anticorps oor Turks

anticorps

/ɑ̃.ti.kɔʁ/ naamwoord manlike

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

antikor

naamwoord

protéine immunitaire

Cette bourse parle d'une étude sur un anticorps universel.
Evet, bu dilekçede evrensel bir antikor aradığı yazılı.

Soortgelyke frases

auto-anticorps
Otoantikorlar

anticorps monoclonal
Monoklonal antikor

anticorps antinucléaire
ANA testi

voorbeelde

Les anticorps, Eric.
Antikorlar, Eric.

Au point où il en est, mes anticorps peuvent agir
Bu çocuğun bulunduğu evrede, antikorlarım gelişimi tamamen tersine çevirip, durdurabilir

Les anticorps présents dans le sang du patient révèlent si son système immunitaire a détecté des envahisseurs, mais certains tests ne permettent pas de savoir s’il s’agit des bactéries responsables de la maladie de Lyme.
Hastanın kanındaki antikorlar, vücudun bağışıklık sisteminin istilacıları bulduğunu gösterir, fakat testlerden bazılarında bu istilacıların Lyme hastalığının bakterisi olup olmadığı anlaşılamaz.

Vous avez les anticorps de votre enfance.
Siz küçükken oluşan antikorlara sahipsiniz.

Analyse d'anticorps antinucléaires.
Nükleer olmayan antikor testi.

Mais pour des raisons qui ne sont pas encore bien comprises, la présence d’anticorps IgE et la libération d’histamine provoquent une réaction allergique chez les gens hypersensibles à une protéine.
Ancak tam olarak anlaşılamayan nedenlerle IgE antikorları ve sonrasında açığa çıkan histamin, alerjik reaksiyona neden oluyor ve kişide belli bir gıda proteinine karşı aşırı duyarlılık görülüyor.

Il avait des anticorps contre la dengue.
Kanında dang humması antikorları varmış.

Et mes anticorps ont régulé mes protéines grâce à ce changement radical.
Bu belirgin değişiklikler antikorlarımın proteinlerimi düzenlemesiyle gerçekleşiyor.

J'ai demandé agglutinine froide et anticorps, pas HlV.
Soğuk aglütinin ve antikor testi istedim, HIV değil.

Une autre catégorie fabrique des anticorps pour lutter contre la maladie.
Diğer türleri, vücudumuzun, hastalıklara karşı direnç kazanmasına yardım eden antikorları meydana getirir.

Les anticorps qui résultent de cette réaction sont ensuite collectés dans le sang de l'animal.
Sonuçta oluşan antikorlar hayvanın kanından alınır.

Peut-être pourrait-on neutraliser le virus par l'utilisation des anticorps du liquide amniotique de Spot.
Belki de Spot'un amniyotik sıvısındaki doğal antikorları kullansaydık, virüsü engelleyebilirdik.

On les a comparés aux troupes d’élite du système immunitaire : ils décochent leurs flèches, les anticorps, avec une extrême précision.
B lenfositler, bağışıklık sisteminin silahlı birlikleri olarak adlandırılmıştır; okları olan antikorları çok keskin nişan alıp fırlatırlar.

Midazolam peut masquer tout anticorps qu'elle aurait pris pour être immunisée.
Midazolam buradaki duruma karşı vücudunun antikor üretmesini engeller.

Aux États-Unis, en Géorgie, un garçon est mort du SIDA cinq ans et demi après avoir reçu une unique transfusion de sang provenant d’un homosexuel qui ne manifestait pas de symptômes à l’époque, mais dont le test du sang s’est par la suite révélé positif à la présence d’anticorps contre le SIDA.
A.B.D.’nin Georgia eyaletinde bir çocuk, kan verdiğinde AIDS belirtisi olmayan, ancak daha sonra AIDS antikoru taşıdığı saptanan bir eşcinselin kanını sadece bir kez aldıktan beş buçuk yıl sonra AIDS’ten öldü.

Les anticorps attaquent les petits gars.
Savunma sistemi küçük adamcıklara saldırıyor.

Mêmes anticorps, même infection.
Antikorlar aynı, enfeksiyon aynı.

Certains lymphocytes T, dits auxiliaires, aident les lymphocytes B à sécréter de grandes quantités d’anticorps.
T lenfositlerin bir altgrubu olan yardımcı T hücreleri, arkadaşları B lenfositlerinin büyük miktarda antikor salgılamasına yardım ederler.

Je vais tenter de repérer si on a des anticorps.
Üzerimizde bazı testler yaptım.

Son sang contient les anticorps nécessaires pour créer un vaccin.
Kanında bir aşı üretmeye yarayacak antikorlar var.

Et donc, le test antigène-anticorps.
Bu yüzden de antijen antikor testi yapacağız.

Je viens de découvrir que Thomas a des anticorps viral-spécifique, ce qui veut dire qu'il a été infecté.
Thomas'ın kanında virüse karşı savaşan antikorlar olduğunu keşfettim, bu da virüs ona da bulaşıyor demek.

Il a des anticorps anti-HLA et une greffe des cellules d'îlots.
Adacık hücre naklinden ötürü doku uyumu antikorları var.

Si les anticorps I' atteignent, ils vont I' attaquer comme une bactérie
Antikorlar ona ulaşırlarsa, bir bakteriymiş gibi ona saldırırlar

Le coût du traitement, 20 000 dollars. des injections d'anticorps de 1000 dollars sous la peau, en fait, et il en faut 20.
Tedavisinin maliyeti 20.000 dolar. tanesi 1,000 dolardan deri altına yapılan enjeksiyonlar, toplam 20 defa.