Argentina oor Turks

Argentina

/ar.xen̦.ˈti.na/ eienaam vroulike

País al sur de América del Sur cuya capital es Buenos Aires.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

Arjantin

eienaam

País al sur de América del Sur cuya capital es Buenos Aires.

Brasil le declaró la guerra a Argentina en 1825.
Brezilya 1825 yılında Arjantin'e savaş ilan etti

Arjantinli

naamwoord

El legendario jugador de fútbol Diego Armando Maradona es de Argentina.
Efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, Arjantinlidir.

argentina

/ar.xen̦.ˈti.na/ adjektief, naamwoord vroulike

Persona nacida u originaria de Argentina.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

Arjantinli

naamwoord

Mi papá era hijo de argentinos y mi mamá era hija de brasileños.
Babam Arjantinlilerin oğluydu ve annem Brezilyalıların kızıydı.

arjantin

La presidente argentina dijo que la diabetes es una enfermedad de gente con alto poder adquisitivo.
Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

Soortgelyke frases

argentino
Arjantinli · gümüşten yapılmış

Himno Nacional Argentino
Arjantin Milli Marşı

Primera División de Argentina
Primera División Argentina

Provincias de la Argentina
Arjantin’in eyaletleri

marote Argentina
baş

laburo Argentina
iş · çalişma

República Argentina
Arjantin Cumhuriyeti

Bandera de Argentina
Arjantin Bayrağı

Dogo argentino
Dogo

voorbeelde

En 1881 se delimitaron las fronteras entre Chile y Argentina.
1881 yılından beri Arjantin ile Şili sınırının bir bölümünü oluşturur.

Para el revolucionario internacionalista, la Argentina es un centro del mundo, como cualquier otro país.
Enternasyonalci devrimci için Arjantin, herhangi bir başka ülke gibi dünya üzerindeki bir merkezdir.

Le extraditarán a Argentina
Hemen Arjantin' e iade edilecektir

Ellos son médicos argentinos.
Arjantinli onlar, doktorlar.

Me encantaría ir a Argentina.
Ben gerçekten Arjantin'e gitmek istiyorum.

Los problemas económicos relacionados con el desplome de la moneda argentina están mandando a los hospitales y las clínicas a una multitud de gente con problemas de salud provocados por la tensión nerviosa, lo que ha sobrecargado a dichas instituciones más allá de su capacidad, según el periódico Clarín.
Clarín gazetesinin haberine göre, Arjantin parasının değerindeki hızlı düşüşle ilişkili ekonomik sıkıntılar yüzünden, Arjantinliler stresten kaynaklanan sağlık problemleriyle gruplar halinde hastane ve kliniklere akın ediyor ve bu durum sağlık kurumlarının kapasitelerini zorluyor.

Argentina: En mayo Argentina se convirtió en el decimotercer país que rebasa los 100.000 publicadores.
Arjantin: Mayıs ayında Arjantin 100.000 müjdeciyi aşan 13. ülke oldu.

Nueve reinas, película argentina policial de 2000, escrita y dirigida por Fabián Bielinsky.
Dokuz Kraliçe (İspanyolca özgün adıyla Nueve reinas), yönetmenliğini ve senaristliğini Fabián Bielinsky'nin yaptığı, dram-gizem-polisiye türlerindeki 2000 yapımı Arjantin filmi.

Grupo 3: Mar del Plata, Argentina.
7 Ocak 1958; Mar del Plata, Arjantin- ö.

En los cuartos de final, Inglaterra se enfrentó con Argentina en el Estadio de Wembley.
Kupanın çeyrek finallerinde İngiltere ve Arjantin, Wembley Stadyumu'nda karşı karşıya geldi.

Huevón, el argentino se va con tu mujer
Arjantinli karını götürüyor

Algunos siguen políticas con una plataforma de paz, y tenemos comunidades lejanas en Argentina y EE.UU. y cercanas en Malí y Ruanda que están pidiendo nuestra ayuda.
Barış platformuyla politikaya girenler var, Arjantin ve ABD kadar uzak, Mali ve Rwanda kadar yakın yerlerden yardımımızı isteyen topluluklar var.

Hasta los años 80, el criadero estaba en manos de Argentinos.
Çiftlik 1980'lere kadar Arjantinlilerin elindeydi.

Raúl Montero es uno de los pocos pilotos de la Fuerza Aérea argentina que posee experiencia en combate.
Raul Monterà Arjantin'in gerçek savaş deneyimi olan birkaç pilotundan biri.

Sintió crecer en él la furia, contra sí mismo y el argentino, contra Ferguson y el mundo en que vivían.
İçinde kendisine, Ferguson'a ve yaşadıkları dünyaya karşı korkunç bir öfke vardı.

Las bocinas de los coches se mezclaban con el rugido de la multitud: ¡Argentina, Argentina!
Klaksonlar çalıyor, insanlar; Argentina!

¡ Ah! Quiso hacer un criadero de dogos argentinos para exportar.
Arjantin Dogo Köpeği Çiftliği kurmak istemişti, ihraç etmeyi düşünüyordu.

Eh, Clarkson, ¿me estás diciendo que si manejás de Argentina a Chile este es el camino principal?
Clarkson, Arjantin'den Şili'ye gitmek istiyorsan anayol burası mı diyorsun?

Desde Argentina, algo para usar a distancia y unas cuantas granadas
Ve Arjantin den birşey, Uzaktan kullanılabilen mayınlar

La selección española derrotó por 56-52 a la selección argentina.
İspanyol takımı, Arjantin takımını 56'ya 52 mağlup etmişti.

–En Argentina nadie sabe qué aspecto tengo.
“Arjantin’de kimse benim nasıl göründüğümü bilmiyor.

Pronto me encontré arríba sustítuyendo al argentíno.
Çok geçmeden kendimi yukarıda, baygın Arjantinlinin yerinde buldum.

Hammond nos aseguró que una vez que pasáramos las montañas y estuviéramos de vuelta en Argentina, todo estaría bien.
Hammond dağları geçip Arjantin'e varırsak her şeyin güzel olacağı konusunda bize garanti vermişti.

¿No recuerdas Argentina?
Arjantin'i hatırlamıyor musun?

Usted será Argentina, ¡ su hija, no!
Siz olabilirsiniz ama kızınız değil!