kew (I)
kew oor Turks
kew
ku
keklik, yaranın iyileşme hali, siyah gri renk karışımı.
Vertalings in die woordeboek Koerdies - Turks
keklik
çilkeklik
açık mavi
m 1. yara iyileşmesi 2. dağ (iyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık veya sıcak kompres) ~ dan (an jî dîtin) yara iyileşmeye yüz tutmak * birîn kew daye yara iyileşmeye yüz tutmuş ~ girtin yara iyileşmeye yüz tutmak ~ lê hatin yaraya sıcak kompres iyi gelmek * kew li birîna min nayê ~a xwe dîtin (an jî girtin) yara iyileşmeye yüz tutmak
eti için avlanan tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş.
keklik, yaranın iyileşme hali, siyah gri renk karışımı. 1- keklik. * kew negirtî ye got : "li te bexş e" atasözü. * kew rûyê kewê dixwîne. atasözü. * kewê bestî : bir yere bağlanarak öteki keklikleri avlamakta kullanılan keklik. * kewê ribat : cesur keklik, avcı keklik. * kewê serdar : kewê bestî'yi bekliyen ikinci fakat ondan tecrübesiz olan keklik. * kewê gozel : renkli keklik. * kewê marî : dişi keklik. * kewê nêr : horoz keklik. * kewgir : keklik avcısı. * nêçîra kewan : keklik avı. * kewqender : sarımtrak renkte ince zayıf bir cins keklik, bn. çîr. 2- mavi, mavi renk. bn. şîn. 3- bazı bitkilerin uçuşarak dağılan tüylü tohumları.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Kew
Vertalings in die woordeboek Koerdies - Turks
Keklik
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Prenteboek
![](https://glosbe.com/fb_img/80x80/kd410391_wikimedia_2793290512088025610_Perdix_hodgsoniae_John_Gould.jpg)
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Geen voorbeelde gevind nie, oorweeg dit om een by te voeg.