kahverengi
Definisie in die woordeboek Turks

kahverengi

sinonieme

kahveyi

Kahverengi

Prenteboek

voorbeelde

Advanced filtering
Konjenital eritropoetik porfiri, porfirinlerin dişlerde tortulaşmasına sebep olur ve kırmızı-kahverengi renklenme meydana gelir.WikiMatrix WikiMatrix
Kahverengi Ajah’ın inanmasını istediğimiz sahte hikâyelerimizin olmaması yazık,” dedi hafif bir sesle.Literature Literature
Besbelli inatçı bir hayvan olan genç kahverengi kurt da geri geldi.Literature Literature
Bizler anlamaya yaklaştık ve kanıtlamaya, ki bugün gördüğümüz o kahverengi katman Leonardo da Vinci tarafından yapılmadı, bu da bize yanlızca bir başka çizim bıraktı, ki onu 5 asırdır göremiyorduk işte, teknoloji sağolsun.ted2019 ted2019
Dört paçası beyaz, her yeri kahverengi burada da beyaz bir leke var. Böyle.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Savaş alanında, bize bakıyorum beyaz, siyah, kahverengi, sarı... Amerika'nın bu olduğunu biliyorum.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Siyah saç, kahverengi gözler, adresi 2800 Fountain yazıyor.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dişi ve genç kuşlar, daha soluktur ve kahverengi tonlar hakimdir.WikiMatrix WikiMatrix
Bu, pizza yerinde ki, kahverengi gömlekli beyefendi, o, uh...OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onun o güzel kahverengi gözlerini oyup.. onu s.keceğim ta ki beyni kulaklarından dökülene kadar.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" En siyah siyah, en açık kahverengine yakın değildir.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Elmasların dördü beyaz, dördü siyah ve geriye kalanları kırmızı, mavi, sarı ve kahverengiydi.Literature Literature
Kahverengi banka zarfından otuz tane yüz dolar çıkardım ve diğer yirmi banknotu geri koydum.Literature Literature
Bir doktorla bir öğretmenin kızıydı, boyu bir elli dokuzdu, ağırlığı kırk beş kiloydu, saçı ve gözleri kahverengiydi.Literature Literature
Güzel kahverengi.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çimler biraz kahverengi gözüküyorOpenSubtitles OpenSubtitles
Sonunda, ıssız bir yan sokakta, onun ardından kahverengi taş bir yapının ön basamaklarından bodruma indi.Literature Literature
Ancak buna rağmen, kahverengi bir ceket ve bej bir bluz çekip çıkardım.Literature Literature
Bu sabah, otelin çakıl taşlı otoparkına Angel Delaporte’un kahverengi spor arabası girdi.Literature Literature
"""Pekala, madenlere geri döndüğünüzde kapıya önce iki, sonra üç kez vurun,"" diye açıkladı kahverengi sakallı cüce."Literature Literature
Ya çok sıcak bir gezegendir ya da çok soluk bir kahverengi cüce.Literature Literature
Ama bu, bir Kahverengi için bile inanılmazdı!Literature Literature
Tom kahverengi bir deri ceket giyiyordu.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Genç ve güzeldi, gül goncası gibi ağzı ve iri kahverengi gözleri, o giyim tarzıyla, bir hizmetkâr olamazdı.Literature Literature
Eflatun, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı boyaları karıştırınca açık kahverengi elde edersiniz?Literature Literature
204 sinne gevind in 10 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.

Beskikbare vertalings

af
Afrikaans
ak
Akan
mis_qab
Al Bakiyye
sq
Albanees
am
Amharies
ar
Arabies
hy
Armeens
ast
ast
ay
Aymara
az
Azerbeidjans
bki
Baki
ba
Basjkiries
eu
Baskies
be
Belo-Russies
bn
Bengaals
my
Birmaans
bi
Bislama
bs
Bosnies
br
Bretons
bg
Bulgaars