ruzie+maken oor Turks

ruzie+maken

Soortgelyke frases

ruzie maken
bozuşmak · kavga · kavga etmek · çekişmek

voorbeelde

Laten we geen ruziemaken.
Hiç tartışmamaya ne dersin?

Dus met wie gaan dwergen ruziemaken?
Yani cüceler kimlerle savaşırlardı?

Dixons zoon zag jullie ruziemaken op de avond dat hij gedood werd.
Bay Dixon'ın oğlu kendisinin öldürüldüğü gece sizi babasıyla tartışırken görmüş.

Maar er klonken geen ruziemakende stemmen in al dat kabaal, zodat het onnatuurlijk leek.
Fakat bütün bu şamatanın içinde hiç tartışma seslerinin duyulmaması, olağanüstü bir durum olduğunu gösteriyordu.

Geen ruziemaken.
Şimdi bunu tartışmayın.

Ik wil geen ruziemaken maar we moeten dingen bespreken.
Tartışmak istemiyorum ama konuşmamız gereken şeyler var.

Ik vind't niet leuk als jullie ruziemaken.
İkinizin tartışmasını sevmiyorum.

‘Ga nou niet ruziemaken, we komen te laat.
“Lütfen benimle tartışma, geç kalacağız.

Stop met ruziemaken.
Kavga etmeyi kesin.

Vertel ze dat ze moeten ophouden met ruziemaken.
Onlara artık tartışmayı bırakmalarını söyle.

Ik hoor ze door de muur heen ruziemaken!
Duvarların ardından tartışırlarken duyuyorum.

We mogen nooit in zijn bijzijn ruziemaken.
Bir daha asla ama asla, oğlanın önünde kavga etmeyeceğimize söz verelim.

Ik heb ze zover gekregen dat ze ruziemaken om Jha'Dur.
Gemilerin kaptanları Jha'dur'un kime iade edilmesi gerektiğini tartışıyorlar.

Willen jullie tweeën ophouden met ruziemaken?
Kavga etmeyi bırakır mısınız?

Blijf maar rustig ruziemaken tot ze komt.
O gelene kadar rahatça kavga edebilirsiniz.

Zijn jullie weer aan het ruziemaken?
Siz ikiniz yine mi kavga ediyorsunuz?

Hou op met ruziemaken, mijn ouders kijken toe.
Marshall, benimle tartışmayı kes.

Alleen maar ruziemaken.
Hep kavga edersin.

Waarom ruziemaken met de overheid?
Neden hükûmetle kavga edesin ki?

Ik wil meer bereiken dan het moederschap of ruziemaken met de slager.
Bebek arabası itip kasapla takılmaktan daha büyük planlarım var sadece.

Als ik weg ben, mogen jullie geen ruziemaken
Ben uzaklardayken, aranızda sorun olmayacak

De mensen met wie we het meest ruziemaken zijn vaak onze eigen familieleden.
Kavga ettiğimiz insanlar genellikle kendi ailemizdend ir.

Als u het niet doet, sterven er nog meer burgers terwijl wij ruziemaken.
Kabul etmezseniz, biz tartışırken daha pek çok sivil hayatını kaybedecektir.

Ik wil geen ruziemaken.
Kavga etmek için aramadım.

De moeder... alcoholist... ruziemakend met alle werksters
Anne-- Sarhoş... tüm hizmetçilerle tartışıyor