sıkıntılı, tedirgin, rahatsız, endişeli
uneasy
sıkıntılı oor Engels
sıkıntılı
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
onerous
en
burdensome
Kimileri, sıkıntılı vize prosedürleri yüzünden AB dışındaki fırsatların arayışı içine girmek zorunda kalabileceklerini söylüyor
Some say onerous visa procedures could force them to look for opportunities beyond the EU
doleful
troublesome
En sıkıntılı olan en iyinin yozlaşmasıdır.
What is most troublesome is the corruption of the best.
En 18 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
gloomy · dismal · lugubrious · lucubrate · muzzy · weighty · distressed · anxious · awkward · stressful · low · uptight · heavy · dreary · muggy · blue · inconvenient · oppressive
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Sıkıntılı görünüyorsunuz
See you tonight?opensubtitles2 opensubtitles2
Mukaddes Kitap, içinde yaşadığımız zamanın sıkıntılı bir dönem olacağını önceden doğru şekilde bildirdi.
I got a hair samplejw2019 jw2019
Gökyüzü sıkıntılı, kapalı ve yağmur yüklü bulutlarla pusluydu - küçük damlalar cama çarpıyordu.
You have no idea of the kind of color... that can come out of depressionLiterature Literature
Parasal durumlarınız yüzünden sıkıntılı zamanlar yaşamış olmalısınız.
Look, you don' t get to have whatever you want, AshleyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hayatı yeterince sıkıntılıydı.
Only trouble is, I wanna share that new life with someoneOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
YEHOVA bu sıkıntılı dünyada yaşayan milyonlarca insan için özel bir şey yaptı.
Bye, bye.- Okay, follow me!jw2019 jw2019
Onun için bu sıkıntılı durumu görmem için Victor'u tanımam gerekmiyor.
lts sexual instincts, so to speak, make it lose its common senseOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
18 Şimdi söylediğim gibi, Alma bütün bunları gördükten sonra, bundan dolayı Amulek’i yanına alıp Zarahemla ülkesine geldi ve onu kendi evine götürdü; ve ona bu sıkıntılı günlerinde yardım ederek onu Rab’de kuvvetlendirdi.
That' s not the message we want to sendLDS LDS
Böylece şimdiki sıkıntılı dünya durumunun, sona yaklaştığına dair ikna edici delilleri gördükçe siz de ‘başınızı kaldırabileceksiniz.’
Just stay steadyjw2019 jw2019
Şu cümleye bakalım: "Gregor Samsa, bir sabah, sıkıntılı rüyalar gördüğü uykusundan uyandığında, kendini yatağında ürkütücü dev bir böceğe dönüşmüş buldu."
They shall forthwith communicate to the Commission the text of those provisions and a correlation table between those provisions and this Directiveted2019 ted2019
Sıkıntılı mı?
Remain where you are with your hands in the airOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sesin çok sıkıntılı geliyordu.
I' m on my medsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Neyi bekliyorsun, sıkıntılı çocuk?
Oh yeah, I tried thatOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Walter, sıkıntılı görünüyorsun.
I need one minute.- Please, take your time. HeyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Jimmy, Sabrina, sizden sıkıntılı durumum hakkında tavsiye istiyorum
Spending government money on unauthorized missionsopensubtitles2 opensubtitles2
Sıkıntılı bir vicdan, depresyona ya da derin bir başarısızlık duygusuna bile yol açabilir.
I don' t care.We love each other and we don' t care what people thinkjw2019 jw2019
Manson sıkıntılı bir geçmişten gelmektedir.
the adaptation of Annex I to take account of technical progressLiterature Literature
Bu senaryoda, yüzyılı aşkın bir süredir Yehova’nın Şahitleri, bu sıkıntılı ülkenin başına bela olan sorunların gerçek çözümüne dikkat çekiyor.
And we all know how you love heavy metaljw2019 jw2019
Yaşamın sıkıntılı yönleri, onun en iyi yönleri için gerekli midir?
He probably gave up so he didn' t go to his marriage bed covered with bruisesLiterature Literature
Sıkıntılı bir durumda Yehova’ya güvenmek neden özellikle zor gelebilir?
I really am happy foryou, P. Sawyerjw2019 jw2019
Sıkıntılı zamanlarınızda bu dost sizi hep rahatlattı (!).
It' s a kind offerjw2019 jw2019
Tahmin edebileceğinden çok daha az sıkıntılı oldu.
When we return home, Andalasia shall know of your treacheryOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Son zamanlarda baban sıkıntılı mıydı?
You see, anyone capable of operating Lantian technology is of particular interest to usOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Neden bu kadar sıkıntılısın?
Get outta here, Crocketttatoeba tatoeba
Tommy, dünkü performansın sıkıntılıydı.
Youre not getting paid at your job?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.