seks oyuncağı oor Portugees

seks oyuncağı

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

brinquedo sexual

manlike

Claire'la ayrıldık, yani artık seks oyuncağım olmak zorunda değilsin.
Bem, Claire e eu terminamos, então você não precisa ser mais meu brinquedo sexual.

Seks oyuncağı

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Brinquedo sexual

Seks oyuncakları işin sadece başlangıcı.
Brinquedos sexuais são uma porta de escape.

voorbeelde

Transseksüel, yürüyen, konuşan, nefes alan, canlı bir seks oyuncağıdır.
Um travesti é um brinquedo sexual que anda, fala e respira.

Sonra da bir çanta dolusu seks oyuncağı çıkardı.
E então ele lançou uma mala cheia de brinquedos sexuais.

Bu bayan seks oyuncağı değil, o gerçek bir oyuncak.
Não é uma boneca sexual, é uma de verdade.

Astım ilacının seks oyuncağı olabileceğini mi düşünüyorsun?
Achas que uma bomba da asma pode ser usado como brinquedo sexual?

Onlar 1200 dolar değerinde premium seks oyuncakları.
Cara, são $ 1.200 em brinquedos sexuais premium.

Tanya sürekli kaçak plastik seks oyuncakları satın alıyor; genellikle de vibratör veya lateks boncuk dizili ipler.
Tanya sempre volta contrabandeando um brinquedinho de borracha, geralmente um consolo ou um fio de continhas de látex.

Şu an silahların Seks Oyuncakları Kraliçesi Delta Venüs tarafından sağlandığını söylemenin tam zamanı.
Este é um bom momento para mencionar que o armamento foi fornecido por

Seks oyuncağın nasıl?
Como é que está a correr a coisa do brinquedo sexual?

Adam karısına ve kızına çakan adamla seks oyuncağı sektörüne girmiş.
Um tipo mete-se no ramo dos brinquedos sexuais com outro tipo que lhe papa a mulher e a filha.

Çünkü annem arabasının bagajında seks oyuncakları satıyor da.
A minha mãe vende brinquedos para adultos no porta-malas do carro.

O bir torbacı, seks oyuncağı değil.
Ela é um " avião ", não uma puta.

SM: Bu yüzden seks oyuncaklarımı işlevsiz bırakıyorum.
SM: Eu prefiro manter os meus estúpidos objetos sexuais.

Evet, asla kendimi ve bir seks oyuncak hiç için!
Pois, nunca para mim própria, e nunca um brinquedo sexual!

Seks oyuncağında uzun süre geçirmiş yani.
É muito tempo em um cavalete sexual.

Ona devamlı " tabanca seks oyuncağı değildir. " diye söylerdim.
Eu sempre dizia: " Uma arma não é um brinquedo atraente ".

Sen muhteşem derecede donanımlı seks oyuncağı kılığında ajan mısın?
És uma agente infiltrada fixe como o caraças disfarçada de magnata do sexo?

Ama onun için seks oyuncağı gibiyim.
Mas eu sou irresistível pra ela.

Kalkıp buraya geldik sonra ben seks oyuncağımı çıkardım ve o da bundan korktu
Chegamos cá acima, eu tiro o meu brinquedo e ela passa- se

Her neyse kızın tek istediği bir seks oyuncağıydı.
Enfim, tudo que ela queria era um brinquedo de amor.

Hem, her zaman yeni bir seks oyuncağı bulabilirsin değil mi?
Bem, podes sempre arranjar outro homem-objecto.

45 erkek bir seks oyuncağıyla oynadığı zaman, bu tür şeyler ortaya çıkabiliyor.
Quando 45 caras compartilham um acessório erótico, é provável acontecer algo assim.

Seks oyuncağı yok.
Não há brinquedos.

" Finansın patronu, 38. en zengin Fransız onun seks oyuncağı olarak hizmet eden zavallı bir kızla evleniyor. "
" O Black Prince das Finanças, o 38o francês mais rico, casa-se com uma garota pobre que lhe serve como seu brinquedo sexual ".

Farklı şeyler de var, seks oyuncakları falan, her neyse.
Usadas também em -- você sabe, brinquedos sexuais, etc.

Edepsiz konuşmalar, üçlü seks, oyuncaklar.
Palavrões, ménage à trois, acessórios.