çilo (I) oor Turks

ne kadar olsa * çilo be diya te ye ne kadar olsa annen ~ bû nasıl oldu ~ bûye nasıl olmuşsa * bê çilo bûye, li şikandina şûşeyê werqiliye nasıl olmuşsa, şişenin kırrıldığının farkına varmış ~ çêbû (an jî qewimî) nasıl oldu * bûyer çilo qewimî? olay nasıl oldu? ~ kirin nasıl etmek (veya nasıl yapmak) * em çilo bikin? nasıl yapalım? ~ ku nasıl ki

nasıl olsa * sibehê çilo be wê bê nasıl olsa yarın geleceksin * çilo be dê rojek ev heywan bikirana qurban bir gün nasılsa bu hayvan kurban edilecekti

b nasıl (‘ne dediniz’ veya ‘iyi mi, beğendiniz mi’ anlamında) * çilo ye, baş e? nasıl, iyi oldu mu? * çilo, hûn dikarin careke din jî bibêjin? nasıl, bir daha söyler misiniz? ~ be

nasıl (işin zorunlu olduğunu belirtir) * çilo naçe dibistanê? okula nasıl gitmez?

nasıl (ben sana dememiş miydim, gördün mü?) * çilo ye, pirtûk a kê ye? nasıl, kitap kiminmiş?

nasıl (elbette, kesinlikle) * tu lê binêre wê çito here bak nasıl gidecek

nasıl (ne kadar çok) * tu bizanî ku ez çilo ji te hez dikim seni nasıl seviyorum bir bilsen

nasıl (bir hareketin yanlış biçimine duyulan şaşkınlığı belirtir) * hûn çilo hatin vir? siz buraya nasıl geldiniz? * piştî van kirinên di wî ez dê çilo nexeyîdim? bu yaptıklarından sonra nasıl kızmam?

h nasıl (bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılır) * min çilo û ji bo çi pirs pirsiye ez dizanim ben soruyu nasıl sorduğumu, niçin sorduğumu biliyorum

nasıl (bir kimse, bir olay veya bir konu için) * hûn kaxizekî çilo dixwazin? nasıl kâğıt istiyorsunuz? * keçeke çilo ye? nasıl kızdır?