permiso oor Turks

permiso

/per'miso/ naamwoord, tussenwerpsel manlike

me excusa

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

izin

naamwoord

Usted tiene nuestro permiso para incluir nuestro software siempre y cuando nos envíe una copia del producto final.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.

afedersiniz

tussenwerpsel

müsade eder misiniz?

Con permiso, ¿puede usar usted esta lapicera?
Afedersiniz bu kalemi kullanabilir misiniz?

müsaade

naamwoord

Con vuestro permiso, es mi hora de asueto.
Haşmetli kral müsaade buyururlarsa, benim dinlenme saatim şimdi.

afedersin · ruhsat · lisans · özür dilerim

Soortgelyke frases

clase de permiso
izin sınıfı

permiso exclusivo
benzersiz izin

con permiso
afedersin · afedersiniz · özür dilerim

Ejecutar con permisos elevados
Yükseltilmiş Ayrıcalıklarla Çalıştır

permiso de conducir
ehliyet · sürücü belgesi · şoför ehliyeti

permisos del usuario
kullanıcı hakları

permiso implícito
örtülü izin

nivel de permisos
izin düzeyi

permisos de impresora
yazıcı izni

voorbeelde

Con permiso.
Affedersiniz.

Entonces, ¿me das permiso para irme a dormir?
Öyleyse... izninle yatmaya gidebilir miyim?

Tiene un permiso de conducir de Texas y una dirección en Brennan.
Teksas ehliyeti ve Brennan'da bir evi var.

Con su permiso, Capitán, debo investigar aún más y luego los veo en el Puente.
İzninizle kaptan, araştırmaya devam edip size köprüde katılacağım.

Tenemos los permisos para viajar.
İzin belgelerimizi aldık.

Por ejemplo, si cuentan con tu permiso, una app de edición de películas puede editar tu video y subirlo a tu canal de YouTube o una app de planificación de eventos puede crear reuniones en tu Calendario de Google.
Örneğin, izin vermeniz halinde bir film montaj uygulaması videounuzu montajlayıp YouTube kanalınıza yükleyebilirken bir etkinlik planlama uygulaması da Google Takviminizde etkinlik oluşturabilir.

Para empezar, visita la página "Revisión de seguridad" para realizar acciones como añadir opciones de recuperación de la cuenta, configurar la verificación en dos pasos para aumentar la seguridad de la cuenta y revisar los permisos de la cuenta.
Hesap kurtarma seçenekleri ekleme, güçlendirilmiş hesap güvenliği için 2 Adımlı Doğrulama'yı ayarlama ve hesap izinlerinizi kontrol etme gibi pek çok işlem yapabileceğiniz Güvenlik Kontrolü sayfasına gidin.

R.J., envía los papeles del permiso a la oficina.
R.J. izin belgelerini karakola gönder.

Luego de todo lo que pasaron con la gente de Lullo... quiero que sepan que tienen mi permiso si quieren tomarse un tiempo libre.
Lullo'nun adamlarıyla yaşadığınız onca şeyden sonra bilmenizi isterim ki, biraz dinlenmek isterseniz seve seve izin veririm.

Si buscas algo positivo en qué pensar al menos tienes esto podría conseguir permiso de residencia por motivos humanitarios.
Eğer olumlu bir şey arıyorsan en azından şu var:

Solicito permiso para ir al lugar del segundo accidente a pie.
İki numaralı enkaza yaya olarak gitme izni istiyorum.

¿Tengo su permiso para hablar con Campeggio?
Campeggio ile konuşmama izin veriyor musun?

" Permanecerán dentro de esos límites a menos que tengan permiso para viajar.
" Yolculuk etmek için özel izin verilmediği sürece o sınırların dışına çıkmayacaklardır.

–Permiso, señorita, soy un regalo que le hace a usted el señor Jarndyce con todo su cariño.
"""İzninizle, hanımefendi, ben size Bay Jarndyce'in hediyesiyim."""

Con permiso.
İzninizle.

Foto de Richard Daniels, usada con permiso.
Fotoğraf: Richard Daniels, izin alınmıştır.

Necesita el permiso del virrey.
İçeri alması için Genel Vali'nin izni gerekli.

" ¿Quién te ha dado permiso para bailar con ella? "
Bana sormadan onunla dans edebileceğini kim söyledi?

Tenía un permiso de 24 horas que empezaba mañana.
Özür dilerim ama yarın başlayan 24 saatlik bir iznim vardı.

Tengo permiso.
Acemi ehliyetim yanımda.

Se prohíbe la entrada sin el permiso y la presencia física tanto mía como del Dr. Cawley.
Yazılı onay olmadan, hem ben hem de Dr. Cawley'nin refakati olmadan C Koğuşuna girmek yasaktır.

Se le ha negado el permiso de asistir a la corte.
Saraya girmesi yasaklandı.

No te aburriré con los detalles, pero no usaríamos las fotos sin tu permiso.
Sizi detaylarla sıkmayacağım ama izniniz olmadan, bu resimleri kullanamayız.

Berry Gordy, presidente de Motown, le dio permiso para producir las actuaciones que quisiera, y ellos las escucharían.
Motown'ın başkanı Berry Gordy, istediği her programı hazırlayıp onlara dinletmesi için izin vermişti.

Permiso para enojarme, señor.
Sinirlenme izni istiyorum, efendim.