adam
Definisie in die woordeboek Turks
adam
/ɑ.dɑm/, a'dam
Definisies
Masa oyunlarında kullanılan bir parçanın genel adı.
sinonieme
insan · eş · herif · insan · koca · zat · zevat
grammatika
adam ( definite accusative adamı, plural adamlar)
(Noun) null
adam (definite accusative adamı, plural adamlar) ;; declension of adam
possessive forms of adam
| singular (tekil) | plural (çoğul) | |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | adam | adamlar |
| definite accusative (belirtme) | adamı | adamları |
| dative (yönelme) | adama | adamlara |
| locative (bulunma) | adamda | adamlarda |
| ablative (ayrılma) | adamdan | adamlardan |
| genitive (tamlayan) | adamın | adamların |
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | adamım | adamlarım |
| definite accusative (belirtme) | adamımı | adamlarımı |
| dative (yönelme) | adamıma | adamlarıma |
| locative (bulunma) | adamımda | adamlarımda |
| ablative (çıkma) | adamımdan | adamlarımdan |
| genitive (tamlayan) | adamımın | adamlarımın |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | adamın | adamların |
| definite accusative (belirtme) | adamını | adamlarını |
| dative (yönelme) | adamına | adamlarına |
| locative (bulunma) | adamında | adamlarında |
| ablative (çıkma) | adamından | adamlarından |
| genitive (tamlayan) | adamının | adamlarının |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | adamı | adamları |
| definite accusative (belirtme) | adamını | adamlarını |
| dative (yönelme) | adamına | adamlarına |
| locative (bulunma) | adamında | adamlarında |
| ablative (çıkma) | adamından | adamlarından |
| genitive (tamlayan) | adamının | adamlarının |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | adamımız | adamlarımız |
| definite accusative (belirtme) | adamımızı | adamlarımızı |
| dative (yönelme) | adamımıza | adamlarımıza |
| locative (bulunma) | adamımızda | adamlarımızda |
| ablative (çıkma) | adamımızdan | adamlarımızdan |
| genitive (tamlayan) | adamımızın | adamlarımızın |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | adamınız | adamlarınız |
| definite accusative (belirtme) | adamınızı | adamlarınızı |
| dative (yönelme) | adamınıza | adamlarınıza |
| locative (bulunma) | adamınızda | adamlarınızda |
| ablative (çıkma) | adamınızdan | adamlarınızdan |
| genitive (tamlayan) | adamınızın | adamlarınızın |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | adamları | adamları |
| definite accusative (belirtme) | adamlarını | adamlarını |
| dative (yönelme) | adamlarına | adamlarına |
| locative (bulunma) | adamlarında | adamlarında |
| ablative (çıkma) | adamlarından | adamlarından |
| genitive (tamlayan) | adamlarının | adamlarının |
Adam
Prenteboek
voorbeelde
Advanced filtering
Dorcas’a, Lord Qyburn’ü bulması ve adamı derhal oraya getirmesini söyledi.Literature Literature
Elbette o sırada adamın öldüğünü bilemezdi.Literature Literature
Eğer adamların zekiyse, kendi başlarının çaresine bakarlar.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
“Yaşlı Gregory çok acımasız bir adam,” dedi Alice.Literature Literature
Sonra adam, hikayesini anlatmak üzere geri dönmüştü.Literature Literature
“Bak,” dedi Edwin, “o rezil küçük adam benim kol saatimi yürüttü.Literature Literature
Evlenmem gereken adam dışında birisiyle özellikle.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sen dünyanın en iğrenç adamısın... ve ben seninle evliyim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Adam parçalanmış elbiseler içindeydi.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Bu adama kredi açopensubtitles2 opensubtitles2
Ne bambaşka bir adamdı şu Zacharius!Literature Literature
Adama bir çeyreklik vermek onun hayatını değiştirmeyecek.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
“Gerçi yüzde yüz emin değilim ama, bu adamın elinde bir uzaktan kumanda var gibi.”Literature Literature
Aslında, o ormanda çoğu adamdan hemen her şey gizlenebilirdi.Literature Literature
Şimdiden görünmez olan şu adamların bu denize açıldıklarını düşün bir de!”Literature Literature
İki numaralı adam olarak, çok zavallı görünüyorsun.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Algılaması zayıf...... yaşlı bir adamımopensubtitles2 opensubtitles2
şerefsiz birkaç adam Batı' nın yazılmamış raconunu sınamak için bekliyorlardıopensubtitles2 opensubtitles2
Gözleri “sert” ve “emredici” idi: adam kızın duygusal tipini gayet iyi anlıyordu.Literature Literature
Camide bana, senin, doğru adam olduğunu söylüyorlar.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soldaki sandalyede bir adam oturuyordu.Literature Literature
Adamla anlaştık.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Jon’un etrafında yeterince adam olacaktı; iş kan dökmeye gelirse, fazladan iki adam bir şey değiştirmezdi.Literature Literature
Adam dün ne dedi?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Mary Frank, öyle adamların başlarından geçeni bilemezsin.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
216 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.