voorbeelde
Advanced filtering
Söylememe gerek yok, bu maceraya davet edilmemiştim.Literature Literature
Germain bu akşam yemeğe davet edilmemişti.Literature Literature
Sovyetler Birliği zaten konferansa davet edilmemişti.Literature Literature
Sonunda gerçeği kabullenmeye mecbur kaldım: Davet edilmemiştim.LDS LDS
Davet edilmemiştim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İlkokul üçte, ikizler henüz hiçbir sınıf arkadaşlarının doğum gününe davet edilmemişlerdi.Literature Literature
Sanırım burada bir çay partisi olmalı ve biz davet edilmemişizopensubtitles2 opensubtitles2
Zemindeki özel galeriye hiçbir zaman davet edilmemişti.Literature Literature
Davet edilmemiştin.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ama o yalnızca omuz silkiyor, büyük ihtimalle Jazz'm akşam yemeğe kalması için davet edilmemiş olmasına sinirli.Literature Literature
Davet edilmemiş gecenin köründe evime gelmeye cüret ettiniz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ryan ve Mary davet edilmemiştiopensubtitles2 opensubtitles2
Fakat Mme Boissier davet edilmemişti.""Literature Literature
Davet edilmemiş bağlantıların masaüstünü kontrol etmesine izin verKDE40.1 KDE40.1
Ben neden davet edilmemişim?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Daha önce bir partiye hiç davet edilmemiştim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tabi eğer davet edilmemişse.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Basit bir törendi, Dauncey köy halkı bile davet edilmemişti.Literature Literature
Hala kukuletalı olan kız kardeşi davet edilmemiş olarak kardeşini takip etti.Literature Literature
Şangay'da bir yapıyı inşa etmeye davet edilmiştik -- neyden bahsediyorum; davet edilmemiştik,QED QED
Davet edilmemiştiopensubtitles2 opensubtitles2
219 sinne gevind in 12 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.