permiso de conducir oor Turks

permiso de conducir

/per.ˈmi.so.ðe.kon̩.du.ˈθir/ manlike

Documento oficial que autoriza a alguien para conducir algunos tipos de vehículos.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

ehliyet

naamwoord

Documento oficial que autoriza a alguien para conducir algunos tipos de vehículos.

Sin permiso de conducir en la billetera, sólo efectivo y tarjetas.
Cüzdanında ehliyet yok, sadece para ve kredi kartları var.

sürücü belgesi

naamwoord

Ninguna cuenta bancaria, ninguna factura, permiso de conducir, nada.
Banka hesabı, fatura, sürücü belgesi, hiçbir şey yok.

şoför ehliyeti

voorbeelde

Tiene un permiso de conducir de Texas y una dirección en Brennan.
Teksas ehliyeti ve Brennan'da bir evi var.

Conseguí mi permiso de conducir.
Ehliyetimi aldım.

Tenemos un permiso de conducir, Hannah Ronson, emitido hace tres meses
Burda bir ehliyet var, Hannah Ronson, üç ay önce çıkarılmış

Al final, sólo conservé el dinero en efectivo, las tarjetas de crédito y el permiso de conducir.
Sonuçta elimde kalanlar nakit para, kredi kartlarım ve sürücü ehliyetimdi.

No me habría gustado encontrarle de mayor...... con permiso de conducir
Onun büyümesini bekleyip, sonra onu bulup...... ehliyetini almak istemez miydin?

Como el permiso de conducir, o como un visado para los Estados Unidos.
Sürücü ehliyeti gibi, Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş vizesi gibi.

Su insignia, su pistola y su cartera con su permiso de conducir.
Rozeti, silahı, içinde ehliyeti bulunan cüzdanı gibi.

Su permiso de conducir e identificación.
Ehliyet ve kimlik.

No creo que te resulte muy difícil obtener el permiso de conducir.
Ehliyetinizi almanızın çok zor olacağından şüpheliyim.

Mi permiso de conducir es válido por otros tres años.
Benim ehliyetim üç yıl daha geçerli.

¿Quién le dio el permiso de conducir?
ehliyetini nerden aldın?

¿Tienes permiso de conducir, bonito?
Ehliyetin var mı, tatlım?

Esto es el permiso de conducir... que demuestra que tengo el carnet.
Bu da sürücü ehliyeti... sürücü testini geçtiğimi kanıtlıyor.

Miren mi permiso de conducir.
Ehliyetime bakın, cidden.

No tiene permiso de conducir debido a algún tipo de cuadro médico.
Bir tür sağlık sorunu sebebiyle ehliyet verilmemiş.

No voy a multarle ni a quitarle su permiso de conducir
Sana ceza kesecek ya da sürücü belgeni alacak değilim

No todos en Nueva York tienen permiso de conducir, Sr. Reese
New York'taki herkesin ehliyeti yoktur, bay Reese.

No tienes permiso de conducir.
Sürücü ehliyetin yok.

Pudimos identificar a Timmy por el permiso de conducir que hallamos en la escena.
Timmy'i olay yerinde bulduğumuz sürücü izin belgesinden tespit ettik.

Tarjeta verde, seguro, permiso de conducir.
Kimlik, sigorta poliçesi, ehliyet.

Permiso de conducir, por favor.
Trafik İhlal Ruhsatı, lütfen.

Últimamente no entiendo cómo a algunos... les dan el permiso de conducir.
Bugünlerde herkese nasıl ehliyet veriyorlar anlamıyorum.

Chófer, casado, 32, con permiso de conducir 2a y 3b busca empleo... en empresa privada o camiones.
Özel bir şirket, kamyonu için 2A ve 3B ehliyetine sahip evli, 32 yaşında sürücü arıyor. "

Pero en el campo, un sello de ventilación de permiso de conducir hace el trabajo bien.
Fakat sahada, bir sürücü belgesinin kaşe boşluğu,... aynı işi yapacacaktır.

¿Cómo consiguió un permiso de conducir con toda mi información?
Benim bilgilerimle nasıl sürücü belgesi almış?