cezalandırmak oor Engels

cezalandırmak

werkwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

penalize

werkwoord
en
to subject to a penalty
Onlar, kötü geçmişli birine şans vermemek için beni cezalandırdı.
They penalized me for not having some hard luck story.
en.wiktionary.org

punish

werkwoord
en
To administer disciplinary action.
Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
Mr White punished the boy for cheating on the examination.
omegawiki

scourge

verb noun
GlTrav3

En 9 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

trounce · discipline · correct · castigate · to punish · strafe · to sentence · chastise · chasten

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

cezalandırmak, kötü biçimde dövmek, hırpalamak, katlamak
punish
hile, dubara, düzenbaz kimse, aldatmak, kandırmak, dolandırmak, cezalandırmak
gyp
ıslah etmek için cezalandırmak
chasten
ceza vermek, cezalandırmak
penalize
disiplin, ceza, bilgi dalı, kontrol altında tutmak, eğitmek, disipline etmek, cezalandırmak
discipline
üstelemek, cezalandırmak, acımasızca azarlamak
come down on
cezalandırmak.
penalize
acımasızca cezalandırmak, pataklamak, acımasızca suçlamak
chastise
ağır biçimde cezalandırmak/azarlamak
castigate

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Beni cezalandırmak için miydi?
No, don' t wake him upopensubtitles2 opensubtitles2
Hadi ama, bunu beni cezalandırmak için yapıyorsun
Now he can' t speak Englishopensubtitles2 opensubtitles2
Bay Gekko' nun şirketi soymak ve hisse sahiplerini cezalandırmak... şeklindeki arsız niyetine dikkat etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum
• LAMBE, C.J., and SPEKMAN, E., "Alliances, external technology acquisition, and discontinuous technological change," Journal of Product Innovation Management, 1997, vol.opensubtitles2 opensubtitles2
Yehova kan dökme suçu işlemiş olanları cezalandırmak üzere arar, fakat ‘hakirlerin feryadını da unutmaz.’
i'm not beating these men to scare youjw2019 jw2019
Cezalandırmak için.
Gas- company employeeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sence Colum onu da cezalandırmak niyetinde mi?
Slow down, DiegoOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Seni cezalandırmak için burada değilim. Ama çok zayıf yapmışsın.
I got your ass!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Cezalandırmak etik olmayan bir davranıştır.
It' s gonna be all rightOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Buraya gelerek onu kendim cezalandırmak istiyorum.
You really did that?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünmeniz gereken şey, başarısızlıkları yüzünden insanları cezalandırmak ve etkisini izlemek.
And he' s your manager?- Yeahted2019 ted2019
Onu cezalandırmak değil dövmeler için,
Those days are goneOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hatta Vietcong'un beni gerçekten cezalandırmak isteyip istemediğini.
I' ve charted stars and they' re always constantOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sence bir parçan başına gelenlerden dolayı ajansı cezalandırmak istiyor mu?
Turn around, and go to the corn!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sence bir parçan...... başına gelenlerden dolayı ajansı cezalandırmak istiyor mu?
Am I, who alwa ys perceived my surroundings as a personal affrontopensubtitles2 opensubtitles2
Kendini cezalandırmaktan vazgeç.
I know what I saidOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sonra devlet ‘kötülük işleyenleri cezalandırmak’ ve ‘iyilik işleyenleri methetmek’ üzere yetkisini kullanır.—I. Petrus 2:14.
Don' t try to make excuses for himjw2019 jw2019
Bunu yapma nedeni genellikle beni cezalandırmak içindi.
Okay, it was one of these thingsLiterature Literature
Kızına öğrencilerinden daha çok değer veren bir öğretmeni cezalandırmak için iyi bir fırsat olur.
for tests carried out in ovine and caprine animalsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.
Did you know that?Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Sırf beni cezalandırmak için etrafa öfke nöbetleri yayan yetişkin bir kadın.
– how does the Commission read the situation, and what comments does it have to make?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
6 Yehova’nın adaleti uygulama tarzı üzerinde derinlemesine düşünürken, O’nu sadece kötülük işleyenleri cezalandırmakla ilgilenen katı bir yargıç olarak düşünmemeliyiz.
Chloe had me make her case to the head of CTUjw2019 jw2019
Hikmet ve Kadın Kurulu, haddini aşanları cezalandırmak gibi, zor işleri yapabilirdi.
I think we' il make a good living here in the countrysideLiterature Literature
Yehova kötüleri cezalandırmakta adildir.
Afternoon, Mr Deckerjw2019 jw2019
Orada yakalandı ve onu kendi kanunlarına göre cezalandırmak üzereler.
Not when you can have...... a meatballOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Herkesi cezalandırmak için mi?
Maybe I play with herOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.