squad volunteer?
Tüm erler idam mangası için gönüllü olarak girmedi mi?

I'll declaim them over the graves of the troopers guarding the waterholes.
Kaynak sularını koruyan asker mezarları hakkında gerekeni söylerim.