kendini öldüren oor Portugees

kendini öldüren

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

suicida

naamwoord manlike

Senin önünde kendini öldüren şerife ait.
O homem que se suicidou à sua frente, vestiu-o.

voorbeelde

Fransız yazar Voltaire şunları yazdı: “Bugün, melankoli nöbeti sonucunda kendini öldüren, bir hafta bekleseydi yaşamak isteyecekti.”
Voltaire, autor francês, disse: “O homem que, numa crise de melancolia, se mata hoje, teria desejado viver se tivesse esperado uma semana.”

Beni denizin ortasına koyan ve kendini öldüren, sendin.
Foi você que me pôs no oceano e se matou.

Babam kendini öldürene kadar içti.
Meu pai bebeu até morrer.

Kendini öldüren mi demek bu?
Isto significa que ele se irá matar?

Kendisini öldürene dek çalıştı.
Trabalhou até morrer.

Kendini öldürene kadar içerken elini tuttun yani. Seni...
Você segurou a mão dela enquanto ela bebeu até morrer

John'da kendini öldüren adama dair bilgi olduğunu düşünüyor.
Ela pensa que o John Scott tinha informação sobre o homem que se matou.

Kendini öldüren öğrenci?
Um estudante se matou?

Beni büyüten rahip...... ben # yaşındayken kendini öldürene kadar içki içti
O padre que me criou, bebeu até morrer, quando eu tinha

Martin bataklık çocuğunu tarif etmesine rağmen kendisini öldüren o değildi.
Então me dei conta de que ele descrevia o Garoto do Pântano, mas não fora o Garoto do Pântano quem o matara.

Kendisini öldüreni mi?
Ele viu quem o matou?

Hubie Marsten toplumda saygı duyulan biriydi, tâ ki karısını ve kendisini öldürene kadar.
Hubie Marsten um dos pilares respeitados da comunidade até o momento mata sua esposa e se enforca de uma viga.

Bir anda aklıma Charles’ın hâlâ yaşadığı geldi; muhtemelen Roma’da kendisini öldürene kadar içmekteydi.
Ocorreu-me que Carlos provavelmente ainda estivesse vivo, silenciosamente se matando na bebida em Roma.

Alan Scott kendisini öldüren adamdan intikamını alıyormuş.
Alan Scott deu o troco no cara que o matou.

Bizi direk olarak kendisini öldüren adama yönlendiriyor.
Ela indicou-nos o homem que a matou.

Beyaz adam olarak doğabilmek için kendilerini öldüren Guyana Kızılderilileri vardı.
Havia as tribos de índios da Guiana que se mataram para renascer como homens brancos

Peki kendini öldüren adam?
Mas e o homem que se matou?

Tabii senin kendini öldüren büyük bir oksi bağımlısı olduğunu saymazsak.
Se eu ignorar o fato de que é uma grande viciada em oxicodona, que está se matando.

Ona " sahip olamadığı " için önce kızı sonra da kendini öldüren yaşlı bir sapık olarak.
Apenas um velho pervertido que matou a miúda e depois a si mesmo por não a conseguir conquistar. Ena!

Kendini öldürene kadar içmesine engel olacak kimse yok.
Ninguém para proibi-la de beber até morrer.

Hannah ne gördüğünü sandıysa kasetlerde yalan söylemiş çünkü dikkat çekmek için kendini öldüren çatlak bir ilgi manyağıydı.
O que a Hannah pensou que viu, mentiu sobre isso nas cassetes porque era uma histérica de merda que se matou para chamar a atenção.

Onu beslemek için kendilerini öldürenlerle intihar ayini organize ediyorlar.
Eles organizaram um culto suicida onde se matam para alimentá-la.

Kendini öldüren katil.
Um assassino se matando.

Neden şeytanlar kendilerini öldüren...... bir silahı saklasın?
Por que os demônios haveriam de guardar uma arma que mata demônios?