mulet oor Turks

mulet

/my.lɛ/ naamwoord manlike

(Mugilidae) Famille de poissons à nageoires rayonnées (Actinopterygii).

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

katır

naamwoord

Davantage de tracteurs signifiait moins de chevaux et de mules.
Daha fazla traktörler daha az at ve katır anlamına geliyordu.

kefal

naamwoord

Katır

hybride d'un âne et d'une jument

Davantage de tracteurs signifiait moins de chevaux et de mules.
Daha fazla traktörler daha az at ve katır anlamına geliyordu.

Mulet

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Geliştirme Katırı

Soortgelyke frases

mule
katır

Mulet so-iny
Pelingas

voorbeelde

Venez çà, messire, que l’on vous juche sur votre mulet.
Gelin lordum, sizi katırınıza bindirelim.

Le bois, les chevaux, les mulets, le bétail, l’engrais, les peaux de baleine, les requins...
“Kütük, eşek, at, inek, kereste, gübre, köpekbalığı, balina kürkü...

Voilà pourquoi il a dit à David: “Ne devenez pas comme un cheval ou un mulet sans intelligence, dont la fougue doit être domptée par le mors ou par la longe.”
Bu nedenle Yehova, Davud’a şöyle dedi: ‘Anlayışsız at yahut katır gibi olmayın; onlar gem ve dizgin takımlarıyla tutulur.’

A la place de la dot, on peut vous donner un mulet.
Başlık parası yerine size bir katır verelim, olur mu?

Attache ça au mulet.
Şunu katıra bağla

On va visiter le Grand Canyon à dos de mulet ce weekend
Bu hafta sonu Büyük Kanyon' u ziyaret etmek istiyoruz

D'abord le corbeau, puis la cigale[404], puis la grenouille, puis les deux mulets, etc.
Önce karga, sonra ağustosböceği, sonra kurbağa, sonra iki katır vb.

Mets le corps sur un mulet.
Cesedi katıra yükle!

De même, les mules (femelles) sont préférées aux mulets (mâles), plus instables pour ce qui est du caractère.
Kadınların rakipleri, genç erkekler (Myrrhine’nin kocası gibi) ise kadınlara oranla biraz daha olumlu tasvir edilmişlerdir.

« Quel mulet vous plairait-il de monter aujourd’hui, messire ?
“Bugün hangi katırı sürmek istersiniz lordum?”

Qui s'attendrait à ce que le capitaine du club de débat ait une telle coupe mulet?
Kefal gibi sallanan tartışma kulübü kaptanı başka kimden beklenir?

Du mulet.
Katır eti.

J’ai confiance en ma mère, et j’ai confiance en mes mulets.
Babama güveniyorum, katırlarıma güveniyorum.

C'est un mulet.
Ayrıca katır bu.

Dés qu" on en offre le commandement aux généraux... ils se mettent á respirer fort comme des mulets á bout de souffle
Generallere komutanlik teklif ettigin anda... katir gibi aksirip tiksirmaya basliyorlar

Regarde sur le mulet
Katıra benziyor

Si le ciel continue | à me trahir... voudriez-vous me louer | votre mulet?
Tanrı bana ihanet etmeye devam ederse bana katırını kiralar mısın?

J' ai quitté la guerre, blessé par de la nourriture pour mulets
Burada savaşı terk ediyorum, bir çuval katır yemiyle götürülüyorum

Mon mulet.
Katırım.

Il a été ramené à dos de mulet ce matin.
Bu sabah eşekle getirdiler.

On ne peut accéder à l’une des mines principales qu’en empruntant à dos de mulet un sentier étroit et dangereux qui s’élève en serpentant jusqu’à la retraite aride et désolée des condors, à 3 600 mètres au-dessus du niveau de la mer.
3.600 metre yükseklikte, kondorların yuvalarının bulunduğu kurak ve ıssız bir yerdeki en önemli maden ocaklarından birine ancak katır üstünde, kıvrılarak yükselen dar ve tehlikeli bir patikadan ulaşılabilir.

Cependant, puisqu'il n'y avait ni chevaux, ni mulets, ni ânes, il devenait évident qu'on ne pourrait partir.
Bu arada, ortada ne at, ne katır, ne eşek olduğundan, yola çıkamayacakları aşikârdı.

Un mulet n'a pas plus sa place ici qu'un âne, Joe.
Ben burada ne katır görüyorum ne de eşek, Joe.

Sais- tu quoi ? — Il demande à pouvoir emporter de la terre prise dans ce pays, de quoi charger deux mulets.
Ne istedi biliyor musun?— “Bir çift katırın taşıyacağı kadar toprak.”

On perd notre temps à bénir champs et mulet.
40 dönüm ve bir katıra şükretmekle çok meşgul olduğumuzdan.