yerinde duramayan, hareketli, kıpır kıpır, kıpırdak, rahatsız, huzursuz
restless
huzursuz oor Engels
huzursuz
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
anxious
en
accompanied with anxiety
Geri dönmekten huzursuz olduğu bir kız arkadaşı bile vardı.
He even had a girlfriend that he was anxious to get back to.
restless
Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.
I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.
uneasy
Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
En 11 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
edgy · restive · unquiet · unsettled · antsy · comfortless · worrisome · troubled · uncomfortable · tense · ill at ease
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
İnsanlar huzursuz oluyor
Case C-#/#: Judgment of the Court (First Chamber) of # February # (reference for a preliminary ruling from the Hof van beroep te Antwerpen- Belgium)- Belgische Staat v N.V. Cobelfret (Directive #/#/EEC- Article #- Direct effect- National legislation designed to prevent double taxation of distributed profits- Deduction of the amount of dividends received from a parent company's basis of assessment only in so far as it has made taxable profitsopensubtitles2 opensubtitles2
Bu yüzden gemide geçimsizlik vardır, sinir bozucu huzursuz luk, dayanılmaz sürtüşme, en sonunda kamçı dayağı.
I' il clip off somethingLiterature Literature
Huzursuz mu oldu?
Are you one of those in need of a house?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kırlaşmış adam huzursuzca kıpırdandı ve diğerlerinden biri mırıldandı: “Hammar ile Coulin’i öldürdüğü söylenen bu.”
Just have to lookLiterature Literature
Huzursuz mutluluk, kararlı, meraklı beklenti Gündüz gece, hazır dostlarımı bekliyorum ben: Nerde kaldınız, dostlar?
As regards class # in Part A of Annex I, not including carrier’s liability, the undertaking concerned shall also inform that supervisory authority of the frequency and average cost of claimsLiterature Literature
Seni küstahlığın huzursuz ediyor aslında.
It' s easier to cope with the sheer, but with youOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" Gönlüm huzursuz. "
They' il always be togetherOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu yoldan gitmek arkadaki dağları dolaşmaktan çok daha kolay olurdu ama bunca açık arazi Meera’yi huzursuz ediyordu.
A single European market should be seen as an opportunity rather than a threat.Literature Literature
Huzursuzsan, bu gece gel benim evimde kal.
Ok, bring him overOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sanırım, bu buluşma onu biraz huzursuz etmişti.
he Committee of the Regions and grassroots players, in view of both the desirability of mapping the profile of persons liable to be affected by functional illiteracy and the need to avoid possible stereotypes in this regard, would highlight the following pointsLiterature Literature
Ben kayıp ve huzursuz bir kuşağın çocuğuyum.
You' re not unreliableOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Düşünceleri huzursuzca ejderlere gitti, ama yer sarsılmıyordu.
◦ Reliability and Integrity of Data ▪ Reconciliation procedures need strengtheningLiterature Literature
Çocuklar huzursuz olmaya başlamıştı.
First, I' il eat my haddock.Then... if you don' t turn me out into the street, have a good night' s restOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Huzursuz görünüyordu.
If it ́s not satisfactory...- Yes?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hep arayış içinde olan huzursuz bir adamdı.
I mean, really fucking boring, okayOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Vahşi hayvanlar huzursuz.
Kill him, but I want my son backOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
"""Tekrar uğrayayım demiştim,"" dedi Bay Ramy, ama belli ki Bayan Mellins'in oradaki varlığından huzursuz olmuştu."
I guess that atropine crap workedLiterature Literature
Kimmiş bu evlenip huzursuz olmak isteyen budala?
That' s right.You look kind of old to be a copOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
diye sordu Caramon, Raistlin'e huzursuzca, ikisi paylaştıkları odada yalnız kaldıklarında.
He doesn' t need anybody to goLiterature Literature
Buck huzursuz oluyor ve bilmedikleri için içinde müthiş bir çığlık kopuyordu.
We' re only five klicks in.It' s seven and a half miles to LZ AlphaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ne kadar çirkin veya huzursuz olsa bile
I sell heroes, not broken- down stars.I' d like the items, mropensubtitles2 opensubtitles2
Ama bu beni huzursuz ediyor.
A covert actionOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Biraz huzursuz olmuş, o yüzden yatağını değiştirmek istemiş, hepsi bu.
Do you think that' s possible?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O gözler gerçekten huzursuz ediciydi.
Has it been five years?Literature Literature
Bu akşam seni biraz huzursuz gördüm.
I put on every one of these myselfOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.