miel oor Turks

miel

/ˈmjel/, /mjel/ naamwoord vroulike

Sustancia pegajosa y dulce producida por las abejas a partir de nectar.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

bal

naamwoord

Sustancia pegajosa y dulce producida por las abejas a partir de nectar.

Siempre le hecho una cucharada de miel a mi té.
Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim.

Bal

fluido dulce y viscoso producido por las abejas

Agregue la miel, el jugo de limón, las almendras picadas y las manzanas picadas.
Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.

bal rengi

naamwoord

De hecho, mira, eso es la base, esa especie de coloración de miel...
Bakın, burası astar boya. Bir tür bal rengi.

Soortgelyke frases

amarillo miel
bal sarısı

luna de miel
balayı

abeja de miel
bal arısı

voorbeelde

Y recuerda: creen que estamos en nuestra luna de miel.
Üstelik unutma, bizi balayında bir çift sanıyorlar.

¿Que paso con la miel para Mama?
Annem için bala ne oldu?

Yo soy la que pidió la miel.
Bal getirmesini isteyen bendim.

La miel, es la Geller.
Tatlım, Bunlar Geller'lar.

Cece, miel, beber un poco de agua, ¿de acuerdo?
Cece, tatlım, biraz su iç olur mu?

¿Para qué casarnos si hace nueve años que estamos de luna de miel...?
Nitekim kurtuldu ama hayatının 9 yılını kurt olarak yaşadı. "

¿Quieres un poco de leche con miel?
Ballı süt ister misin?

Recuerde, usted va a tomar más moscas con miel que con vinagre.
Unutma balla sirkeden daha çok sinek yakalarsın

Gokhan dijo que hay miel alrededor de Karaucurum.
Gökhan, " Karaucurumun orada bal var " dedi.

Tiene un sabor muy dulce, así que es mejor utilizarla en pasteles, tartas y vinos con miel.
Tadı şekerlidir, bu yüzden en çok keklerin, turtaların ve ballı şarabın içinde kullanılır.

He encontrado el carillón de viento que hice en nuestra luna de miel.
Balayımızda yaptığım rüzgar çanını buldum.

Para hacer miel. joven abeja necesitar joven flor... no vieja ciruela
Bal yapmak için, genç arı genç çiçeklere gitmelidir

Lo leere en mi proxima luna de miel.
Gelecek balayımda okuyacağım.

En Memphis, quieren un poco de miel y un coctel.
Memphis'te insanlar güzel bir bal ve biraz Ağustos Böceği isterler.

El día de tu boda, de tu luna de miel, vuestras bodas de oro.
Düğünde, balayında, 50. yıldönümünde falan.

Lo siento. La luna de miel terminó.
Üzgünüm Prenses, balayı sona erdi.

Ésta es mi luna de miel.
Bu benim balayım.

¡ No va a ser una luna de miel larga!
Bu balayı kesinlikle uzun sürmez!

Hay personas que no pueden consumir miel en absoluto.
Bazı kişiler hiç bal yiyemiyorlar.

Lo aderezamos con un poco de miel.
İçine biraz bal koyup kaynatıyoruz.

¡ Me encanta la miel de maple!
Şurup benim en sevdiğimdir.

Bien, entonces por aquí están el yogur y la miel casher.
Tamam burada kosher yoğurt ve bal olacak.

Por lo que parece no tienen mucha prisa, todo parece indicar que son una pareja de recién casados de luna de miel.
Kendilerine kızgın bakışlar atmayın lütfen çünkü balayına çıkıyorlar.

No esperaba una luna de miel hasta que estuvieramos casados.
Evlenmeden önce bir balayı yapmayı beklemiyordum.

Hasta la llevé a nuestra luna de miel.
Onu balayımıza bile götürmüştüm.