kişisel özgürlüğü savunan herhangi bir anayasa.
magna carta
Özgürlük oor Engels
Özgürlük
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
liberty
en
ability of individuals to have agency
Özgürlük sevgisi, Amerikan damarlarımızda akan ortak bir kan.
The love of liberty is a common blood that flows in our American veins.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
özgürlük
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
liberty
en
condition of being free
Şu anki özgürlüklerimizden zevk alabilmemiz için atalarımızın yapmış olduğu fedakarlıkları asla unutmamalıyız.
We must never forget the sacrifices our ancestors made so that we could enjoy our current liberties.
freedom
en
not being imprisoned or enslaved
Pilot bulutların üstünde sınırları olmayan bir özgürlük hissetti.
Above the clouds, the pilot felt a freedom without boundaries.
independence
Tüm bunlarla özgürlüğüne sahipsin ve buna gerçekten hayranım.
You've got your independence with all this, and I really admire that.
En 4 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
latitude · promethean · liberation · lib
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Özgürlük!
From her beginnings on a Navy drawing board... through the months of secret field experiments out on the Western desert... then through the desperate search for new metals with properties she needed... she was designed to be man' s greatest weapon of the seas... the atom- powered submarineOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tanrı’nın Verdiği Özgürlüğü Değerli Say
And so we were left...... a couple a months ahead of...... a start date, without a star and we needed one very, very, badlyjw2019 jw2019
(Eyub 38:4, 7; Koloseliler 1:15, 16) Kendilerine özgürlük, zekâ ve duygu bağışlanan bu güçlü ruhi varlıklar, birbirleriyle ve en önemlisi Yehova Tanrı’yla aralarında sevgi bağı oluşturma olanağına sahiptiler.
I now live in the next villagejw2019 jw2019
Karadağ' daki gazetecilerin öz denetim organının eski başkanı Mirsad Rastoder, medya özgürlüğünün genişlemesinin meslek standartlarına duyulan saygıya bağlı olduğuna işaret ediyor
On one point, at any rate, I fully support Mrs Thyssen’s suggestion: the vote should be postponed to a time when Members can actually be here.Setimes Setimes
Özgürlük elde etmeye o kadar saplanmıştık ki...... sonrasında ne olacağını neredeyse hiç planlamadık
Jackie, your, uh... your motheropensubtitles2 opensubtitles2
Bizim gibi giyiniyor olabilirsin ama öldüğünde Özgürlük Borusu'nu asla duymayacaksın.
Kenny... don' t go, babyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Herkesin özgürlüğü, görmezden gelinmesi olumsuz sonuçlar doğuran yerçekimi yasası gibi fiziksel yasalarla kısıtlanmış durumdadır.
Now, you listen very carefullyjw2019 jw2019
" Ya Özgürlük Ya Ölüm " partisinden Wilson Gromling.
What is wrong with you?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlük bedava değildir.
There are no clearly defined rules governing the sharing of responsibility.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Özgürlüğünü kazandı.
No, you have to come with us so we cantake you to Thandor and get back to our friendOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlüğe ne oldu ha?
she' s hanged herselfopensubtitles2 opensubtitles2
Karadağ' da basın özgürlüğüne saldırı
Annual expenditure planned under the scheme or overall amount of individual aid granted to the companySetimes Setimes
Yirmi kere hayatımı ya da namusumu ortaya koyabilirim, ama özgürlüğümü asla!
prevention and detection of fraud and irregularitiesLiterature Literature
Komşumuzun düşüncesinden, kendi seçim özgürlüğümüze saygı gösterdiğimizden daha fazla korkuyoruz.
Way too muchLiterature Literature
İşte Avrupa'nın özgürlüğünü ve kültürünü savunmak üzere hazır durumdaki askerler.
The implementation of a CBSA CPIC policy and MOU, the development of an audit plan/schedule, and centralized monitoring of audits conducted at HQ and the regions will provide for better coordination of CPIC audits, physical control over CPIC terminals, and reinforce information and general security awareness with users.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünce özgürlüğü?
Well, sex, of courseQED QED
Kendi başlarına öğrenebilme özgürlüğüne.
What' s your life worth now?Answer me?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu, halkımızı özgürlüğe götürecek sembol.
He didn' t get enough into her veinsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünce özgürlüğünün bundan daha müthiş bir karikatürü düşünülemez.
If that' s what you want, I swear to itLiterature Literature
35 Ve öyle oldu ki Amalikiyalılar’dan özgür yönetimi korumak ve özgürlük davasını desteklemek üzere antlaşma yapmak istemeyen kim varsa, onları ölüme mahkûm etti; ve özgürlük antlaşmasını reddedenler azdı.
New ball coming inLDS LDS
Özgürlük devletin çatlaklarında varlığını sürdürür.
I' ve been doing this long enoughLiterature Literature
Bu koşullarda, sanatın özgürlüğünün inandırıcılığı ve gücü giderek azalmaya başladı.
Well, I play a little squash sometimesLiterature Literature
Çünkü özgürlüğün tadını alıyorsun.
On the receipt of an application for aid and before approving it, the Commission shall carry out an appraisal in order to assess the projectOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ekonomik özgürlüğün # yılından beri sabit şekilde arttığı BH, mümkün olan en iyi puan olan # puanı para politikasından aldı
Unfortunately, such claims are not, in an effective manner, quantitatively and/or qualitatively assessed.Setimes Setimes
"""Ve özgürlük günden güne daha değerleniyor."""
And our country shall be Helicon' s incarnationLiterature Literature
201 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.