namlu ağzı
muzzle
ağız oor Engels
ağız
tr
Konuşmaya ve yemeye yarayan, insan yüzünün alt kısmında yer alan açıklık.
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
mouth
en
the opening of a creature through which food is ingested
Tom çığlık atmaya çalıştı, ama Mary eliyle onun ağzını kapattı.
Tom tried to scream, but Mary covered his mouth with her hand.
dialect
en
variety of a language
İlk olarak, Afgan Dili ağzı kuzeybatı bölgesinin tonlamalarına sahip.
For one, his Pashto dialect has intonations of the northwest region.
colostrum
en
a form of milk
En 48 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
gob · vent · accent · outlet · beak · rim · chop · spout · maw · mug · shibboleth · subdialect · lip · talk · oral · jaw · muzzle · brim · trap · opening · Accent · kisser · blade · edge · nozzle · embouchure · orifice · mouthpiece · yap · beestings · bill · provincialism · razor · entrance · sheet · lamina · slat · idiom · cutting edge · jaws · local dialect · local language · mouths · speech · outfall · plate · pharynx · regional variation in pronunciation
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Ağız
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
Achernar
tr
Ağız (yıldız)
mouth
en
first portion of the alimentary canal that receives food
Ağzında sigarayla konuşmayı nasıl beceriyor anlamıyorum.
I don't understand how he can speak with a cigarette in his mouth.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Prenteboek
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Hiç ağda yaptırdın mı?
Hold your fire!Hold your fire!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Haber ağı yetenek avcısı.
Just rumors.I hear he likes to live bigOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ağız dalaşına devam etmek istiyor musunuz?
Where a transport operation to which the Community transit procedure applies starts and is to end within the customs territory of the Community, the TR transfer note shall be presented at the office of departureOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birçok açıdan çözümlenmiş Max Lange Akını, Giuoco Piano ve İskoç Oyunu sonucunda da oluşabilir.
Dorothy was cool.Her shoes were retroWikiMatrix WikiMatrix
Benim sadece sinirim bozuluyor karşımda biri ağlayınca: Erkek, kadın fark etmez, kim ağlarsa ağlasın sinir oluyorum.
Let' s go home and sort this outLiterature Literature
Ne zamandan beri ağız iltihabı naneli?
My monsters!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yaptığı her şey elektrik akımı gibi yayılıyordu.
Chung wasn' t the first evil fuck that she put back on the streetsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İllâ kulakların görev alması gerekmiyor: bu sistem alın üzerinde dokunmaya duyarlı elektrikli bir ağa sahip, video akışının önünde her ne varsa bunu alnınızda hissediyorsunuz.
Good luck with thatted2019 ted2019
Bir gölgeleme ağını nereden bulacaksın?
Set up common technical standards aimed at avoiding that variations in practices on forensic DNA databases in Member States could lead to difficulties and inaccurate results when data are exchangedopensubtitles2 opensubtitles2
' device-uni ' üzerindeki ' network-uni ' ağını etkinleştir. # İsteğe bağlı olarak, WEP#, hex anahtarı ' key ' ile açık sistem şifreleme # ' authentication ' şunlardan biri olabilir: # wep hex#|ascii#|hex#|ascii#|passphrase#|passphrase# ' key ' [ open|shared ] # wpapsk wpa|wpa# tkip|ccmp-aes password # wpaeap SOLIDSHELL' DE KODLANMAMIŞTIR
These men who ask for your hand are royal kings and princesKDE40.1 KDE40.1
Bu ağlardan geçen en yoğun sanat eseri akışı.
I' m doing just as you asked,MichaelOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu makina örümcek ağının detaylarının yarısını bile düzgün gösterirse...
We reject that insinuationOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bilim ve teknoloji haberlerinde ayrıca: Sırp bilim adamı Üstün Mucitler Ödülü aldı, BH' li doktorlar ilk çoklu organ naklini başarıyla gerçekleştirdiler ve Google ağını Türkiye' ye genişletiyor
My father was a newspapermanSetimes Setimes
Giderek daha çok araştırmacının, akıntı ağları balıkçılığını “denizin soyulup soğana çevrilmesi” ve akıntı ağlarını da “ölüm perdeleri” olarak nitelemesine hiç şaşmamalı.
Hey, let me guess.It' s not just Barrow. His son' s involvedjw2019 jw2019
Ağıma düştün. " Tüm sorunların çözümü ölümden geçiyor. "
I would be the last person to defend or to abdicate complete harmonization of indirect taxes, but where the differentials are so great that it is leading to distortions in the market and fraudulent trading then it is high time this Parliament acted.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Zır zır ağlardı hatta
It shall apply from the entry into force of the Agreement and during the latteropensubtitles2 opensubtitles2
En akla yatkın olanı sakin davranmaktır.
The House should support the justice estimatesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ben devamlı ağlarım.
He wants to destroy your familyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ancak bir sürü insan denedi ve beş günlük sürenin sonunda 54 sayfalık ziyaretçi defteri yorumları aldık ve oradaki küratörler böyle bir akını daha önce görmediklerini söylediler.
Good grammar, there!ted2019 ted2019
Ağız Cerrahisi?
Reject the washingsopensubtitles2 opensubtitles2
Dosyaları gördüğüm bilgisayar Henry'nin özel ofisinde ve bilgisayar ağı ile ulaşılamaz.
We' re not going to waste timeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ama ben yine bir ağayım.
may we praise you in union with themOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Karşı koyarsanız yatıştırılıp bir hayvan gibi ağla yakalanacaksınız.
A very dishy interrogator, with blue eyesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bununla beraber, Hıristiyan âlemindeki bütün dindarlar, görülen bu akımdan memnun değildirler.
Won' t you have some explaining to do?jw2019 jw2019
Fakat, bir kanal ağı yok.
See ya tomorrowOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
223 sinne gevind in 2 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.