Sofia oor Turks

Sofia

/sɔ.fja/ eienaam

Sofia (oblast)

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Sofya

eienaam

On voulait une rencontre avec le plus grand homme de Sofia.
Sofya'nın en önemli adamıyla bir toplantı yapmak istedik.

Sofya ili

Sofia (oblast)

sofia

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

sofya

On voulait une rencontre avec le plus grand homme de Sofia.
Sofya'nın en önemli adamıyla bir toplantı yapmak istedik.

Soortgelyke frases

Lokomotiv Sofia
Lokomotiv Sofya

PFK Levski Sofia
Levski Sofya

Sofia Coppola
Sofia Coppola

FK CSKA Sofia
ÇSKA Sofya

Sofia Rotaru
Sofia Rotaru

voorbeelde

On vient de trouver le père de l'enfant de Sofia.
Sanırım Sofia'nın bebeğinin babasını bulduk.

Sofia était comme une petite fille pour moi.
Sofia, benim için bir torun gibiydi.

Sofia, la nuit dernière j'avais peur que Josh se marie parce que j'avais des sentiments pour lui.
Geçen gece Josh evlenecek olduğu için çılgına dönen bendim çünkü ona karşı bir şeyler hissediyordum.

Oh, Sofia, c' est bon de te revoir chez nous
Bayan Sofia, sizi evde görmek ne kadar güzel

Quel genre de commerce, Sofia?
Ne tür bir işti bu Sofia?

À part Sofia Kovalenko et les personnes ici présentes, y a-t-il d'autres personnes qui savent que nous nous rencontrons aujourd'hui?
Sofia Kovalenko ve bu odadaki insanlar haricinde bilgin dahilinde, burada bizimle bu buluşmayı yapacağını bilen birileri var mı?

Elle meurt d'un cancer, en 2002 à Sofia.
2002 yılında, Paskaleva Sofya'da kanserden öldü.

Mme Millie a une voiture, et c' est Sofia qui lui apprend à conduire
Reis Bey Bayan Millie' ye bir araba aldı, Sofia da ona sürmesini öğretiyor

À l'aide, Sofia, s'il te plaît!
Bana yardım et, Sofia, Lütfen!

Passe le bonjour à Sofia de ma part.
Sofia'ya selam söyle.

Sofia et moi avons été mis en concurrence pour la même recherche de laser.
Sofia ve ben, aynı lazer araştırmasında rakiptik.

Il ne faut pas brusquer le maître, Sofia.
Ustayı acele ettiremezsin Sofia.

Voici ma colocataire, Sofia.
Bu ev arkadaşım Sofia.

Bien sûr, Sofia.
Tabii ki Sofia.

Soeur Sofia t'a vraiment aidée, pas vrai?
Rahibe Sofya'nın gerçekten yardımı oldu, değil mi?

Bonjour, Sofia.
Günaydın, Sofia.

Je crois qu’ils se sont brouillés au sujet de la nomination du comte Magistrati comme ministre à Sofia
“Sanırım Kont Magistrati’nin Sofya’ya elçi atanması sorunundan ötürü bozuşmuşlar.”

Il goûte comme des poils de barbe et la sueur de Sofia.
Tadı Sofia'nın teri ile karışık sakal gibi.

Il jouait au poste de gardien de but, pour le CSKA Sofia notamment.
Daha sonra sırasıyla Beroe Stara Zagora, CSKA Sofia kulüplerinde oynadı.

Elle était... à Sofia, la nuit du rendez-vous.
Yakaladım, Sofya'da buluşmanın yapıldığı gece.

Donnez-moi Scylla, ou il restera là, à regarder Sofia se faire trancher la gorge.
Ya Scylla'yı verirsin, ya da Sofia'nın boğazının kesilmesini izler.

Sofia, s'il te plait ne fais pas ça.
Sofia, lütfen bunu yapma.

(Sofia) – La Bulgarie a entrepris un « Plan d’endiguement » pour réduire le nombre des demandeurs d'asile dans le pays, a déclaré Human Rights Watch dans un rapport publié aujourd'hui.
(Sofya) – İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) bugün yayınladığı bir raporda Bulgaristan'ın, ülkedeki sığınmacıların sayısını azaltmak amacıyla, bir "Çevreleme Planı" yürüttüğünü belirtti.

Sofia ne m'a pas demandé si ça m'ennuyait qu'elle amène sa fille pendant les vacances.
Sofia hiç bana sormadı, kızını okula ya da başka bir yere götürmesinin bir sakıncası olur mu diye.

"... [ Sofia ] s'est réveillée en sentant qu'[ Assange ] la pénétrait. "
"... [ Sofia ] [ Assange'ın ] içine girdiği hissiyle uyandı. "