Georgetown oor Turks

Georgetown

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Georgetown

Georgetown (Guyana)

Georgetown, Guyana

Tu sais, chérie, tu peux encore appeler Georgetown.
Biliyorsun tatlım, Georgetown için çok geç sayılmaz.

georgetown

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

georgetown

Tu sais, chérie, tu peux encore appeler Georgetown.
Biliyorsun tatlım, Georgetown için çok geç sayılmaz.

Soortgelyke frases

Université de Georgetown
Georgetown Üniversitesi

voorbeelde

Ils ont fait Georgetown ensemble.
Georgetown'a birlikte gitmişler.

Ils sont à Georgetown.
Georgetown'dalar.

Elle aurait parfaitement sa place à Georgetown
Georgetown' a mükemmel bir öğrenci olur

Je regarde les infos sur la fusillade à Georgetown.
Georgetown'daki silahlı saldırı haberini izliyordum.

Université de Georgetown
Georgetown Üniversitesi

Leur maison dans Georgetown monté dans les flammes pendant que la famille a dormi.
Georgetown'daki evleri onlar uyurken alevler içinde kalmış.

Mais selon le neurologue Richard Restak de l’École de médecine de l’université de Georgetown, “de récentes recherches sur le cerveau indiquent que certaines différences de comportement entre hommes et femmes ont pour origine des différences dans le fonctionnement du cerveau. Elles sont essentiellement d’ordre biologique et il est peu probable que seuls des facteurs d’ordre culturel puissent y changer quelque chose”.
Fakat Georgetown Üniversitesinin Tıp Okulunda bir sinir uzmanı olan Richard Restak şöyle diyor: “Geçenlerde beyin üzerinde yapılan araştırmalardan edinilen deliller, erkekle kadın arasındaki davranış farklarının, doğuştan var olan ve herhalde çevredeki etkenlerin değiştiremeyeceği beyin faaliyetindeki farklılıklara dayandığını göstermektedir.”

Ensuite il a parlé de Georgetown.
Ve Georgetown hakkında bir şeyler söylemişti.

Quels sont les atouts de Northwestern en comparaison d'universités comme Georgetown?
Northwestern'in diğer üniversitelere göre durumu nedir, mesela Georgetown'a göre?

Hey, tu devrais être transféré à Georgetown.
Sen de Georgetown'a transfer olmalısın.

Ce n'était pas Georgetown, évidemment.
Yani sonuçta Georgetown falan değil ama...

Euh, il a été recruté il y a cinq ans quand il était étudiant à Georgetown.
Georgetown'da öğrenciyken onunla çalışmaya başlamışız.

Pourquoi votre mère as insisté pour que vous alliez à Georgetown?
Annen Georgetown'a gitmeni neden bu kadar çok istiyordu?

Non, conduisez-moi à Georgetown.
Bilirsin. Georgetown'a gidelim.

Mais maman, avait réellement une préférence pour Georgetown.
Ama annem Georgetown'a gitmem için beni teşvik ediyordu.

Je sous-loue un appartement à Georgetown.
Georgetown'da bir bodrum katı kiralıyorum.

Je voulais dire, vu que tu ne vas ni à Princeton ni à Georgetown, je présume que tu ne retournes pas en fac.
Yani, Princeton veya Georgetown'a gitmediğine göre üniversiteye dönmeyeceksindir herhalde.

Au fil de ma vie, j'ai étudié les mathématiques et les études féministes à Georgetown.
İlerleyen yaşlarımda, Georgetown Üniversitesi'nde matematik ve cinsiyet araştırmaları okudum.

Et à Georgetown, vous savez, c'était génial.
Ve Georgetown, bilirsiniz, harikaydı.

J’apprends par eux qu’entre bagnards et relégués, il y a une trentaine d’évadés dans Georgetown.
Georgetown'da yaşayan otuz kadar kaçak bulunduğunu onlardan öğreniyorum.

On est garé sur la place de Georgetown, juste en face de l' église
Georgetown meydanına park ettim.Tam kilisenin yanındayız

À propos de la “supériorité aryenne”, le New York Times du 17 février 1940 citait un membre catholique du conseil d’administration de l’université de Georgetown qui aurait déclaré avoir “entendu Adolf Hitler dire que le Saint Empire romain, qui était un empire germanique, devait être rétabli”.
“Ari ırkı üstünlüğü” ile ilgili olarak 17 Şubat 1940 tarihli The New York Times, Georgetown Üniversitesinde görevli Katolik bir yöneticinin “Adolf Hitler’in, ‘Bir Alman imparatorluğu olan Kutsal Roma İmparatorluğu yeniden kurulmalıdır’ dediğini işittiğini” yazıyor.

Ledit fiancé revenait de Georgetown par bateau.
Gelin Alayı Bahçesaray'dan gemi ile Trabzon'a geçti.

Les unités d'infiltration ont jalonné l'immeuble du Georgetown " Monitor ".
Sivil polisler Georgetown Monitor binasında yerlerini aldılar.

Un de mes amis l'a vue faire le service dans un restaurant à Georgetown.
Bir arkadaşım onu Georgetown'da garsonluk yaparken görmüş.