boksit oor Portugees

boksit

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

bauxita

naamwoord vroulike

Büyük bir maden şirketi özellikle ümit vaat eden bir boksit damarı için çıkarma iznini garantiye almak istiyordu.
Uma grande mineradora queria garantir o direito de extração de uma promissora jazida de bauxita.

Bauxita

Büyük bir maden şirketi özellikle ümit vaat eden bir boksit damarı için çıkarma iznini garantiye almak istiyordu.
Uma grande mineradora queria garantir o direito de extração de uma promissora jazida de bauxita.

voorbeelde

Boksit ararken
Adorei essa porra.

5000 Days to Save the Planet (Gezegeni Kurtarmak İçin 5000 Gün) adlı kitap alüminyumun geri kazanımının “muazzam miktarda enerji tasarrufu” sağladığına ve “açık ocaklardan boksit cevheri çıkarmanın çevreye verdiği zararı” azalttığına dikkat çekiyor.
Segundo o livro 5000 Days to Save the Planet (5000 Dias para Salvar o Planeta), reciclar alumínio “poupa enormes quantidades de energia” e pode “reduzir o dano ambiental causado pela mineração de bauxita a céu aberto”.

Fransız boksitini...Maidstone- Rist' in Bulgaristan yatırımlarıyla birleştirmek...... iki ülkede istihdam ve kar sağlayacaktır
Combinando a Bauxite Français com os interesses da Maidstone- Rist na Bulgária irá aumentar o lucro e o número de empregos nos dois países

Boksit
Bauxita

Boksit.
Bauxita.

Boksit dolu kaç geminin limanda beklediğini sormuşlar.
Perguntaram quantos navios estavam no porto à espera de sair, cheios de bauxita.

Boksitin ne olduğunu bilirsiniz.
Sabe o que é bauxita?

Boksit, berilyum bakır gibi.
Bauxita, cobre-berílio.

Sadece bir boksit madeni buldular
Eles só acharam uma mina de bauxita

Bambu Kulübe Paskal Fosco, boksit madenlerinden döndü.
A CABANA DE BAMBU Pascal Fosco desceu das minas de bauxita.

Her neyse, boksitten alüminyum yapılır.
De qualquer forma, da bauxita se faz alumínio.

ticaret gemisinden oluşuyor, mazot, tank... demir cevheri, boksit, Ayrıca et, şeker ve un taşıyorlar
navios mercantes, com combustível, tanques...... minério de ferro, bauxita, carne, açúcar e trigo

Gine ise dünyadaki en büyük boksit rezervlerinden birine sahiptir.
A Guiné possui uma das maiores reservas de bauxita do mundo.

Bazı boksit madeni yataklarını araştırıyordum.
Estou investigando uns depósitos de um minério chamado bauxita.

"... boksit kazılarını genişletmeyi düşünüyor.
" a escavação de bauxita em sua mina de Nova Guiné.

Sadece boksit arıyorduk
Só andávamos à procura de bauxita.

Boksit anlaşmasının kilit adamı
A chave do sucesso para o nosso negócio da bauxite

Büyük bir maden şirketi özellikle ümit vaat eden bir boksit damarı için çıkarma iznini garantiye almak istiyordu.
Uma grande mineradora queria garantir o direito de extração de uma promissora jazida de bauxita.

Sadece adada bir boksit madeni olduğunu.
Não muito, exceto que lá há uma mina de bauxita.

Alüminyum, boksit denen bir miranelden geliyor.
Aluminium, ou alumínio, vem de um mineral chamado bauxita.

Sadece boksit arıyorduk
Só que procurávamos bauxita.

Elmas, altın, demir cevheri ve kaliteli boksit (alüminyumun elde edildiği maden) yönünden zengin bu ülke, dokuz milyondan fazla Gineliye ev sahipliği yapmaktadır.
Nesse país, rico em diamantes, ouro, minério de ferro e bauxita de alta qualidade (da qual se extrai o alumínio), vivem mais de nove milhões de guineanos.

Demerara ırmağının ağzında torpillenerek batan, boksit dolu bir Kanada gemisindeymiş.
Estava a bordo de um navio canadense que, carregado de bauxita, foi torpedeado à saída do rio Demerara.