kalaylı oor Russies

kalaylı

adjektief

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

оловянный

[ оловя́нный ]
adjektief
Glosbe Research

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Aslında, orada görmek için hiç kimse ama memurları ve onların ana uzakta iken onlar büyük bir mutfak vardı, merdiven altında lüks bir hayat yaşadı hakkında asılı parlayan pirinç ve kalaylı ve büyük bir görevlilerinin, her gün yenen dört ya da beş bol yemek salonu, ve Bayan Medlock yolu iken büyük bir dolanırken canlı nereye gitti.
Декстер, твоя комната внизуQED QED
Bu, evde bulunan kalaylı varakla ne yapabileceğiniz.
Ну настолько, насколько тут вообще можно быть в чем- то увереннымQED QED
Peki, öyleyse, benim evde bulunan kalaylı varakla ne yapabileceğim.
Не сейчас, мамаQED QED
Pek değerli bir şey yoktu - vaka defterimden birkaç yanık sayfa, birkaç kalaylı kaşık, bir mermi kalıbı.
Мне нужно работатьLiterature Literature
Bütün gözler bir masaya çevrilmişti, Julien bu masa üzerinde, kalaylı bir tepside, yanan üç mum parçası gördü.
Лиам Улрик, новый менеджер, к вашим услугамLiterature Literature
Turistler tavernaya doluşup Endonezya yapımı kalaylı maşrapalardan Avustralya birası içecekler.
Не бросай трубкуLiterature Literature
Bir mahkûmun kalaylı tabağa ya da başka yere yazdıklarının yarısı okunamaz zaten.""
Разве я похожа на тех, кто был изнасилован?Literature Literature
Antikacı kendine kalaylı demir tahtasından bir tabure aldı ve oraya yerleşti.
Это не реальноLiterature Literature
10 sinne gevind in 2 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.