özgürlükçü oor Engels

özgürlükçü

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

freedom seeker

freedict.org

liberated

adjective verb
Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi.
Senator Kerry was considered a liberal.
GlosbeMT_RnD

permissive

adjektief
16 Yehova’nın Şahitleri, cinsel ahlak konusunda aşırı özgürlükçü standartları onaylayanların korosuna katılmazlar.
16 Jehovah’s Witnesses do not join the chorus of those who endorse permissive standards of sexual morality.
GlosbeMT_RnD

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Komplo teorisiyle birbirine bağlı aşırı özgürlükçü ve gizlilik karşıtılar.
They say that it is hopelessOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kongredeki hangi oylamanın sağ- sol ekseninde düştüğünü gösterip, özgürlükçü ya da muhafazakar birinin bütün önemli konularda nasıl oy verdiklerini gösteren de bu grafiktir.
No, but something about her is worrying you plentyQED QED
Belli ki özgürlükçüler vergi ödemeyi sevmiyor.
Centre plane of occupant (CPO) means the median plane of the #-D H machine positioned in each designated seating position; it is represented by the co-ordinate of the H point on the Y axisOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Barışçıydı, özgürlükçüydü, tüm insanlığı ve hayvanları aynı sevgiyle seviyordu.
I give you five seconds to recover revoke your handLiterature Literature
Özgürlükçü biriyim ama artık bu tür davranışlar sergilememeli.
Article #) shall be replaced by the followingOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlük Çiftliği, 1980'de özgürlükçü Leo Kane tarafından kurulmuş.
Nice.You know what we got here, Gomie, don' t you?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ama patron Don Sturzo'ydu ve Amerika'da geçirdiği yıllar onu aşırı özgürlükçü biri yapmıştı.
lois, the truth is... we need to stop seeing each otherOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlükçüler için özgürlük
What' s your favorite color?opensubtitles2 opensubtitles2
Hükümete, harcamaları kısması yönünde baskı yapmak üzere kurulan muhafazakâr ve özgürlükçülerden oluşan siyasi bir hareket.
Want a cigarette, Rita?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Barı§çıydı, özgürlükçüydü, tüm insanlığı ve hay vanları aynı sevgiyle seviyordu.
I didn' t get the last nameLiterature Literature
Bunun gerçekleşmesi, ve bu özgürlükçünün söylediği gibi bu iki yaratıcı kültürün arasında, ticari ve paylaşımcı kültürün oluşturulması için, adil kullanım gibi fikirlerin merkezileşmesi, ve korunması gerekir.
Your Majesty.- I came to see the Kingted2019 ted2019
Özgürlükçü bakış açısına göre konseyler aslında katı bir şekilde kurulmamalı.
We get married in the morningLiterature Literature
Çünkü, insanlık tarihinin en özgürlükçü ailesinden geliyorsun.
By August 2006 - The Enforcement Branch in consultation with the Internal Audit Directorate at HQ and the regions will put in place an audit plan to ensure CPIC audits are conducted in all regions and sent to HQ by the end of October 2006 (dependant on funding obtained and audit training provided to regions).OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlükçü idealler ve ulvi ilkeler unutulmuştu.
This world was an experiment, and it failedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dolayısıyla özgürlükçü ideal, herhangi bir “komünizm” biçimiyle hayata geçirilemez.
PHARMACOLOGICAL PROPERTIESLiterature Literature
Yönetim asla o fazla özgürlükçü sanat derslerine duvarlarımızın içinde izin vermez.
Congratulations captain, well done!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kendisinin liderliği altında, Fidesz yavaş yavaş özgürlükçü bir öğrenci kolektifinden, merkez sağ bir halk partisine dönüştü.
The reward would be goodWikiMatrix WikiMatrix
(Galatyalılar 1:3; Efesoslular 5:15) Onlar cinsel yönden aşırı özgürlükçü görüşlerden sakınmak isterler. Görüş ayrılıkları çıktığında, bunları “acılık, ve öfke, ve gazap, ve bağırış, ve küfür” olmaksızın halletmelidirler.
they cover a total quantity no greater than the quantity resulting from applying Article #) for the quarter concerned,or than the remaining balance of that operatorjw2019 jw2019
Catalonia'da özgürlükçü komünizmi kurabilirdik.
But I think it' s time for you to move on and start over for yourselfLiterature Literature
Belki. Senato kampanyamızı başlatmak için düğünü kullanamayız. ama kalbi kırılmış bu gay çift için halk desteği Kuzey Virginia'daki özgürlükçülerin sizi sevmelerini sağlayacaktır.
While the current lack of electronic audit trails from the RCMP is limited in usefulness, CPIC audits do provide the opportunity to reinforce information security awareness and remind employees that access to sensitive information is monitored.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hareketin yapısı temel ideolojisi anti-sömürgeci olmasına rağmen, laik, demokratik, cumhuriyetçi, özgürlükçü ve sivil-politik ile birleşen bağımsız kapitalist bir ekonomik gelişme vizyonu ile desteklenmiştir.
No, you' re not involved in anything?WikiMatrix WikiMatrix
Özgürlükçü Kurtuluş Cephesi hala kuzey eyaletleri k ontrol ediyor mu?
Sometimes I wish I was genetically enhancedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Benzer biçimde, otoriter ve radi kal ideolojilerin çekiciliği, özgürlükçü ve liberal düşüncelerden fazlaydı.
You know, it' s wanting a lifeLiterature Literature
Bugün özgürlükçü demokrasinin önündeki en büyük tehlike bilgi teknolojisi devrimiyle diktatörlüklerin demokrasilerden daha etkili olması.
Finally, I want to read out a list of shame - Member States which have not yet ratified the Convention on the Protection of the Financial Interests of the EU: Belgium, Luxembourg, the Netherlands, Italy, Spain, Portugal, Greece, Ireland and France.ted2019 ted2019
Sadece yıllar boyunca bu devlet ve onun demokratik, özgürlükçü..... düzeni için çalışmış ve ön plana çıkmış olmamdan dolayı.
The blood had already coagulatedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
176 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.