chérif oor Turks

chérif

naamwoord manlike

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

şerif

naamwoord

Ce sont les habits d' un chérif Beni Wejh
Bunlar Beni Vech şerifinin giysileri

Chérif

eienaam manlike

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Şerif

Şerif (din)

Chérif, le NYPD serait heureux de vous aider sur ce cas.
Şerif, NYPD bu davaya yardımcı olmaktan mutluluk duyar.

voorbeelde

Si un homme a pour destin d'être serviteur, chérif Ali... il peut avoir pire maître que Fayçal.
Hizmetkarlık insanın içinde varsa, Şerif Ali Faysal'dan kötü efendiler bulabilir.

Lieutenant Lawrence, vous connaissez Chérif Ali, je crois
Teğmen Lawrence, sanırım şerif Ali' yle tanıştınız

Ce sont les habits d' un chérif Beni Wejh
Bunlar Beni Vech şerifinin giysileri

Apporte- le au chérif Ali
Şerif Ali' ye götür

Chérif, je les ai pris.
Bunları yakaladım.

«Présentez mes compliments au Chérif Ali, en attendant que j’aille les lui présenter moi-même», cria Jim.
‘Ben bizzat ziyaretine gelene kadar Şerif Ali’ye selamlarımı iletin,’ dedi Jim.

Chérif Ali vous doit allégeance, prince.
Şerif Ali'nin size sadakat borcu var.

Ah, bonjour, chérif!
Ah, günaydın Şerif!

Cherif, accroche-toi à ta barbe!
Cherif, sakın sakalından şaşma!

Lieutenant Lawrence, vous connaissez Chérif Ali, je crois.
Teğmen Lawrence, sanırım Şerif Ali'yle tanıştınız.

Après le Chérif Ali, son tour viendrait, et comment résister à une attaque menée par un diable pareil?
Şerif Ali’den sonra onun da sırası gelecekti ve öyle bir iblisin yürüteceği bir saldırıya kim direnebilirdi ki?

Tres bien, nous allons en parler avec le chérif de cette île et on verra.
Peki, adamızın reisiyle konuşalım o zaman.

Le département du chérif de Pima County est compétent pour tout homicide à l'intérieur du parc naturel.
Pima County Şerif Departmanı ulusal parkta işlenen cinayetlerde yetki sahibi.

En juin 2014, les services de renseignement français ont arrêté de surveiller les échanges entre Said et Cherif Kouachi, les deux frères fichés S pendant trois ans.
2014 Haziran'da, Fransız güvenlik hizmetleri, Said ve Cherif Kouachi'nin iletişimini dinlemeyi bıraktılar, bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.

Il est bien gai ce soir, Cherif.
Cherif'in bugün keyfi yerinde.

Il y a un nouveau chérif en ville, et ce genre de gâchis ne durera pas plus longtemps.
Kasabanın yeni bir şerifi var artık. Artık böyle israflar olmayacak.

Mais cet été-là, ils pensaient que Cherif ne faisait qu'acheter de fausses baskets de Chine, donc ils ont signalé qu'il n'était plus terroriste mais qu'il était un petit criminel.
Ama o yaz, tek duydukları, Cherif'in Çin'den sahte ayakkabı aldığıydı, ve bu da aşırıcılıktan, alt düzey, adi suçlara bir geçiş olarak algılandı.

Personne n'a jamais su qui a assassiné le cherif Call.
Şerif Call'u kimin öldürdüğü bulunamadı.

Le chérif Ali a dit que le téléphone est à la charge des Howeitat... et qu'il ne fonctionne plus.
Şerif Ali telefonlarla Hoveytatların ilgilendiğini ve çalışmadığını söyledi.

Chérif Ali vous doit allégeance, prince
Şerif Ali' nin size sadakat borcu var

Chérif, je les ai pris
Bunları yakaladım

Dis- le au chérif Ali
Şerif Ali' ye bildir

Ouand je dis que,... si Cherif trouve que ça pue, il pense que ce n' est pas succulent,... ça devrait vous expliquer ce que veut dire " succulent "
Söylediğim gibi.Eğer çizburger bok gibi kokuyorsa, leziz değildir...... bu da sana, " leziz" in anlamını bulmanda yardım edecektir