estrella oor Turks

estrella

naamwoord vroulike

Vertalings in die woordeboek Katalaans - Turks

yıldız

naamwoord

Kayda değer veya popüler bir kişi, genelde bir oyuncu veya spor.

No em comparis amb una estrella de cinema.
Beni bir film yıldızı ile karşılaştırma.

Yıldız

eienaam

gök cismi

No em comparis amb una estrella de cinema.
Beni bir film yıldızı ile karşılaştırma.

ünlü

naamwoord

Ets una estrella de rock.
Artık ünlü biri oldun dostum.

şöhret

Noun

Soortgelyke frases

estrella variable cataclísmica
Kataklizmik değişen yıldızlar

Estrella roja
Kızıl yıldız

estrella compacta
Sıkışık yıldız

estrella binària
Çift yıldız

Creixent lunar i estrella
Hilâl ve yıldız

estrella variable
Değişen yıldız

Estrella simbiòtica
Simbiyotik değişen yıldız

Valoració amb estrelles
yıldız

estrella gegant
Dev yıldız · dev yıldız

voorbeelde

Pel seu èxit va ser el primer receptor de l'Orde de l'Estrella Roja al setembre de 1930.
Bu başarısıyla da 1930 yılı Eylül ayında Kızıl Yıldız Nişanı'nı alan ilk kişi oldu.

Quan el cinquè àngel va tocar la seva, Joan va veure «una estrella» que queia del cel a la terra.
Beşinci melek borazanını çaldığında “bir yıldız” gökten yeryüzüne düştü.

La forma es creu que està format a través de la interacció entre el company estel·lar i l'estrella de carboni, com s'ha vist en altres sistemes binaris, encara que no amb una forma geomètrica tanta precisió.
Bu şeklin, eşlik eden yıldız ile karbon yıldızı arasındaki etkileşim sonucu oluştuğu düşünülmektedir ve böyle bir şekil olmasa da, başka hassas geometrik yapılar diğer ikili sistemlerde de görülmüştür.

És per què les llums dels carrers, dels estadis i dels edificis són més fortes o més boniques que la llum de les estrelles?
Bunun nedeni sokaklardaki, stadyumlardaki ve binalardaki ışıkların yıldızlardan daha parlak ya da daha güzel olması mı?

Veïnatge solar i estrelles pròximes.
Güneş Semtleri – Yakınlardaki yıldızlar.

Canvia l' estrella
Yıldızı değiştir

En aquella sala, era una estrella de rock.
Bu salonda o bir rock yıldızıydı.

La separació projectada entre ambdues estrelles és de gairebé 5 parsecs.
Gerçekte iki yıldız arasındaki uzaklık 550 astronomik birimdir.

Unes altres explicacions basades en l'energia fosca, anomenades teories de l'energia fantasma, suggereixen que els cúmuls de galàxies, estrelles, planetes, àtoms, nuclis i la mateixa matèria, finalment, s'esquinçaran com a conseqüència de l'eterna expansió de l'univers, en l'anomenat big rip.
Karanlık enerjiye ilişkin, “fantom enerji teorileri” denilen başka açıklamalar ise sonunda galaksi kümelerinin, yıldızların, gezegenlerin, atomların vb.’nin ebedi genişlemeyle ayrılacaklarını ileri sürmektedir.

Em sento tan clar com les estrelles, que em són germanes.
Kardeşlerim olan yıldızlar gibi, parıl parıl.

El sistema solar també es troba fora de les zones plenes d'estrelles del centre galàctic.
Güneş Sistemi aynı zamanda gök ada merkezinin yıldızlarla dolu ortamından da uzaktadır.

A fora, una llança de llum de jade va escopir remolins a les estrelles i va omplir la cambra de resplendor verda.
Dışarıda, zümrüt ışıktan bir mızrak döne döne yıldızlara yükseldi, oda yeşil bir parıltıyla doldu.

En Kline va prosseguir, decidit, semblava, a vanar-se de les seves dues estrelles.
Kline, görünüşe bakılırsa iki yıldızı yüceltmeye devam etmeye kararlıydı.

Encara que l'abreviació per aquest catàleg és BS o YBS, s'esmenten estrelles indexades en aquest catàleg amb l'abreviació HR abans del nombre de catàleg, degut al seu predecessor de 1908, el Harvard Revised Photometry Catalogue produït pel Harvard College Observatory.
Kataloğun kısaltmasının BS veya YBS olmasına karşın katalogdaki yıldızlar bunlardan önce kataloğun 1908'deki selefi olan Harvard Üniversitesi Gözlemevi tarafından basılan Harvard Revize edilmiş Fotometri Kataloğu'nun HR indeksini kullanmaktaydı.

Tanmateix, no és resoluble en estrelles inclús amb els telescopis d'aficionats més grans.
Ancak yıldızları büyük amatör teleskoplarla bile ayırt edilemez.

L'estrella ha fet servir una arma de foc i, segons fonts anònimes...
Bir kaç el silah sesinin ardından belirsiz bir kaynağa göre...

Duien estrelles de David empastifant-los les camises; i el dolor al damunt, com si els hagués estat assignat.
Giysilerine Davut Yıldızları yapışmıştı ve keder özellikle yüklenmiş gibi üzerlerindeydi.

Powell fou soldat professional durant 35 anys, arribant a assolir el rang de General de Quatre Estrelles.
35 senelik profesyonel asker olan Powell, bu süre zarfında, sayısız kumanda ve kurmay pozisyonunda bulundu ve 4-yıldız general oldu.

Els astrònoms calculen que només a la nostra galàxia, la Via Làctia, hi ha més de 100.000 milions d’estrelles.
Astronomlar yalnızca Samanyolu Gökadamızda 100 milyardan fazla yıldız bulunduğunu tahmin ediyor.

Recordem que l’«estrella» no els va guiar directament a Betlem, on estava Jesús.
Bildiğimiz gibi “yıldız” onları doğrudan Beytlehem’e, İsa’ya değil Yeruşalim’e götürmüştü.

8 Per evitar aquest esperit, no oblidem que la Bíblia explica que Jesús té «a la mà dreta set estrelles».
8 Böyle bir tutumdan kaçınmak için, İsa’nın Kutsal Kitapta ‘sağ elinde yedi yıldızla’ tarif edildiğini unutmamalıyız.

Quan mirem les estrelles a la nit, és increïble el que veiem.
Gece gökyüzünde yıldızlara baktığınızda görebildiğiniz inanılmazdır.

Quan la metal·licitat és molt baixa, però, un recent estudi de les estrelles més febles va trobar que la mida mínima de l'estrella sembla ser al voltant de 8,3% de la massa solar, o prop de 87 masses jovianes.
Ama metallik düşük olduğunda, sönük yıldızlar üzerine yapılan bir çalışma minimum yıldız boyutunun güneşin %8,3’ü yani Jüpiter’in kütlesinin yaklaşık 87 katı olduğunu göstermektedir.

Em refereixo a que és una estrella de cine.
Sonuçta kız film yıldızı.

Per tu la meva estrella sera una de les estrelles.
Yıldızım herhangi bir yıldız olacak senin için.