dinleyiciler, temaşacılar, izleyiciler, seyirciler, resmi görüşme, huzura kabul, mahkemede konuşma özgürlüğü
audience
özgürlüklerde oor Engels
özgürlüklerde
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
plural locative of özgürlük
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Özgürlük!
Why, she' s been secretly in love with you for yearsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tanrı’nın Verdiği Özgürlüğü Değerli Say
You smell of curried tofu scramblejw2019 jw2019
(Eyub 38:4, 7; Koloseliler 1:15, 16) Kendilerine özgürlük, zekâ ve duygu bağışlanan bu güçlü ruhi varlıklar, birbirleriyle ve en önemlisi Yehova Tanrı’yla aralarında sevgi bağı oluşturma olanağına sahiptiler.
Get the bullet!jw2019 jw2019
Karadağ' daki gazetecilerin öz denetim organının eski başkanı Mirsad Rastoder, medya özgürlüğünün genişlemesinin meslek standartlarına duyulan saygıya bağlı olduğuna işaret ediyor
I' m afraid I' m going to have to disappoint, since your usefulness has come to an endSetimes Setimes
Özgürlük elde etmeye o kadar saplanmıştık ki...... sonrasında ne olacağını neredeyse hiç planlamadık
To Mr Schulz, for example. I for one would not.opensubtitles2 opensubtitles2
Bizim gibi giyiniyor olabilirsin ama öldüğünde Özgürlük Borusu'nu asla duymayacaksın.
It' s that leper businessOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Herkesin özgürlüğü, görmezden gelinmesi olumsuz sonuçlar doğuran yerçekimi yasası gibi fiziksel yasalarla kısıtlanmış durumdadır.
} Melvin Thorpe has done it once again } He' s shone his light and now we see } Melvin Thorpe will go through thick and thin } And lead us on to victory } Ooh, I love to dance a little sidestep } Now they see me, now they don't, I' ve come and gone } And ooh, I love to sweep around the wide step } Cut a little swath and lead the people on } Melvin Thorpe has done it once again } He' s shone his light and now we see } Melvin Thorpe will go through thick and thin } And lead us on to victory } Melvin Thorpe has done it once again } He' s shone his light and now we seejw2019 jw2019
" Ya Özgürlük Ya Ölüm " partisinden Wilson Gromling.
Our ultimate goal is to integrate genetic information in the assessment of the individual's risk profile with the aim of developing targeted preventive and therapeutic measures for individuals with a genetic susceptibility.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlük bedava değildir.
Findings and conclusion Overall, the CBSA is generally in compliance with relevant policies and procedures related to seized and detained currency.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Özgürlüğünü kazandı.
And we' il need someone to go to TibetOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özgürlüğe ne oldu ha?
" Dude " means... a nice guyopensubtitles2 opensubtitles2
Karadağ' da basın özgürlüğüne saldırı
They shall forthwith communicate to the Commission the text of those provisions and a correlation table between those provisions and this DirectiveSetimes Setimes
Yirmi kere hayatımı ya da namusumu ortaya koyabilirim, ama özgürlüğümü asla!
They' il always be togetherLiterature Literature
Komşumuzun düşüncesinden, kendi seçim özgürlüğümüze saygı gösterdiğimizden daha fazla korkuyoruz.
I know, but you gotcha license last yearLiterature Literature
İşte Avrupa'nın özgürlüğünü ve kültürünü savunmak üzere hazır durumdaki askerler.
Eendracht could do with talent like thatOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünce özgürlüğü?
More like his mentorQED QED
Kendi başlarına öğrenebilme özgürlüğüne.
I' il have these players play something like the murder of my father... before mine uncleOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu, halkımızı özgürlüğe götürecek sembol.
whereas employment is one of the basic conditions of social inclusionOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünce özgürlüğünün bundan daha müthiş bir karikatürü düşünülemez.
H #: Commission Recommendation #/#/EC of # April # complementing Recommendations #/#/EC and #/#/EC as regards the regime for the remuneration of directors of listed companies (OJ L #, #.#.#, pLiterature Literature
35 Ve öyle oldu ki Amalikiyalılar’dan özgür yönetimi korumak ve özgürlük davasını desteklemek üzere antlaşma yapmak istemeyen kim varsa, onları ölüme mahkûm etti; ve özgürlük antlaşmasını reddedenler azdı.
I' d like to send them into the sewer tunnel underneath the building, have them run a camera up through that trapdoor in the backLDS LDS
Özgürlük devletin çatlaklarında varlığını sürdürür.
Moreover, metabolic, behavioral and biomechanical mechanisms underlying body weight fluctuation will be addressed.Literature Literature
Bu koşullarda, sanatın özgürlüğünün inandırıcılığı ve gücü giderek azalmaya başladı.
Yes, it would be with the feeling that they had in a sense been deceived by the government, but at least with the feeling that lawmakers on the government side, who are not necessarilyparty to the government strategy, those elected to represent the people, also represented them in this debateLiterature Literature
Çünkü özgürlüğün tadını alıyorsun.
Someone added that it was not through political pressure that they would convince broadcasters to schedule their productions but through the quality of their films and television shows.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ekonomik özgürlüğün # yılından beri sabit şekilde arttığı BH, mümkün olan en iyi puan olan # puanı para politikasından aldı
I' il fucking kill youSetimes Setimes
"""Ve özgürlük günden güne daha değerleniyor."""
Dealing with celebrities is part of the jobLiterature Literature
222 sinne gevind in 3 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.