posta arabası oor Portugees

posta arabası

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

diligência

naamwoord

Sonra kendimi bir umudu ve posta arabasının yolunu gözlerken buldum.
E logo me encontrava observando às diligências e esperando.

Posta arabası

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Diligência

Posta arabasının içinde ne olduğu, hâlâ kafamı meşgul ediyor.
Continuo querendo saber o que tinha naquela diligência.

voorbeelde

“Burdan bir posta arabası geçeli ne kadar oldu?”
— Há quanto tempo passou por aqui uma sege de posta?

Benim gibi, posta arabası ayrıldıktan sonra.
Como eu, depois que a diligência partir.

Posta arabasındaki kız, benimle evlenmek üzereydi.
A garota que estava na diligência viajava para se casar comigo.

O zamandan beri posta arabası bileti için... para kazanmaya çalışıyorum
Desde então... eu trabalhava para... comprar a passagem da diligência

Posta arabası yarım saat önce gitti.
A diligência partiu faz meia hora.

Posta arabası seferleri buradan Sudrow's Wells'e kadar durduruldu.
A diligência ao Poço Sudro foi cancelada.

Posta arabası diye bir posta gidiyordu valla.
Ela quase tinha ele no ônibus!

... posta arabası soyuldu!
Roubaram a diligencia!

Posta arabası ne zaman burada olur?
Quando passará a diligência?

Posta arabası personeli # ila # arası alacak, evet
O carro do correio recolhe o pessoal às #: #.Exatamente

Posta arabası kayboldu!
A diligencia desapareceu!

Yarın öğlen kalkacak bir posta arabası var.
Tem uma diligência partindo ao meio-dia amanhã.

Posta arabası olayında bir tuhaflık vardı.
Houve algo peculiar, no incidente com a diligência.

Geçen hafta posta arabası çalıştırmak istiyordun.
Há uns dias, você queria ter uma linha de diligências.

James Çetesi, # ile # yılları, arasında, # adet banka, tren ve...... posta arabası soygunları gerçekleştirmiştir
O gang do James cometeu mais de # roubos a bancos, comboios e carruagens...... de # a

James Çetesi, 1867 ile 1881 yılları, arasında, 25 adet banka, tren ve posta arabası soygunları gerçekleştirmiştir.
A gangue do James cometeu mais de 25 roubos a bancos, trens e carruagens de 1867 a 1881.

Posta arabası geldi.
O carrinho do correio está a circular.

Ayın bir hayli yükselmiş olduğu görülüyor, ışığında bir posta arabası geçip gidiyordu.
Já se via a lua a uma certa altura, um carro do correio passava na sua luz.

Posta arabası geldi.
A carruagem chegou.

Acele et, Ebenezer. Posta arabası gidiyor.
Vem, Ebenezer, a última carruagem está partindo.

Posta arabası gelmek için parayı nereden bulmuş?
Como ela arranjou o dinheiro da diligência?

“Posta arabası ve özel uşağınla.”
— Com sua carruagem e seu criado

Hey sürücü, Doğuya giden posta arabası buradan ne zaman geçer?
Quando passa a próxima diligência para o leste?

Posta arabası hızlandıkça takip edenler de hızlanıyor; onca adam, at, köpek... hepsi birlik olmuş, peşlerindeler.
Quanto mais corria a velha diligência, mais corriam seus perseguidores — cavalos, homens, cães, unidos na caça.

Posta arabası soyuldu
A diligência foi assaltada