hamburger oor Engels

hamburger

[hɑm.ˈbʊɾ.ɟeɾ] naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

hamburger

naamwoord

sandwich

Ne zaman daha iyi bir hamburger yediğimi bilmiyorum.
I don't know when I've had a better hamburger.

burger

naamwoord

A hot sandwich typically consisting of a patty of cooked ground beef placed inside a bun along with various vegetables and condiments.

Daha az hamburger yemen, galiba daha sağlıklı olurdu.
If you ate fewer burgers, you'd probably be healthier.

beefburger

naamwoord

Hesaplara göz attım, yılda 2000 hamburger siparişi yapılıyor.
You serve 2000 beefburgers a year.

hamburg · hamburger sandwich

Hamburger

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

hamburger

naamwoord

sandwich

Hamburger istiyordum ama kendimi tuttum.
I wanted a hamburger, but I restrained myself.

Soortgelyke frases

Hamburger SV
Hamburger SV

hamburger ekmeği
bun

hamburger ekmeği, kafa, seksi karı
crumpet

hamburger kavşağı
hamburger junction

peynirli hamburger
cheeseburger

hamburger köftesi
hamburger

voorbeelde

Onu da bir sonraki hamburgerimde görmeyi umuyorum.
Who I hope to see on my next BLT!

İnsan hayatında hiçbirşey, mangalda pişmiş mükemmel bir hamburgerden daha iyi olmaz.
Man alive, there's nothing better than a hamburger grilled to perfection.

Gidelim, ve biraz hamburger alalım.
let's go get some burgers.

"""O bir hamburger,"" dedi babam."
“He’s a hamburger,” Father said.

Hamburger istiyorum.
I want a deluxe hamburger platter.

Bu kaç hamburger eder biliyor musun?
You know how many hamburgers that is?

Orta pişmiş hamburger, patates kızartması ve diyet kola.
Uh, hamburger, medium-well, fries, Diet Coke.

Hamburger ve patates söylemem kötü mü olur?
Is it really crappy if I have burger and chips?

Hamburgerler!
Hamburgers!

Vay, kocaman hamburger.
Wow, it's a big ham.

Belki bir Disney filmiyle hamburger servisi yapmalısın.
Maybe you should show a Disney film and stick with burgers.

Çıkıp bir hamburger...
Let's go out, get a hamburger-

Müşterlilerin, yarısı yenmiş artık hamburgerleri zımbaladığın görüntüleri görünce şoke olabilirler.
Well, your customers may be shocked by my footage of you... stapling together abandoned, half-eaten burgers.

Ama bir gün bir hamburger yiyeceksin ve boom!
But one day you'll be eating a fast-food burger and boom!

Öğle yemeğinde hamburger yedim
Well, I had a hamburger for lunch.

Daha yeni Tanrı'ya dokunmuş insanlara hamburgerden söz edemem!
I have to talk to people who just touched the face of God about hamburgers!

Hamburger misali gömüldü.
Buried like a hamburger.

Boylston'da açılan yeni mekandan hamburger almaya gidiyorum.
I'm gonna get a burger at that new place on Boylston.

Hamburger kafanın toksik incelemesini tamamladım.
Ran tox on hamburger head.

Editörüm hamburgerler hakkında bulabildiğim kadar çok bilgi bulmamı söyledi bana.
My editor told me to find out as much as I could about hamburgers.

Hamburgerleri, kızartmaları ve geleceği olmayan adamları ben yapayım.
I'll do burgers, fries, and any guy who has no future.

Biraz atıştırmalık ve büyük bir hamburger
I got some chow, and a big hamburger

Hayattayım ve biraz önce eski tarz bir hamburger yiyip malt içeceği içtim.
I'm alive, and I just got a lead on an old-fashioned burger and malt joint, so-

Hamburger!
Hamburger!

Hamburger ister misin?
Want a hamburger?