yaprakları döken ilaç
defoliant
yaprak döken oor Engels
yaprak döken
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
deciduous
en
of or pertaining to trees which lose their leaves in winter or the dry season
Yaprak döken ağaçlar, donmaya yatkın, narin yapraklarını döküyor.
The deciduous trees shed their delicate, frost prone leaves.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Kayınlar, meşeler ve diğer yaprak döken ağaçlar, ormanların üçte birini teşkil etmektedir; ağaçlandırma ile kozalaklı ağaçlar artış göstermektedir.
I may be the president, but there are protocols in place that I can' t just ignoreWikiMatrix WikiMatrix
Bunlar, İngiltere'nin yaprak döken ormanları.
But very little moneyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yaprak döken ağaçlar, donmaya yatkın, narin yapraklarını döküyor.
To what do I owe the honour of this visit?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Nehir kenarında yaprak döken ağaçlar var
Stop at the bar for a minuteopensubtitles2 opensubtitles2
Burada kızılağaçlar var, nesiller boyu büyüyen, yaprak döken ve kendi ölüsünden tekrar filizlenen ağaçlar.
I don' t need my brother fixing my problems, okay?Literature Literature
Ölen yapraklarını döken bir ağaç gibi ol.
from the grieved expression in your eyesTatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Herkes eski bir kuyudan ve o kuyuya yapraklar döken birinden söz ediyor.
The boy comes toOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Neden bir çok yaprak döken ağaç gövdesindeki kırılan noktadan filiz verir?
This is moccaccinoted2019 ted2019
Doğu Rusya' nın kışın yapraklarını döken ormanlarında...... kış mevsiminde avlanmak çok zorlaşır
Since the objectives of this Regulation, namely, to lay down rules and procedures applicable to goods brought into or out of the customs territory of the Community in order to enable the Customs Union to function effectively as a central pillar of the internal market, cannot be sufficiently achieved by the Member States and can therefore be better achieved at Community level, the Community may adopt measures, in accordance with the principle of subsidiarity as set out in Article # of the Treatyopensubtitles2 opensubtitles2
Nehir kenarında yaprak döken ağaçlar var.
And in the absence of Madame Edith please to welcome, from the Folies BergèresOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Daha serin mevsimsel iklime cevaben tropik bitkiler, yaprak döken bitkilere yerini verdi ve meralar birçok ormanları yerini aldı.
However, when can we expect to receive the response which we requested from the government on the report of the Committee on Aboriginal Peoples on aboriginal veterans?WikiMatrix WikiMatrix
Margaret adh, sonbaharda yapraklarını döken ağaçlara üzülen küçük bir kızla ilgili ünlü bir şiir vardır.
So what do we know so far?Literature Literature
Hepimizin bildiği, kışın yaprak döken ormanlar.
What kind of business?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bunlar, yurt içindeki yaprak döken ormanlar
Bench seat for front passengers (not including driveropensubtitles2 opensubtitles2
Doğu Rusya'nın kışın yapraklarını döken ormanlarında kış mevsiminde avlanmak çok zorlaşır.
Please, master, don' t send me awayOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yaprak döken ormanların bahardaki tomurcuklanması...... kozalaklı ve tropik yağmur ormanlarından da büyüleyicidir
If you go to Lowenstein thinking he' il call the governoropensubtitles2 opensubtitles2
Yaprak döken zehir, Samson.
Living with a Swiss cheese and rented childrenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tüm kuzey yarıkürede yaprak döken ormanlar değişiyor.
Also, key systems, processes and internal controls are in place.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kışın, yapraklarını döken bir ağaç.
Okay, you can' t dieOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sonbahardan ilkbahara kadar genelde yaprak döken ağaçların yoğun olduğu ormanlarda bolca bulunur.
Except in cases falling within Articles #, #, or #, Member States shall ensure that, where national regulatory authorities intend to take measures in accordance with this Directive or the Specific Directives, or where they intend to provide for restrictions in accordance with Article # and #, which have a significant impact on the relevant market, they give interested parties the opportunity to comment on the draft measure within a reasonable periodWikiMatrix WikiMatrix
Ve etrafında yaprak döken ağaçlar olacak.
Pretty gruesomeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tüm Kuzey Yarımküre' de yaprak döken ormanlar değişiyor
I' m disappointed, Auggie.Checkmate in three? You should' ve seen it comingopensubtitles2 opensubtitles2
Yaprak döken ormanlarda ilkbahar özeldir
The night is youngopensubtitles2 opensubtitles2
Gezegenimizin mevsimsel bölgelerinde yetişen yaprak döken ve kozalaklı ağaçlıklar dünyanın en geniş ormanlarıdır.
Both of them, and good people go to heavenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
32 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.