iyimserlik oor Bosnies
İyimserlik
Vertalings in die woordeboek Turks - Bosnies
Optimizam
İyimserlik her denklemi zayıflatır.
Optimizam oslabljuje svaku jednačinu.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Nietzschean'lar iyimserliğe inanmaz.
Ali ti znaš sve o impulsu ubistva, zar ne, pucaču?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sanırım iyimserlik senin doğana aykırı.
Na novom sivom odijelu imam masnu m rljuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Köhler de Makedonya' nın Avrupa Komisyonu (AK) tarafından olumlu şekilde değerlendirilerek AB katılım müzakerelerini başlatma tarihi alacağı konusundaki iyimserliğini dile getirdi
Već dugo vremena se to skupljalo...... ali sam konačno donio odlukuSetimes Setimes
Terörist Enver el Evlaki' nin ölüm haberi Türkiye' ye ulaşınca, pek çok kişi bunun El Kaide ve diğer terör örgütleri için ciddi bir düşüşün başlangıcı olması yönünde iyimserliğini dile getirdi
Dakle, završili smo ovdeSetimes Setimes
Sonsuz iyimserlikle dolu bir canavarım ben.
Oduvijek smo prijatelji i sada ti se odjednom sviđaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ancak başlardaki iyimserlik kısa sürede yerini yaygın eleştirilere bırakırken, gözlemciler üçlüyü zımni olarak ülkeyi bölmeye hazırlanmak ve sadece uluslararası yetkililerin BH' nin AB yolundaki ilerlemesine ilişkin gözlemlerini yatıştırmak amacıyla aceleyle hazırlanmış bir belgeyi imzalamakla suçladılar
Jutro je pred nama dijeteSetimes Setimes
Ekonomik duruma rağmen, Kosovalı Arnavutlar iyimserliklerini sürdürüyor ve % # ü işlerin önümüzdeki iki yıl içinde düzeleceğine inanıyor
Ukrali su mu psa!Setimes Setimes
Ancak yine de, Rumen gençlerinin ülkelerinin geçmişine hâlâ ilgi duymalarına ve biyografisinin Frankfurt Kitap Fuarı' ndaki satışına katılmalarına dikkat çekerek " iyimserliğini " korumuştu
Izvućićemo te odavdeSetimes Setimes
Bazı analistler bu tür bir senaryonun önlenebileceği konusunda ihtiyatlı bir iyimserliği sürdürüyorlar
Trebao si nam biti zaštita?Setimes Setimes
Toplantıdan sonra düzenlediği basın toplantısında Tusk, " Hırvatistan AB' ye katıldığında, AB' nin geleceği açısından önemli bir iyimserlik ve güven dalgası gelecek. " dedi
Žalim, ovo je privatna sobaSetimes Setimes
İhtiyatlı iyimserlikten yana olan gözlemciler, bu yılki görüşmelerin birleşme ile sonuçlanmaması halinde, birleşmenin asla gerçekleşmeyebileceğini söylüyor
O, da?I ja te radije ne bih razbioSetimes Setimes
Avrupa Entegrasyon Bakanı Vlora Citaku ihtiyatlı bir iyimserlik içinde
Karteli iznajmljuju privatne firme za osiguranja iz Kolumbije, Rusije, MeksikaSetimes Setimes
Senin en çok takdir ettiğim yanın iyimserliğin olmuştur.
Šta to znači?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
BH Savunma Bakanı Selmo Cikotiç, askeri mallar konusunda Eylül ayından önce nihai bir anlaşmaya varılabileceği yönünde ihtiyatlı bir iyimserlik ifade ediyor
Svuda ima krviSetimes Setimes
Cohu adlı STK' dan Avni Zogiani, iyimserliğin Kosova' nın uzun bir baskı döneminden sonra gelen iki yaşındaki bağımsızlığına dayandığını söyledi
Na ovaj ili onaj način, doći će po svoje pareSetimes Setimes
İnzko, " Siyasette yeni bir dönem başladı, iyimserlik, umut geri geliyor
Idem nači sitnoSetimes Setimes
Salı günü konuşan Kıbrıs Rum lider, " Bu müzakereler yoluyla, üzerinde uzlaşma sağlanmış bir çözümün mümkün olacağı konusundaki iyimserliğimi sürdürüyorum. " dedi
Mislim da se slažete sa mnom.Sada je posao na prvom mjestuSetimes Setimes
Hükümetin geçtiğimiz günlerde devlet tahvili çıkarması Yunan ekonomisi hakkında bir iyimserlik ölçütü oluştururken, hükümetin bu ay aldığı kemer sıkma tedbirlerinin karşılığını verdiği görülüyor
Moj veoma specijalni drugSetimes Setimes
Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı Genel Müdürü Tanos Dokos ihtiyatlı bir iyimserlik göstermekle birlikte, Yunanistan' ın reform yapıp büyümeyi canlandırması gerektiğini ve ayakta kalmak için kurtarma kredileri ve ek tasarruf tedbirlerine güvenemeyeceğini söyledi
Čekajte mene!Setimes Setimes
Tatbikatı siyasi açıdan önemli gören Cikotiç gibilerin iyimserliğinin dışında # deki # harekatı yüzünden yerel halktan eleştirilere de maruz kaldı
Hajdemo, HobitiSetimes Setimes
BM elçisi Martti Ahtisaari Kosova planını açıklamaya hazırlanırken, eyalette ihtiyatlı bir iyimserlik hali hakim
Imaš bolove u stomakuSetimes Setimes
Bu durum krizden önceki yaygın iyimserlik ortamında önemli olmamasına karşın, karışıklık başladığında banka müfettişleri şirket bilançolarını ve hesap defterlerini daha dikkatle incelemeye başlayınca soruna dönüştü
Nazvali su to artiljerijskim napadomSetimes Setimes
Bu da Hırvat başkentine iyimserlik duygusunu geri getirdi
Ako neć eš ništa jesti, odjebiSetimes Setimes
Muhalefet, iktidar çoğunluğunun beklenen aday statüsüyle ilgili iyimserliğini paylaşmıyor
Nakon što je otac spavao sa tobom, to te je traumatiziraloSetimes Setimes
Üniversite seçeneklerinin genişlemesi konusundaki iyimserliğe rağmen, bazı eğitim uzmanları özel kurumların kalitesini sorguluyor ve devlet seçeneğinin arkasında duruyorlar
Pasulj u tsunt?Setimes Setimes
125 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.