Estrela polar oor Turks

Estrela polar

Vertalings in die woordeboek Katalaans - Turks

Kutup Yıldızı

eienaam

voorbeelde

Això ja estava polit quan em vaig mudar, i vaig tenir la compulsió de conservar-ho com estava.
Taşındığımda da topluydu, öyle tutmalıyım.

La meitat de les botigues a nivell de carrer estaven fetes pols, l’altra meitat estaven tancades.
Cadde üzerindeki dükkanlardan yarısı harap olmuş, yansı açıktı.

Estava fet pols.
Dünya başıma yıkıldı.

Perquè està fet pols.
Çünkü o hasarlı mal.

Si has estat un poli corrupte, sempre ho seràs, oi?
Bir kez kirli polissen, hep kirlisindir, değil mi?

Està fet pols!
Bu adam kafayı yemiş!

El noi ja estava fet pols.
Adam zaten dibe batmış.

En Petyr encara estava despert, polint una carta.
Petyr hâlâ uyanıktı, bir mektup yazıyordu.

Escolta, el món està fet pols i tu podries donar un cop de mà.
Bak, dünyanın çivisi çıkmış ve sen bu konuda bir şeyler yapabilirsin.

Ell admet: «Estava fet pols.
Neler hissettiğini şöyle anlatıyor: “Yıkılmıştım.

Franges de terra corria al llarg de les parets, aquí i allà estava cabdells de pols i escombraries.
Burada ve kir, toz ve çöp Tangles orada yatıyordu; Çizgiler duvarları boyunca koştu.

Els polis estan sobre nostre.
Polisler peşimizde.

Els cristians tan bons o millors que ells, - estan estesos en la pols sota la seva els peus.
Iyi ya da onlardan daha iyi olarak Hıristiyanlar, onların altında çok toz yalan ayaklar.

Està feta amb pols de nacre i és molt sofisticat.
Ezilmiş sedeften üretilmiş ve oldukça lüks bir şey.

Pedres, grava, vitriol corrosiu que degota, fum, gasos, calor, pols, estan per tots costats».
Taşlar, çakıl, aşındırıcı sülfirik asit, damlar, duman, keskin kolu gazlar, ısı, toz, her yerde vardı ".

Procuren que estiguem netes i polides.
Üstümüzün başımızın temiz ve düzenli olmasını isterler.

La meitat del sostre s’havia enfonsat i tot estava cobert de pols.
Tavanın yarısı çökmüştü ve her şey tozla kaplıydı.

L'hule natural està constituït de poli-isopré en el qual el doble enllaç és cis.
Doğal kauçuk, çift bağların cis konumlu olduğu poliizoprendir.

Sabia que la pols està majoritàriament feta de pell humana?
Tozun büyük ölçüde insan derisinden oluştuğunu biliyor muydun?

En una d’aquestes ocasions els oficials suaven perquè feia molta calor i, a més, els seus uniformes estaven plens de pols.
Bir keresinde baskın yapan memurlar sıcaktan ter içinde kalmıştı ve giysileri toza bulanmıştı.

Una germana va escriure a un germà que va fer un discurs: «Tot i que vam parlar poca estona, et vas adonar que estava feta pols i em vas aixecar els ànims.
Bir hemşire bir misafir konuşmacıya yazdığı mektupta şöyle dedi: “Sadece birkaç dakika konuşmuş olsak da üzgün olduğumu fark ettin ve beni teselli edecek, moralimi düzeltecek şeyler söyledin.

En l'actualitat els detectors de pols estan volant en la Ulisses, Cassini-Huygens, la Proba, Rosetta, Stardust, i la nau espacial New Horizons.
Halen toz dedektörleri Ulysses, Cassini, Proba, Rosetta, Stardust ve New Horizons uzay araçlarının üzerinde uçmaktalar.

Per què s’havia de preocupar per les estàtues, quan la seva pròpia vida s’estava esbocinant com la pols?
Kendi hayatı tepetakla yuvarlanır, toz duman arasında yıkılırken, heykelleri nasıl dert ederdi?

Els polis els estan investigant a fons.
Polis onları yakından inceliyor.