üzüntü, keder, hüzün, acı, dert, kederlenmek, üzülmek
sorrow
acı, keder, üzüntü oor Engels
acı, keder, üzüntü
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
grief
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Birbirimize acı, keder ve üzüntü vermekten başka bir şey yapmadık.
But then, I got tangled in my own netjw2019 jw2019
Bu iyileştirme süreci, Tanrı’nın yeni sisteminde insanların yüreklerinde nefret, acı, keder ve üzüntü duyguları hiç kalmayana dek devam edecek.
At the same time, T-Systems, the operator of the multiplexes used by the commercial broadcasters, would also be able to draw an indirect benefit from the measurejw2019 jw2019
Gelişim ve kendini gerçekleştirme acı, üzüntü, keder ve kargaşa olmadan olabilir mi?
It' s a bit late to worry about that. òLiterature Literature
Birbirimize acı, üzüntü ve keder yaşattık.
Agreement between the Government of the Republic of Croatia and the Government of Ireland on air transport, initialled at Dublin on # December # (hereinafter referred to as Croatia-Ireland Agreementjw2019 jw2019
Bir çocuğun vakitsiz ölümü büyük üzüntü, acı ve kedere yol açar.
Exports of olive oil from the Community shall be subject to the presentation of an export licencejw2019 jw2019
Gerçekten de üzüntü dolu bir gün. Çünkü kardeşimiz Mario'nun ölümü yüreklerimizi acı ve kederle doldurdu.
Make sure Prado doesn' t talk to the authoritiesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
6 sinne gevind in 3 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.