aşırı sağ oor Portugees

aşırı sağ

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

extrema-direita

Amaç isyancıları bozguna uğratıp icabına bakarak aşırı sağın aklını çelmek.
O objetivo da manobra é seduzir a extrema direita acabando com os independentistas.

Aşırı sağ

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Extrema-direita

Aşırı sağ parti milletvekili adayı olarak orada çok iyi tanınıyor.
Ele é bem conhecido lá como candidato do partido de extrema-direita.

voorbeelde

Bu numaraların aşırı sağ kanada ait bir grup tarafından yapıldığını düşünüyorum.
Senhor, eu realmente acredito que esses ataques foram feitos por algum grupo radical de direita.

Polise göre, Labuschagne'nin cinayet sebebi açık değil ve aşırı sağ örgütlerle bağlantısı tamamen dayanaksız.
De acordo com fontes policiais, os motivos para o tiroteio não são claros e qualquer ligação com organizações de direita é pura especulação.

Bir yanda aşırı sol, bir yanda aşırı sağ burada uzlaşma asla olmaz.
Temos a extrema esquerda e a extrema direita. Compromisso? Esqueçam.

Aşırı sağ kokuyor.
Não é típico da extrema direita?

Aşırı sağ partilerle ilişkiye girmeyerek, merkez sağın geleneksel partilerine sıkı sıkıya bağlı kalmıştır.
Ele não se vinculou a partidos da extrema-direita; era firmemente ligada aos partidos convencionais de centro-direita.

Fakat Avrupa'daki son dönem müziğe bile bakacak olursanız, aşırı sağ faşizm de yükselişte.
Se vocês repararem no estado de espírito na Europa nos últimos tempos, o fascismo de extrema- direita também está a aumentar.

Fransız Aşırı Sağ'ının Tarihi
" A história da direita extremista francesa "

Hindistan'daki aşırı sağ güçleniyor.
A extrema-direita está crescendo na Índia.

Fakat Avrupa'daki son dönem müziğe bile bakacak olursanız, aşırı sağ faşizm de yükselişte.
Se vocês repararem no estado de espírito na Europa nos últimos tempos, o fascismo de extrema-direita também está a aumentar.

Aşırı sağ görüşleri vardı
Mais reacionário que Átila

Bunlar seçilmiş aşırı sağ'lar.
Eles elegeram a extrema direita.

Oysaki İslami veya aşırı sağ organizasyonlar, yıllardır, kendi ideolojileri için halktan destek topluyorlar.
Os islamitas e as organizações de extrema- direita, durante décadas, têm vindo a criar a exigência popular da sua ideologia.

Bizi aşırı sağ görüşünü desteklemeye itiyorlar.
Nos forçando para a extrema direita.

Aşırı sağ mı?
A extrema direita?

Aşırı sağ darbeye hazırlıklı.
A extrema direita vem com toda força e coragem.

Senin zamanın aşırı sağ ile barışmış ve onun ırkçı ideolojisini normalleştirmiş olabilir.
Pode ser que seu presente tenha se reconciliado com o domínio da extrema-direita e normalizado sua ideologia racista.

İddia göre, aşırı sağ derneklerle bağlantılarınız varmış.
Diz que você tem ligação com algumas organizações de direita.

Ancak isminin belirttiği şekilde Komünist bir örgüt olmaktan uzaklaşmış parti aşırı sağ kanada dönmüştü.
Mas longe de ser uma organização comunista como o nome fazia supor, o Partido revelou-se ser extremamente virado à Direita.

Aşırı sağ parti milletvekili adayı olarak orada çok iyi tanınıyor.
Ele é bem conhecido lá como candidato do partido de extrema-direita.

Avrupa'daki son dönem aşırı sağ faşizmin yükselişine bakacak olursanız yerel politikalara etki eden bazı şeylerin olduğunu göreceksiniz ve henüz bu fenomen ulusaşırı.
Se olharmos para a recente ascensão da extrema- direita na Europa, veremos que algumas das coisas que estão a acontecer estão a influenciar a politica interna, mas o fenómeno é transnacional.

Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı [en] göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı-sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
Dado o aparente declínio do apetite dos eleitores europeus por multiculturalismo [en], apontar a imigração como raiz da crise económica global tem trazido proveitos aos partidos de extrema direita por todo o continente.

Örneğin, geçen sene, 9 milyon web sitesi için eşik bekçisi olan bir şirketin CEO'su halktan gelen baskılar sonucunda, yönettiği sitelerden bir tanesini, aşırı sağ bir sayfayı durdurmaya karar verdi.
Por exemplo, o ano passado, um diretor-geral de uma empresa que atua como filtro para nove milhões de "sites" decidiu, depois de alguma pressão pública, que um dos "sites" que gere, uma página de extrema-direita, devia ser bloqueada.

Hans-Joachim "Hajo" Herrmann (1 Ağustos 1913 - 5 Kasım 2010), II. Dünya Savaşı sırasında Luftwaffe bombacı pilotu ve sonradan bir Avukat olarak Yahudi soykırımına odaklanan aşırı sağ siyasi aktivist.
Hans-Joachim Herrmann, conhecido como Hajo Herrmann (1 de agosto de 1913 - 5 de novembro de 2010), foi um militar alemão, piloto de bombardeiro da Luftwaffe e, posteriormente, após o fim da Segunda Guerra Mundial, focou suas atividades como advogado criminal e de direito civil.

Burada amacım Trump, aşırı sağ veya iklim değişikli şüphecileri hakkında ya da bu şeyi yapanlar hakkında konuşmak değil, bunun bir kutu olduğunu söylerdim, ama tam burada diyor ki ''Bu bir kutu değildir.''
Mas não estou aqui pra falar do Trump, da direita alternativa, dos negadores da mudança climática ou até mesmo dos criadores dessa coisa, a qual eu teria chamado caixa, apesar de estar escrito bem aqui: "Isto não é uma caixa".