kumaş
Definisie in die woordeboek Turks
kumaş
[kumaʃ]
sinonieme
pamuk
grammatika
kumaş ( definite accusative kumaşı, plural kumaşlar)
(Noun) declension of kumaş
singular (tekil) | plural (çoğul) | |
---|---|---|
nominative (yalın) | kumaş | kumaşlar |
definite accusative (belirtme) | kumaşı | kumaşları |
dative (yönelme) | kumaşa | kumaşlara |
locative (bulunma) | kumaşta | kumaşlarda |
ablative (çıkma) | kumaştan | kumaşlardan |
genitive (tamlayan) | kumaşın | kumaşların |
kumaş (definite accusative kumaşı, plural kumaşlar) ;; declension of kumaş
chr:kumaş
singular (tekil) | plural (çoğul) | |
---|---|---|
nominative (yalın) | kumaş | kumaşlar |
definite accusative (belirtme) | kumaşı | kumaşları |
dative (yönelme) | kumaşa | kumaşlara |
locative (bulunma) | kumaşta | kumaşlarda |
ablative (ayrılma) | kumaştan | kumaşlardan |
genitive (tamlayan) | kumaşın | kumaşların |
Kumaş
Prenteboek
voorbeelde
Advanced filtering
Küçük salonun kapısı açıktı, meşe masanın üstünde beyaz, kare bir kumaş parçasından başka şey yoktu.Literature Literature
Üstü yıldızlarla işlenmiş yaldızlı kumaştan bir pelerine sarılı değil miydi?”Literature Literature
Elini sepete daldırıp kumaşın altında dolaştırdı ve dört, beş, altı portakal çıkardı.Literature Literature
Kot kumaş bir etek, mavi bir hırka giyiyordu.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yalıtkan kumaşlartmClass tmClass
— Bir makas getirin, yaranın olduğu yerin üstündeki kumaşı kesin, doktor yalnızca yaraya baksın.Literature Literature
Sigga’yla birlikte, bir ona bir bana, Natan’ın verdiği mavi kumaştan basit bir iş elbisesi...Literature Literature
Yüzüne beyaz bir kumaş sarılmıştı.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
"Bir sonraki bölümde gelin duvağına benzeyen uzun bir kumaşı eline aldı ve ""İşte bu,"" dedi."Literature Literature
Bu arada denizin kokusu, ıslak kumaşların, çıplak bedenlerimizin ve spermin kokusuna karışıyordu.Literature Literature
Astar kumaşı.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Erimiş kumaşa benziyor.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sene başına beş milyar metre pamuklu kumaş üretilmişti.Literature Literature
Kumaşa yeniden baktığımda, bunun Sovyetler Birliği’nin haritası biçiminde olduğunu gördüm.Literature Literature
Kafes işi [kumaş]tmClass tmClass
Bir kumaş arıyorum.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ne zaman bu kumaşla çalışmaya başladın?opensubtitles2 opensubtitles2
Kumaş seçimlerini siz mi yapardınız?opensubtitles2 opensubtitles2
Kumaşı bana veropensubtitles2 opensubtitles2
Ama en dikkat çekici özelliği, Romen tarzında pahalı kumaşlardan dikilmiş giysileriydi.Literature Literature
Hiçbir kumaşa dokunduğumda böyle hissetmemiştim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kumaş, her zaman adet kanının emilmesinde büyük role sahip oldu.WikiMatrix WikiMatrix
İnternet sitesine göre bu kumaşı Miami' deki on değişik moda evi...... vasıtasıyla elde edebilirizopensubtitles2 opensubtitles2
Yıldızlar bir buğu, parlak bir kumaş gibi; tek başlarına görünmezler.Literature Literature
Böyle kumaşı Delhi'de ya da Bombay'de bile bulamazsın.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
206 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.