boks eldiveni oor Portugees

boks eldiveni

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

luva de boxe

naamwoord vroulike

Bu binanın beşinci katındaydı aynı zamanda elime boks eldiveni geçirdiğim ilk yerdi.
Foi no quinto andar deste edifício onde eu vesti luvas de boxe pela primeira vez.

voorbeelde

Boks eldiveni içinde bir lolipop var
Bien.Hay unos dulces en la guantera

Boks eldiveni!
Uma luva de boxe!

Boks eldiveni yok mu?-- Hayır ihtiyacın yok
E as luvas?- Você não vai precisar

Bu binanın beşinci katındaydı aynı zamanda elime boks eldiveni geçirdiğim ilk yerdi.
Foi no quinto andar deste edifício onde eu vesti luvas de boxe pela primeira vez.

Boks eldiveni yok mu?-- Hayır ihtiyacın yok
Você não vai precisar

İlk kez orada bir boks eldiveni giydim.
Ali eu usei meu primeiro par de luvas de boxe.

Üzüntü dolu boks eldiveni gibi kulaklarımda patlıyorlar.
Chegam aos meus ouvidos como luvas de box de tristeza.

Sağ elim sanki bir boks eldiveni renginde ve büyüklüğündeymiş gibi geliyordu.
Minha mão direita parecia ter a cor e o tamanho de uma luva de boxe.

Sörf tahtaları, boks eldiveni.
Skimboards, luva de boxe.

Bir, boks eldiveni çantası.
É uma bolsa de luva de boxe.

Boks eldiveni giymiş bayan Mohammad Ali'miz!
Temos aqui a nossa fêmea Mohammad Ali!

Kendini boks eldiveni giymiş gibi hayal et.
Se imagine com luvas de boxes.

Onlar sanki boks eldiveni gibi.
Parecem luvas de boxe.

Önünde bir çift boks eldiveni olan kalın bir altın zincir.
É uma corrente de ouro maciço com um par de luvas na frente.

Altın Eldiven turnuvası amatör boksta değişmeden kalan ender şeylerden biri.
O Golden Gloves é uma das poucas coisas que permaneceram constantes no boxe amador.

Bayanlar baylar, bu köşede kırmızı deriyle...... büyük boks şehri olan Everlast ABD' den gelen,..... Molina' nın Çelik Laroi' yu öldürürken taktığı eldiven var
Senhoras e senhores, neste córner... de couro vermelho, da grande cidade de Everlast, EUA... as luvas que Javier Molina usou quando matou Laroi Steele