bisiklete binmek oor Engels

bisiklete binmek

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

cycle

werkwoord

Bisiklete binmek iyi egzersizdir. Ayrıca, havayı kirletmez.
Cycling is good exercise. Moreover, it doesn't pollute the air.

bicycle

werkwoord

Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak aptalca bir şey.
Riding a bicycle without brakes is a stupid thing to do.

Soortgelyke frases

bisiklet, bisiklete binmek, bisikletle gezmek
bicycle

bisiklet, motosiklet, bisiklete binmek, bisikletle gezmek
bike

voorbeelde

Tek tekerlekli bisiklete binmek çok iyi olmadığım bir şey.
Riding a unicycle is one thing I'm not very good at.

Ayrıca bisiklete binmekle ilgili ne derler bilirsin.
And you know what they say about riding a bicycle.

Yazı yazmak bisiklete binmek gibidir; insan yıllarca eline kalem alma sa bile unutulmaz.
Writing is like riding a bicycle: you don’t forget how, even if you go for years without doing it.

Fakat trafik mahkemesi onun tutkusunu ve rüyasını destekliyordu; bisiklete binmek ve bir Slammer.
But traffic court supported his passion—trail biking—and his dream—a Slammer.

Bisiklete binmek gibi değil mi?
It's like riding a bike, right?

Bisiklete binmek hoşuma gider.
I like riding a bike.

Bisiklete binmek mi istiyorsun?
Want to ride it?

Çin’in ekonomisi büyüdükçe insanlar da bisiklete binmek yerine araba kullanmayı tercih ediyorlar.
As the Chinese economy grows, people are choosing to drive automobiles rather than ride bicycles.

Aynı bisiklete binmek gibi.
It was like riding a bicycle.

Bisiklete binmek ya da şiddetli bir çocukluk travması gibi.
It's like riding a bike, or severe childhood trauma.

Bisiklete binmek, traş olmak, .. lastik değiştirmek, mastürbasyon yapmak.
How to ride a bike, how to shave, how to change a tire, how to masturbate.

Hayır, bisiklete binmek istemiyorum!
No, I don't want to be riding a bicycle!

Bir süredir çalmadım, ama herhalde bisiklete binmek gibidir.
I didn't play in a while, but should be like riding a bike, right?

Adli bir inceleme yürütmenin bisiklete binmekle alakası bile yok.
Uh, conducting a forensic examination bears no resemblance to riding a bicycle.

Evrakta sahtecilik, bisiklete binmek gibidir.Asla unutmazsın
Forgery' s like riding a bicycle, you never forget how

Bisiklete binmek gibi olduğunu söyleme çünkü hayatımı kurtarmak için bisiklete binemem.
And please don't say it's like riding a bike, because I can't ride a bike to save my life.

Ben sorun olmaz sen benim ikincil duman, Ed, birlikte ama bisiklete binmek olabilir önce ben kendi haddeleme.
I won't trouble you with my secondary smoke, Ed, but I was rolling my own before I could ride a bicycle.

Bisiklete binmek gibidir.
It's like riding a bike.

Bisiklete binmek veya at sürmek daha az acı çekmek ve daha az iş yapmaktır.
Biking or riding requires less suffering and less work.

Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
I don't like riding a bicycle very much.

Bisiklete binmek gibiydi.
It was just like riding a bike.

Bisiklete binmek gibi.
It's like ridin'a bike.

Tıpkı bisiklete binmek gibi.
It's... it's like riding a bike.

Bisiklete binmek gibi.
Well, it's kind of like riding a bike.

"""Yaşam, bisiklete binmek gibi bir şey."
“Life is like riding a bicycle.