damga vurmak oor Frans

damga vurmak

Vertalings in die woordeboek Turks - Frans

marquer

werkwoord

Çünkü, bir döneme damga vururlar, çıkmalarına müsade etmeyeceğimiz bir şekilde hayatlarımıza girerler.
Et parce qu'ils marquent un lieu et une date que nous ne voulons pas oublier.

voorbeelde

Bu gerçek olmasaydı, Roma yönetimi için buna yalan damgasını vurmaktan daha kolay bir şey olamazdı.”
Si cela n’avait pas été vrai, rien n’aurait été plus facile pour le gouvernement romain que de stigmatiser ce mensonge.”

Ama tercihen herkesten çok daha iyi numaralar yapmak istersin, üstüne kendi damganı vurmak istersin.
Idéalement, pour réussir un tour mieux que les autres, tu dois te l'approprier, le mettre à ta sauce.

Gitmen gerektiğini söylediğimde bölgene damga vurmak istedin.
Quand je t'ai dit que tu devais partir, tu as, heu, décidé de marquer ton territoire.

Otuzdan fazla dile çevrilen eseri, artık 21. yüzyılın başlangı cına damgasını vurmaktadır.
Traduite en une trentaine de langues, son œuvre marque désormais le début de notre XXIe siècle.

Bölgeme damga vurmak mı istedim?
Marquer mon territoire?

Örneğin, bazı ülkelerde memurlar bahşiş almadan çocukları okula kaydetmek, bir kişiyi hastaneye yatırmak veya seyahat belgelerine damga vurmak konusunda isteksiz davranabilirler.
Par exemple, dans certains pays, des responsables se montreront parfois réticents à inscrire des enfants dans une école, à admettre une personne dans un hôpital ou à valider des documents d’immigration, à moins qu’on ne leur donne un peu d’argent.