ensest oor Tsjeggies

ensest

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Tsjeggies

incest

naamwoord manlike

Sue Blume’ün deyişiyle, “göbek mili ensest olan tekerlek telleri” gibi de olabilirler.
Sue Blumeová nazývá „paprsky směřujícími ke středu, kterým je incest“.

krvesmilstvo

naamwoord onsydig

Böyle kişiler ensest ilişkiyi, adam öldürmeyi ve çalmayı neden yasaklıyorlar?
Proč lidé obvykle považují za špatné takové věci, jako je krvesmilstvo, vražda či krádež?

krvesmilství

naamwoord onsydig

voorbeelde

Ensest, ölüsevicilik ve hayvanlarla cinsel ilişki gibi yasak.
Stejne jako incest, nekrofilie a mucení.

Ensest ilişki yaşıyorlardı, Julia.
Měli incestní vztah, Julie.

Ensest ve iğrenç olurdu.
To by byl incest, a to je nechutné.

Aile hayatımız öylesine bozulmuştu ki, ensest ilişki kurbanı oldum.
Život v rodině se zhoršil natolik, že jsem se stala obětí krvesmilstva.

Ensest, neredeyse tüm kültürlerde bir tabudur.
Incest je tabu téměř ve všech kulturách.

Neden Ensest konusunu seçtin o zaman?
Proč jste si vybrala téma incestu?

Bir anket, panik rahatsızlığı olanların sayısının ensest kurbanları arasında genel insanlara göre 13 kat daha yüksek olduğunu gösterdi.
Při jednom průzkumu se ukázalo, že v porovnání s běžnou populací je procento lidí postižených panickou poruchou třináctkrát vyšší u těch lidí, kteří byli v dětství obětí incestu.

Üvey kardeşiyle yapması ensest sayılmaz.
Nebyl by to incest, jsou nevlastní sourozenci.

Ensest, güveni sarsan en korkunç ihanet türüdür.
Nejotřesnějším zneužitím důvěry je incest.

Kendi öz kız kardeşinizle, ensest olarak.
Jelikož je to vaše pokrevní sestra, jedná se o akt krvesmilstva.

Şu ensest skeci için hayvan mezarlığını ben önermiştim, hatırladın mı?
Vzpomínáš, to já navrhl hřbitov zvířátek pro tu scénu s incestem?

Ve benden, onunla, dört yaşında bir kızmışım gibi ensest ilişki görüşmesi yapmamı istedi.
Chtěl pomě, aby to bylo jako incest... se čtyřletou holčičkou.

Burada bir ensest var.
Tohle je incest.

Bir tür Jeremy Kyle, ama ensest değil.
Ne, ne, je to trochu jako z talk-show Jeremy Kylea, ale není to incest.

“Bu ensest ve yılan hikâyeleri çok eğlenceli ama hiçbir şeyi değiştirmiyor.
“ „Všechny ty řeči o hadech a krvesmilstvu jsou směšné, ale na věci nic nemění.

Ensest!
Incest!

Ensest.
Krvesmilstvo.

Bu şiddetin birçok şekli –tecavüz, ensest, kadın dövme ve cinsel taciz– HIV enfeksiyonu için tek başına bir risk etkeni olan cinsel ilişkinin çoğu kez zorla yaptırıldığı anlamına geliyor.”
Násilí má mnoho forem — znásilnění, incest, bití manželky a sexuální zneužívání —, což znamená, že pohlavní styk je často vynucený, a to je samo o sobě rizikovým faktorem infekce virem HIV.“

Beni cinayeti değil, ensest ilişkiyi kaydetmem için işe almış.
Najala mě, abych nenatočil vraždu, ale incest.

Ensest bu!
Je to incest.

Onlarınki ensest bir ilişkiydi, çünkü Berniki, aslında Agrippa’nın kızkardeşiydi.
Jejich vztah byl krvesmilný, protože Bereniké byla vlastně Agrippova sestra.

Philip Styson ensest ilişkiden yargılanacakmış.
Philip Styson byl uznán vinným z incestu.

Eğer öyle yapsalardı dişlekler, şaşılar, özellikle de senin gibi ensest ilişkiden doğan hödükler bile burada, aramızda olurdu.
Kdyby to udělali, takoví syslozubí, šilhaví, sestro-šukající vidláci jako ty by se sem taky nedostali.

Bebeğin bir cinsel tecavüz ya da ensest ilişkinin ürünü olduğu durumlarda Yehova meselelere farklı bir şekilde mi bakar?
Dívá se Jehova na věci jinak, jestliže je dítě počato jako důsledek znásilnění nebo krvesmilných vztahů?

Örneğin Mukaddes Kitap ensest ilişkinin yanlışlığını açıkça ortaya koyar.
Například jasně odsuzuje incest.