facies oor Turks

facies

/ˈfa.ki.eːs/ naamwoord, werkwoord vroulike

Vertalings in die woordeboek Latyn - Turks

yüz

naamwoord

Faciem tuam recordor, sed nomen tuum non recordor.
Senin yüzünü hatırlıyorum ama senin adını hatırlamıyorum.

biçim

naamwoord

hava

naamwoord

sima · surat · çehre

Facies

Vertalings in die woordeboek Latyn - Turks

Yüz

Faciem tuam recordor, sed nomen tuum non recordor.
Senin yüzünü hatırlıyorum ama senin adını hatırlamıyorum.

Soortgelyke frases

medicamina faciei
kozmetikler

opus facere
çalışmak

iter facio
etmek · seyahat · yapmak · yolculuk

Systema faciebus agnoscendis
Yüz tanıma

De facto
de facto

elephantum ex musca facere
pireyi deve yapmak

de facto
de facto

Proelium apud Zalacum factum
Ez-Zellaka Savaşı

Medicamina faciei
Kozmetik

voorbeelde

Thomas praeceptor factus est.
Tom bir öğretmen oldu.

Fecit filium suum esse divitem.
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.

Haec mensa scriptoria e ligno facta est.
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.

Thomas multas imagines photographicas fecit.
Tom bir sürü fotoğraf çekti.

Hoc me facere oportet.
Bunu yapmam gerek.

Tom et Maria pensum suum iuctim fecerunt.
Tom ve Mary ödevlerini beraber yaptılar.

Didymus medicus factus est.
Tom bir doktor oldu.

In argentaria opus facit.
O bir bankada çalışıyor.

Ut dixisti, ita fecit.
O söylediğin gibi yaptı.

Si dives essem, iter facerem.
Zengin olsam, seyahat ederim.

Thomas id fecit.
Tom onu yaptı.

Filius eius in argentaria opus non facit.
Oğlu bir bankada çalışmıyor.

Faciem Thomae intuitus sum.
Ben Tom'un yüzüne baktım.

In benzoinopolio opus facio.
Ben bir benzin istasyonunda çalışıyorum.

Mater mea liba facit.
Annem kek yapar.

Thomas me de novo consilio certiorem fecit.
Tom bana yeni plandan bahsetti.

Nihil factum est.
Hiçbir şey olmadı.

Facies eius rubescebat.
Onun yüzü kızardı.

Per totam Galliam iter feci.
Fransa'yı tamamiyle seyahat ettim.

Pater, dimitte illis, non enim sciunt, quid faciunt.
Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Illud paegnium e ligno factum est.
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.

Feci quod potui.
Yapabileceğimi yaptım.

Quid facis?
Ne yapıyorsun?

Quid Solis die facis?
Pazar günleri ne yaparsın?

In nosocomio opus facio.
Hastanede çalışıyorum.