salt çoğunluk
çoğunluk oor Koerdies
çoğunluk
Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies
piranî
nv. piranî, zêdeyî.
piranî, pirayî, axleb, zorbe, axlebe, axlebî, axlemî, zehfayî, ekseriyet m
ekseriyet
majorîte
pirranî
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Bu kurumların çoğunlukla turistlerin, cezbedilerek çekileceği, ziyaret edeceği, bağış yapmakta gönüllü olacağı yerlerde kurulmuş olması tesadüf değil.
Di & Paceyeke Nû de Veketed2019 ted2019
Her zaman değil -- bunlar kesin değil -- ama çoğunlukla.
Ji kerema xwe di derbarê xwe de hinek agahî bideted2019 ted2019
“Bu amacına, yani başkanlık adı altında dikta rejimine ulaşabilmesi için önündeki tek engel Halkların Demokratik Partisi'dir. Partimizin 1 Kasım seçimlerinde de barajı aşarak 59 milletvekili ile parlamentoya girmesi, Erdoğan'ın tek başına anayasayı değiştirme çoğunluğuna ulaşmasını bir kez daha engellemiştir. Bu nedenle; olası bir erken veya ara seçim ile birlikte kendisine sadık milletvekillerinden oluşan 367 çoğunluğunu sağlamış bir AKP grubunun oluşması için çabalamaktadır.
Dibeke car-cara tê kifşê ku ewana alîkariyê didin, lê çi jî hebe ewana hemûşk jî zulm in.Bianet Bianet
İşsiz bırakılan gazetecilerin büyük çoğunluğu artık basın sektöründe iş aramazken az sayıda gazeteci de farklı mesleklerde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Ama hemen hepsi ağır siyasi baskıların sonlanmasını ve tekrar mesleklerine dönmeyi bekliyor.
Dewsa wê yekê wekî serê xwe li ber Efirandarê Mezin daynî, tu xudanêd ji dara û kevira rûmet dikî.Bianet Bianet
Bizdeki eğitim sistemi çoğunlukla zorlamaya dayanır.
Cihê nîşaneyêted2019 ted2019
“Cemaate yönelik operasyonlarda işsiz kalan gazeteci sayısı iki bin civarında. Bu insanlar her an FETÖ’yle suçlanma kaygısıyla gizlendiler. O çok net. Büyük çoğunluğunun hiçbir alakası yok. Sadece ekmek parası için çalışan insanlardı.
Bêyî şik tuyê wîra gelek razî bî, usa nîne?Bianet Bianet
Verdiğim konferanslarda bana sorulan sorular çoğunlukla nelerle mücadele ettiğim, hangi zorluklarla karşılaştığım ve pişmanlıklarım hakkında olur.
û: an: an jî: ji bo: ji: li: e: in: im: ê din: ên din: wekî din: hwd: dû re: berê: piştre: pêşve: paşve: li ser: li bin: li ber: tu kes: her kes: ne yek jî: giş: bi: digel: ligel: ji zû ve: ev: ew: van: wan: carinan: her tim: qet: bû: bûn: rojane: ji bo xwe: xwe: her tim: her: kit: cot: yek: dido: sisê: çar: pênc: şeş: heft: heşt: neh: deh: heftê: sed: pêncî: ji bilî: heye: tune: divê: diviya: çiqasted2019 ted2019
Araştırmacılar, adanın iklimi değiştikçe bir yıl büyük gagalı, bir yıl küçük gagalı ispinozların çoğunlukta olduğunu gördüler.
Binihêre çiqa tişt em dikarin ji xwendina Kitêba Pîroz hîn bin!jw2019 jw2019
Ama bu çoğunlukla gözardı edilir. 1970'lerde, insanlar bunun hakkında yeniden konuşmaya başladıklarında dediler ki "Evet, tabii ki şizofrenik olan kişi uyku bozukluğu yaşar çünkü antipsikotik alır.
Paşê Petrûs destê wiyî rastê girt û mêrik banzda ser xwe sekinî û pêra-pêra destpêkir bigere.ted2019 ted2019
Önergelerde sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinden 104 gün sonra tahliye edilen sivillere ait olduğu iddia edilen görüntülerde, tahliye edilen çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu kişilerin soyunmaya zorlanarak taciz edildikleri ifade edildi.
Agir pê ketiye û gele ji îsraêliya mirin.Bianet Bianet
Ve öğretmenlerin büyük çoğunluğu ideal öğrencinin içe dönük değil, dışa dönük olduğunu söylüyor, araştırmaya göre içe dönüklerin notlarının daha iyi olmasına ve daha bilgili olmalarına rağmen.
Hemûyan Bidomîneted2019 ted2019
Çoğunlukla haşlayarak.
Yahowa timê nêtên xwe tîne sêrî, lema ewî Adem û Hêwa nekuşt (Îşaya 55:10, 11). Xêncî vê yekê, hergê Yahowa di baxçê Adenêda Adem û Hêwa qir kira, çawa wê bihata îzbat kirinê ku meriv bêyî serkartiya Xwedê nikarin bextewar bin, û ku tenê îzina Xwedê heye serwêrtiyê bike?ted2019 ted2019
Çoğunlukla zevk almaya bir fırsat, ama bazen daha zor bir şey.
Bavê vê qîzikê mêrekî navdar e, navê wî Yayîro ye.ted2019 ted2019
Bruno Giussani: Jocelyne, bu inanılmaz, eminim ki şu an, dinleyiciler arasında birkaç düzine insan, muhtemelen çoğunluk, "Bunu kullanabilecek birini tanıyorum." diye düşünüyor.
Şîroveyekê binivîseted2019 ted2019
Japonya'da altı ay sonunda 1,100 gönüllü All Hands'den (Tüm Eller) gelip geçti; yüzlercesi bize 135,000'den fazla fotoğrafı elle temizlemeye yardım etti, büyük çoğunluğu - (Alkış) - aslına bakılırsa büyük çoğunluğu sahiplerini yeniden buldu, bu önemliydi.
Lê niha ew hemle ye û zûtirkê wêra kur bibe.ted2019 ted2019
Kati Piri, çoğunluğu Güneydoğu'daki 28 belediyeye kayyum atandığını ve 11 binden fazla öğretmenin "PKK bağlantısı" öne sürülerek açığa alındığını da anımsattı.
Ewî ji kîsê xwe kevir derxist, kire şidana xwe û bi hemû qewata xwe avîte Golyat.Bianet Bianet
Çoğunlukla ölümü konuşmaktan ve hatta düşünmekten caydırılıyoruz, ama ölüm için hazırlanmak yapabileceğiniz en güç verici iş.
Lê niha lez kevin, herine bal bavê min û hemû tiştî wîra gilî kin.ted2019 ted2019
Ve alaycı çoğunluk dedi ki, "Biz sana inanmıyoruz.
Mera wana digestin û gelek ji wan meriya mirin.ted2019 ted2019
Aslında içtiğiniz bütün ticari üretilen biralar çoğunlukla sadece üç mikroorganizma türünün birinden yapılıyor.
Lê ji berê wê dara ku nava baxçeda ye, Xwedê got nexwin û dest nedinê, wekî hûn nemirin” (Destpêbûn 3:1-3, PKM).ted2019 ted2019
Çünkü radikal bir buluş bazen en muhtemel kaynaktan ortaya çıkabilir, fakat çoğunlukla büyük ihtiyaçların, karşılanamayan, gizli taleplerin olduğu ve geleneksel çözümler için yeterli kaynakların bulunmadığı ortamlardan gelebilir -- ki burada geleneksel çözümlerden kasıt, profesyonel insan kaynağına dayanan, yüksek maliyetli çözümler olan geleneksel okullar ve hastanelerdir.
10 Dêmek, du şîretên bextewariya malbetê, ew heye hizkirin hindava Xwedê û hindava hevdu, û qedir hindava hevdu.ted2019 ted2019
Fakat işgalin en kasvetli sıralarında bile Timbuktu'nun büyük çoğunluğu al-Faqi gibi adamlara öylece boyun eğmemiştir.
Usa jî emê derheqa jinêd usa bixûnin, navêd kîjanî Rexab, Debora, Yaêl, Rût, Nahomî, û Delîla bû.ted2019 ted2019
En düşük geliri olanların çoğunluğunu onlar oluşturur, en yüksek olanları da.
Seva ku tenêbûnê texmîn nekin, ewana hevala û xûşk-birên civatê teglîfî mala xwe dikirin.ted2019 ted2019
Yani eğer yetimhanede yaşayan çocukların büyük bir çoğunluğu yetim değilse, o zaman "yetimhane" kavramı gerçekte kalıcı bakım kurumunun sadece örtmeceli ismi.
EV MERÎ yêd ku tu li ser şikil divînî, şagirtêd Îsa ne.ted2019 ted2019
Ekim-Kasım-Aralık 2016 döneminde en az 8 gazeteci ve 1 gazete merkezi saldırıya uğradı. Ayrıca, 105 gazeteci ve 1 medya organı fiilen veya sosyal medyada ezici çoğunluğu iktidara yakın çevrelerce tehdit edildi. Ayrıca, 2 gazeteci ve bir haber sitesi de sözlü saldırıya uğradı. İki gazetecinin sosyal medya hesapları saldırı gördü.
Paşê Meryema xûşka Mûsa nêzîkî wan bû.Bianet Bianet
Ve çoğunlukla bundan daha fazlasını yapar.
Hewzê Sîlwamêted2019 ted2019
72 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.