tartışma oor Engels

tartışma

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

debate

naamwoord, werkwoord
en
informal and spirited but generally civil discussion of opposing views
Yaşayan dil sayısı sıkça tartışma konusu olur ve tahmini sayı beş bin ile sekiz bin arasında değişegelmiştir.
The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
en.wiktionary.org_2014

argument

naamwoord
en
verbal dispute; a quarrel
O ve babası arasında bir tartışma patlak verdi.
An argument erupted between her and her father.
en.wiktionary.org

discussion

naamwoord
en
conversation or debate concerning a particular topic
Biz insan hakları konusunda kısa bir tartışma yaptık.
We had a brief discussion about human rights.
en.wiktionary.org

En 30 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

controversy · quarrel · disputation · dispute · row · contention · altercation · moot · disagreement · bicker · argumentation · tiff · polemic · argue · rencounter · parley · bickering · hassle · contest · wrangle · brawl · dustup · fray · broil · deliberate · breeze · fight · confrontation · clash · run-in

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

tartışma, anlaşmazlık, uyuşmazlık
controversy
tartışma açıklaması
discussion comment
tartışma grupları
discussion groups
tartışmacı, kavgacı, tartışmalı, tartışma konusu olan
contentious
tartışma, münakaşa, anlaşmazlık, üzerinde konuşma, düşünme, tartışma, tez, düşünce
argument
tartışma sunucusu
discussion server
tartışma, kavga
dustup
tartışma kabul etmeyen
dogmatic
tartışmak. moot case tartışma konusu olan dava. moot point tartışılacak mesele.
moot

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Gündemde üç ana başlık üzerinde yapılacak panel tartışmaları ve çalışma grubu oturumları yer alıyor. Bu başlıklar şöyle: barış ve istikrar, demokrasi ve sivil toplum, kültür ve çeşitlilik
I' m takin ' this for evidenceSetimes Setimes
Nedensellik bir tartışma anı gerektiriyor.
It' s bigger than the one in Californiated2019 ted2019
Tartışmaların çoğuna siyaset hakim olmakla birlikte, su yönetiminin sadece siyasetle sınırlı bir konu olmadığı da belirtildi
He said they had no soulSetimes Setimes
Ama ikinci bir model var: Kanıtlarla tartışma.
Isn' t that odd?QED QED
Sanırım bu hala tartışmaya açık
Join me in raising a glass in tributeopensubtitles2 opensubtitles2
Babamın, bir tartışma çıktığında ailedekilerden en zorlusunun sen olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Did they live happily ever after?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Erdoğan' ın tartışmayı terk edişi, İsraal Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Gazze konusunda girdiği dramatik bir tartışma sonucu gerçekleşmişti
Julius, I thought something was wrong the minute I laid eyes on that man, and now I know itSetimes Setimes
Nükleer gücün aleyhindeki tartışmalar sadece duygusal.
nobody noticed all of that saltOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bana söylemeyi unuttun ama bu da ayrı bir tartışma konusu.
Well, then, I say, by the power vested in me, these boys is hereby pardoned!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu olay tartışmaya açık değil.
Changed, hasn' t he?- NoOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Cehennemde yaşarsan, o zaman şeytanla tartışma!
I do not know how we resolve the hatred and the passion that people feelTatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Konu tartışmaya açık değildir.
It' s definitely murder.I think we have a suspectOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
20. yy'ın son senelerine bakacak olursanız, Mendel'e inananlar ve Darwin'e inananlar arasında bir sürü tartışma, bağırıp çağırma vardı.
Precisely.... my friends' motto was " When in Rome, do as many Romans as you can. "ted2019 ted2019
Tartışma sona erince, dostluk bağını yeniden kurmak için kucaklaşırlar.
REFERENCESOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
Swan, we' re settin ' up the fuel- air explosivesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yüce rahibenin bu dönemdeki gerçek konumu tartışma lara açıktır.
He was born with a limp, so maybe I' il call him GimpyLiterature Literature
Muhammed'in bulunduğu daha büyük uluslararası bir İslam topluluğunun bir parçası olduklarını hissetmelerini sağlamış ayrıca Batı kimliğinin merkezinde bulunan liberal değerlerle, İngiliz Müslüman toplumundaki daha geleneksel ve muhafazakar görüşler arasındaki tartışmanın startını vermiştir ve bu tartışmanın merkezinde, Hz.
It' s not good, but we' ve got time for some comments about my personal lifeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sang-drax ile köpeği ya da lordunu tartışmaya niyeti yoktu, aslında hiçbir şeyi tartışmaya niyeti yoktu.
You' il love the way it makes you feelLiterature Literature
Bir tartışma yaşıyorduk.
Where the fuck did you learn to talk like that, huh?Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Bu gri lagünün hareketsizliğinde tartışmalarını dinlemek korkutucuydu ama sessizlikleri daha da korkutucuydu.
There' d be eight others leftLiterature Literature
Lagaş ile Umma'nın kralları arasında kendilerine ait toprakların sınırları konusunda bir tartışma doğar.
That was the man who brought me here last nightLiterature Literature
Jane doğrudan uçakla Roma'ya gitmekte ısrar edebilirdi ya da şimdi tartışmayı yeniden açmayı hiç istemeyebilirdi.
In this respect it is notably important to recall that until January # a substantial part of the product concerned was subject to quantitative restrictionsLiterature Literature
Çocuk aldırma, eşcinsellik, nikâhsız yaşama gibi ahlaksal konular bile çoğu kez tartışma konusu olmuştur.
The knots are still freshjw2019 jw2019
Ve tabii bir tartışmada taraflardan birinin diğerini ikna ettiğine sık rastlanmaz.
Solar flare?Literature Literature
Duyularımızla algıladığımız dünyanın ötesinde var olabilecek dünyalar hakkında derin tartışmalara girmek isteyen garip bir çocuktum.
Relax, Tonho.Next time we set things straightted2019 ted2019
223 sinne gevind in 3 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.