jefe oor Turks

jefe

/'xefe/ naamwoord manlike

la persona que está atendiendo a clientes en un negocio

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

şef

naamwoord

Pero, jefa, no hay plazas vacantes de detective ahora mismo.
Ama, şef, şu anda boşta dedektif kadrosu yok ki.

patron

naamwoord

Mi jefa no me ha invitado nunca a su casa.
Patronum beni evine hiç davet etmedi.

baş

naamwoord

Eres jefa porque puedes golpear cualquier lanzamiento, Dawn.
Sen baş sensin seni çünkü herhangi bir adım, Dawn vurabilir.

müdür · amir · yönetici · ahçıbaşı · önder · idareci

Soortgelyke frases

jefe de Estado
Devlet başkanı · devlet başkanı

jefe de cocina
şef

entrenador en jefe
baş antrenör

Jefe Pontiac
Pontiac

redactor en jefe
Sorumlu müdür

jefe de estado
devlet başkanı

jefe de marca
Baş marka memuru

jefe de Gobierno
Hükûmet başkanı

jefe de estación
istasyon şefi

voorbeelde

Claro, jefe.
Tabii, patron.

Se acostó con mi jefe.
Patronumla yatıyormuş.

Tranquilo, jefe.
Dert etmeyin, efendim.

Haga lo que tenga que hacer, Jefe.
Ne yapalım, Amirim.

Fue el ingeniero jefe del puente colgante Golden Gate en la bahía de San Francisco (California).
San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler tarafından yapılmıştır.

Un día completo, ¿no, jefe?
Yoğun bir gündü, değil mi patron?

Aquí estoy, jefe.
Buradayım, Amirim.

ContraaImirante Kusaka, jefe del Estado Mayor.
Tuğamiral Kusaka, yaverim.

Porque soy el jefe del hospital.
Çünkü hastaneyi yönetiyorum.

De eso no estoy tan seguro, inspector jefe.
Bundan o kadar emin değilim, Başmüfettiş.

Como sabes, cuando David Morgenstern tuvo su infarto el pasado otoño se me nombró jefe en funciones de Urgencias.
Bildiğin gibi David Morgenstern geçen sonbahar kriz geçirince ben Acil Tıp Şefi Vekili olarak görevi devraldım.

¡ Eras el jefe conejito a cargo!
Başımızdaki sorumlu tavşan sendin.

Le estaba comentando al jefe todo sobre ti.
Şefe seninle ilgili her şeyi anlatıyordum.

No tengo miedo de expirar, pero solo no me pongas al lado del jefe.
Son kullanma tarihimin geçmesinden korkuyorum, beni patronun yanına koyma.

El jefe diseño el bar.
Barı patron tasarladı.

Jefe, simplemente no me importa.
Şef, umurumda bile değil.

Me resultó obvio que le estaban presentando sus respetos al Sr. Calabrese por ser el jefe.
Bay Calabrese'nin liderliğine olan saygılarını... gösterdikleri belliydi.

Revisaremos minuciosamente, jefe.
Hamamböceklerini bile ararız patron.

¡ Los hombres del jefe tenían razón!
Şef'in adamı haklıydı!

Hola por ahí, jefe.
Merhaba, patron.

Mensaje del Inspector Jefe.
Emniyet Müdürü'nden mesaj var.

Gracias, jefe.
Teşekkürler, patron!

Soy el jefe.
Patron benim.

El Jefe Murdoch habló con la Arquidiócesis.
Şef Murdoch başpiskoposluk ile konuştu.

Eres el jefe.
Patron oldun.