geğirmek oor Portugees

geğirmek

werkwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

arrotar

werkwoord

Ben insanları öldürür, geğirir ve sürekli porno izlerim.
Mato pessoas e arroto e assisto muita pornografia.

voorbeelde

Ne... " Geğirmek " nedir?
O que é... o que é " arrotar "?

Geğirmek bazı ülkelerde beğenme belirtisi olarak kabul gören, hatta istenen bir davranıştır; diğer ülkelerde ise hoş karşılanmaz ve en büyük görgüsüzlüklerden biri sayılır.
Em certos países, arrotar é aceitável — e até mesmo desejável — como expressão de apreço, ao passo que em outros é inaceitável e seria classificado como o cúmulo da falta de educação.

Bir tür şişkinlik veren, gaz yapan, geğirmek ihtiyacı uyandıran bir his
Uma sensação de inchaço... de gases, de arrotos

Buralarda yemekten sonra geğirmek güzel bir davranışmış.
Aqui consideram boas maneiras arrotar após as refeições.

Yayın sırasında geğirmek istemiyorum.
Não quero arrotar durante a transmissão.

Ve% 5'te geğirmek.
E cerca de 5% de gás.

Geğirmek falan mümkün olmazdı.
Não conseguiria segurar um arroto.

Büyükbabam " hayal etmek " kelimesinde " geğirmek " kelimesinin saklı olduğunu söylerdi
Vovô frequentemente dizia que a palavra grega para " sonho " está escondida dentro da palavra " arroto "

Piliçler etrafta yokken boş boş oturup spordan, osuruktan ve geğirmekten konuştuğumuzu mu sanıyorsun?
Acha que ficamos falando sobre esportes, arrotando, e peidando quando não tem mulheres por perto?

Birayı fondip yapmaktan, kamyon sürmekten geğirmekten, ısırmaktan, parayı katlamaktan bahsediyorum.
Estou falando sobre dinheiro bebedor de cerveja, caminhoneiro, arrotante, cortante, dobrado.

Geğirmek kolorektal kanser veya yemek borusu kanserinin habercisidir ya da en azından mide ülserinin.
Arroto quer dizer câncer colorretal ou câncer do esôfago, ou, no mínimo, úlcera péptica.

Hayatı geğirmek ve ihmalden ibaret.
Não passa de arrotos e negligência.

Bangler vuruş sopası, Sana onu verecem.Burbon geğirmek, Sana onuda verecem
Bangler no bilhar. lsso sim