trimestre oor Turks

trimestre

/tʁi.mɛstʁ/ naamwoord manlike

Période de trois mois.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

üç aylık süre

dönem

naamwoord

J'ai eu de très mauvaises notes ce trimestre.
Bu dönem berbat notlar aldım.

çeyrek

naamwoord

Les ventes ont baissé au troisième trimestre.
Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.

çeyrek yıl · Trimester · trimester · trimestır · çeyrekyıl · üç ay

voorbeelde

On célèbre la fin de mon premier trimestre.
İlk üç ayımızın bitişini kutluyoruz.

Premier trimestre.
Hamileliğin ilk 12 haftası.

" Gregor ", dit une voix - c'est sa mère - " il trimestre de à sept ans.
" Gregor, " bir ses olarak adlandırılan - annesi - " yedi çeyrek.

Le 1er chapitre contient les grandes lignes du programme de ce trimestre.
Ilk bölümün özeti... bu dönem yapicamiz bütün konulari kapsiyor.

Une fête privée, pour la fin du trimestre.
Özel bir parti, dönemin sonu.

D'ici la fin du trimestre, notre réseau sera réorganisé et nos protocoles de sécurité revus.
Biliyor musun, bu çeyreğin sonunda tüm ağımızı yenileyeceğiz ve güvenlik kurallarımızı da gözden geçireceğiz.

Au quatrième trimestre, dans 24 villes.
Dördüncü çeyrekteyse 24 şehir içerisinde yer alabiliriz.

Elizabeth avait été envoyée pendant deux trimestres dans un pensionnat extrêmement coûteux.
Elizabeth iki sömestr çok pahalı bir yatılı okula gönderildi.

Le nouveau trimestre commence bientôt, et nous avons fait un pique- nique avant la rentrée
Yeni dönem yakında başlayacak...... okul başlamadan önce piknik yaptık

Vers la fin du trimestre, la directrice, Mrs Graves, l'appela au téléphone.
İlk dönemin sonuna doğru okul müdürü Bayan Graves telefon etti.

Chaque trimestre, on organisait une réunion de notre top trois avec Paul Otellini.
Her çeyrekte ben ve en üst düzey üç yöneticim, Paul Otellini’yle toplantı yapıyoruz.

Ce sera le dernier jeu du premier trimestre.
Bu ilk çeyreğin son oyunu.

Mais le deuxième trimestre apporte aussi des gencives enflées, des brûlures d'estomac, des gazs...
Ama ikinci üç ayın da dişeti iltihabı reflü ve gaza neden olduğu-

Quand on y pense, Poppy ne dit jamais " trimestre ".
Düşündüm de, Poppy asla " dönem " demez.

Merci de pas l'avoir trop aidé ce trimestre.
Bu dönem ona neredeyse hiç yardım etmediğin için teşekkür ederim.

Je vous souhaite la bienvenue, en ce premier jour du trimestre, au cours d' électrotechnique appliquée
Uygulamalı Elektrik Mühendisliği dersinin...... ilk gününde hepinize hoş geldiniz demek istiyorum

Le deuxième trimestre.
İkinci dönemdeyim.

Vous êtes dans votre troisième trimestre.
Üçüncü üç ayındasın.

Au premier trimestre, nous pourrions être dans 4 villes.
İlk çeyrekte dört şehirde yer alabiliriz.

Au premier trimestre?
Birinci çeyrekte mi?

Vous avez eu 66 trimestres consécutifs de croissance sans précédent.
Tam 66 çeyrektir emsalsiz bir büyüme gösterdiniz.

C'est ce que je reçois pour gagner 25 kilos. dans les deux premiers trimestres.
3 ayda 10 kilo alırsam olacağı buydu.

Papa, j'ai eu un trimestre harassant.
Baba, çok çetin bir üç aylık süreydi.

A la fin du dernier trimestre, Harry s'était retrouvé face à face avec Lord Voldemort en personne.
Ders yilinin en sonunda, Harry, Lord Voldemort'un ta kendisiyle karsi karsiya gelmisti.

Vous devez choisir un sport pour le prochain trimestre.
Gelecek dönem ki spor dersi seçimi için kayıt zamanı.