grotte marine oor Turks

grotte marine

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Deniz mağarası

voorbeelde

Ces grottes marines cachent les bannis et les voleurs.
Kıyı mağaralarında sürülenler ve hırsızlar saklanır.

Ce dragon solitaire hante grottes marines et marécages.
Bu yalnız ejderha deniz dibi mağaraları ve çukurlarda yaşar.

Entrer dans la chambre du premier étage, c'était pénétrer dans une grotte sous-marine.
İkinci kattaki yatak odasına girmek sanki sualtı mağarasına girmek gibiydi.

Deux Américains exploraient une grotte sous-marine. Il y a eu un glissement de terrain.
İki Amerikalı, su altında kaya olukları olan yerde dalış yapıyorlarmış.

Ce qui veut dire que sous toutes ces formations rocheuses, on a des kilomètres de grottes sous-marines.
Anlıyacağın bu gördüğümüz kayalıkların altında kilometrelerce uzunluğunda mağralar olmalı.

On suppose qu'il a survécu au fond des océans, se nourrissant d'organismes qui occupaient sa grotte sous-marine.
Özel bir çevreyi kaplayan derin deniz organizmalarını yiyerek hayatta kalmış olmalı.

Il y a quelques années de ça, mon ami Eric et moi avons décidé d’explorer cette grotte sous-marine dans les contreforts de la Sierra Nevada.
Bir kaç yıl önce, arkadaşım Eric ve ben Sierraların eteklerindeki bu sualtı mağarasını keşfetmeye karar verdik.

Après avoir détruit six positions de mitrailleuses, les Marines firent face à une grotte armée d'un canon de 47 mm.
Altı tane makineli tüfek yuvası imha edildikten sonra deniz piyadeleri 47mm top mağaralarıyla karşılaştılar.

Quand il eut visité les grottes, les fontaines et les aiguilles des environs, il voulut pêcher comme un simple marin.
Çevredeki mağaraları, kaynakları ve kayalıkları gördükçe basit bir denizci gibi balık avına çıkma isteği duyuyordu.