mezar taşı oor Engels

mezar taşı

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

gravestone

naamwoord

Bir mezar taşını parçalamak herhangi bir mezar taşını bulunduğu yerden kaldırmak kötü bir eylemdir.
To tear a gravestone, any gravestone, from where it sits is an act of evil.

headstone

naamwoord

Ama mezar taşları yükseldiği sürece adamın biri daha kötüsünü yapabilir.
But, as far as headstones go, a man could do a lot worse.

tombstone

naamwoord

Bu mezar taşı hala senin mezar taşın olabilir.
This tombstone could still be in your future.

monument

naamwoord

İnanın bana, bunlar benim parlak kişiliğimin anıtları değil, aksine canilerin aptallığının mezar taşları.
Believe me, they are not monuments to my brilliance, but tombstones to the stupidity of criminals.

Mezar taşı

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

headstone

naamwoord

sepulchral monument

Mezar taşının hemen yanına ölü bir kuzgun bırakılmıştı.
A dead raven nailed to the ground next to his headstone.

Soortgelyke frases

mezarlarda ayak ucundaki taş.
footstone

mezar taşı.
tombstone

mezar taşı .
gravestone

mezar taşı yazısı
epitaph

voorbeelde

Mezar taşımdaki yazı Winston Churchill tarafından şahsen yazıldı:
My epitaph written by no less a person than Winston Churchill:

Bana daha çok, mezar taşı gibi geliyor.
Sounds more like a tombstone to me.

Daha sonra bunu kardeşinin mezar taşına yazdırtmak istedi, ama kimse izin vermedi; ben bile.
Later she’d want to put that on his gravestone but no one would let her, not even me.

Hiç tanışmadığımız amcamız tarafından yapılan bir mezar taşı.
Yep. Put up by our uncle, a man that we've never even met.

Eğer bu sizin için de uygunsa bir mezar taşı almak isterim.
And if it's all right with you, I'd like to buy a stone.

Bu güzel bir mezar taşı mı?
Is this a nice headstone?

Hades bana üç isim seçip onları mezar taşlarına kazımamı istedi.
Hades told me to pick three names and chisel them onto the headstones.

" Sözünü yerine getirmeyenlerin mezar taşı olmaz.
" No epitaph is deserved for those who do not keep their promises. "

Bunu mezar taşına yazdırırım
I' il be sure to carve that into your tombstone

İnsanların mezar taşlarına yazdırmayı istediği komik şeyleri not alırdı.
He used to save funny things that people wanted to have put on their tombstone.

Bu mezar taşlarını gördünüz mü?
Have you seen these gravestones?

Evet, mezar taşını değiştiriyorum.
Yeah, I'm changing the headstone.

Mezarını kazdılar. Mezar taşına şöyle yazdılar:
Then all the dogs came running And dug the dog a tomb –

" mezar taşının betonu olurum. "
and get poured into your tomb

Tamam, haydi bir mezar taşı bulalım.
Okay, let's find a tombstone.

Yani mezar taşında gerçek adı olmayacak mı?
So he doesn' t get his own name on his headstone?

Mezar taşlarını sökmüşler.
They ripped out the gravestones.

Mezar taşımın üzerine şundan başka bir şey yazılmasını istemiyorum:
I desire no other inscription over my gravestone than...

Ağaçların veya mezar taşlarının arasına koşup da kendimi ele vermeyi göze alamıyordum.
I couldn’t chance running into a tree or a tombstone in the dark and knocking myself out.

Mezar taşından para kazanıyor.
Strictly cash on the gravestone.

Mezar taşı yosun ile kaplıydı.
The gravestone was covered with moss.

Kim olduğundan ve nasıl öldüğünden...... tam olarak emin olmamakla beraber mezar taşından okuyabildiğimiz...... tek şey Aurelia, # idi. "
I cannot but wonder who she was...... and how she came to die here, for the headstone reads simply...... ' Aurelia, #. " '

Willoughby hiç yardımcı olmadı; mezar taşı gibi dişlerini göstererek, zenciler gibi güldü.
Willoughby was no help; he laughed niggerishly, showing tombstone teeth.

Mezar taşlarını temizleme işi var mı?
Got any work cleaning tombstones?

Mezar taşını kim değiştirtti?
Who replaced it?