muvaffak oor Hongaars

muvaffak

adjektief

Vertalings in die woordeboek Turks - Hongaars

büszke

adjektief
Wikiferheng

sikeres

adjektief
Süleyman’ın Meselleri 28:13 şöyle der: “Kabahatlerini örten muvaffak olmaz; fakat onları itiraf edip bırakan, merhamet bulur.”
A Példabeszédek 28:13 ezt mondja: „Aki elfedezi törvényszegéseit, nem lesz sikeres, aki viszont megvallja és elhagyja azokat, irgalomra lel.”
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

eredményes

adjektief
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Çünkü muvaffak olamamıştım
Éppen erről van szóopensubtitles2 opensubtitles2
Yeşu 1:8’deki şu sözler aynı etkinliğiyle hepimize atfediyor: “Bu şeriat kitabı senin ağzından ayrılmayacak, ve onda yazılmış olanın hepsine göre yapmağa dikkat edesin diye, gece gündüz onu düşüneceksin; çünkü o zaman yolunu açacaksın, ve o zaman muvaffak olacaksın.”
Te menj előre!jw2019 jw2019
Süleymanın Meselleri 28:13 şöyle der: “Kabahatlerini örten muvaffak olmaz; fakat onları itiraf edip bırakan, merhamet bulur.”
Ez fogas kérdésjw2019 jw2019
Muvaffak olmayan bir harekatın ertesi sabahında iki seçeneğiniz vardır.
Nem mondtam, mikorOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Her üç örnekte de bölgesel liderler barışı sağlayacak iyi niyete ve kabiliyete sahipti ve tümünde uluslararası toplum onlara arabuluculuk etmeye, bir uzlaşmaya varmada onları destekelemeye hazırdı ki, böylelikle başta verdikleri söze sadık kalarak barışa ve ona denk bir kurumsal yapı inşasına muvaffak olabildiler.
El akarja takarítani őket az útbólted2019 ted2019
Ancak bu şekilde efendimi ze hizmet etmeye ve emirlerini yerine getirmeye muvaffak olabiliriz.""
Azokban esetekben, amikor a hamisított áruk, kalóz áruk és általában a szellemi tulajdonjogot sértő áruk harmadik országból származnak vagy azokból érkeznek, a Közösség vámterületére való beléptetésüket, beleértve átrakásukat, a Közösségen belüli szabad forgalomba bocsátásukat, felfüggesztő eljárás alá vonásukat és vámszabad területre történő beléptetésüket vagy vámszabad raktárba való betárolásukat is meg kell tiltani, és olyan eljárást kell bevezetni, amely lehetővé teszi a vámhatóságok számára, hogy ezt a tilalmat a lehető leghatékonyabban érvényesíthessékLiterature Literature
O daha sonra şunu yazdı: “Kabahatlerini örten muvaffak olmaz; fakat onları itiraf edip bırakan, merhamet bulur.”
Az én hibám volt!jw2019 jw2019
Yeşu’ya İsrail’e önderlik etme sorumluluğu emanet edildiğinde şunlar söylendi: “[Musa tarafından kaydedilmiş olan] bu şeriat kitabı senin ağzından ayrılmıyacak, ve onda yazılmış olanın hepsine göre yapmağa dikkat edesin diye, gece gündüz onu düşüneceksin (alçak sesle okuyacaksın); çünkü o zaman yolunu açacaksın, ve o zaman muvaffak olacaksın.”
És hozza be a csomagokat, kérem!jw2019 jw2019
Benim ve muttefiklerimin muvaffak olacagini duymak sizi sasirtmaz.
Bármi is legyen a borítékban, az biztosan semmitmondó vagy hamis, mert mindketten tudjuk, bármivel is gyanúsítod, azt nem követte elOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ayrıca, eski İsrail’in lideri Yeşu’ya uzun zaman önce verilmiş olan şu emre de uygun hareket etmiş olacaksınız: “Bu şeriat kitabı senin ağzından ayrılmıyacak, ve onda yazılmış olanın hepsine göre yapmağa dikkat edesin diye, gece gündüz onu düşüneceksin (alçak sesle okumalısın); çünkü o zaman yolunu açacaksın, ve o zaman muvaffak olacaksın.”—Yeşu 1:8.
A mérőműszernek a gyakorlati működési feltételek figyelembevételével alkalmasnak kell lennie a rendeltetésszerű használatra, és az a pontos mérési eredmény érdekében sem támaszthat ésszerűtlen követelményeket a felhasználóval szembenjw2019 jw2019
Okulda muvaffak olamazsam, Fulda' daki manastıra gönderilecekmişim
A Többiek, akik gyűjtik a tannot- ot...... üzemanyagként használjákopensubtitles2 opensubtitles2
Ya muvaffak olamazsanız, o zaman ne olacak?
mivel a hatékony védekezési rendszer kialakítása céljából a betegségek diagnosztizálását egységesíteni kell és felelős laboratóriumok felügyelete alatt kell végezni, amelyek tevékenységének koordinálását a Közösség által kijelölt referencialaboratórium végezhetiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Adamsa yapmayı amaçladığı şeylerde muvaffak oldu.
Úgy gondolom, hogy a te természeteddel, sokkal megbízhatóbb vagy biztonsági munkára, mint akármelyik nyugdíjba vonuló, ex- FBI ügynökOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Okulda muvaffak olamazsam, Fulda'daki manastıra gönderilecekmişim.
Térjünk vissza a valóságba!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Benim ve müttefiklerimin muvaffak olacağını duymak sizi şaşırtmaz.
Természetesen meg fognak öletni hitetlenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Musa’nın ölümünden sonra Yehova, Yeşu’ya şu emri verdi: “Bu kanun kitabı senin ağzından ayrılmıyacak, ve onda yazılmış olanın hepsine göre yapmağa dikkat edesin diye, gece gündüz onu düşüneceksin; çünkü o zaman yolunu açacaksın, ve o zaman muvaffak olacaksın.”—Yeşu 1:8.
a litván intervenciós hivatal birtokában lévő árpa kivitelére irányuló folyamatos pályázati felhívás megnyitásáróljw2019 jw2019
Babalığa muvaffak olamadın
A számot jól láthatóan fel kell tüntetni a jármű legalább egyik hosszanti oldalánopensubtitles2 opensubtitles2
Bedlam Konutları, sadece geçmişinden ödü kopanlar yüzünden muvaffak olamadı.
Az első átmeneti időszak e megállapodás hatálybalépésétől addig az időpontig tart, amikor az Európai Közösség által végzett értékelés tanúsága szerint az UNMIK eleget tesz az ezen jegyzőkönyv #.cikke bekezdésében rögzített valamennyi feltételnekOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir şeyde muvaffak olacaksak dillere destan olmalıyız.
Lesz itt vagy tíz olyan, mint mondjuk őOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O vakit bile muvaffak olamayabiliriz.
Arra kéri kegyelmedet nemes Lord...... hogy látogasd meg más naponOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu şeriat kitabı senin ağzından ayrılmıyacak, ve onda yazılmış olanın hepsine göre yapmağa dikkat edesin diye, gece gündüz onu düşüneceksin; çünkü o zaman yolunu açacaksın, ve o zaman muvaffak olacaksın.”—Yeşu 1:7, 8.
Szia, Sineadjw2019 jw2019
Çılgınca savaşmadığımız müddetçe muvaffak olamayız.
Sun-Leenyert?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
2 Yehova, Yeşu’yu şöyle dedi: “Kulum Musanın sana emrettiği bütün şeriate göre yapmağa dikkat etmek için kuvvetli ol, ve çok yürekli ol; yürüyeceğin her yerde muvaffak olasın diye, ondan sağa yahut sola sapma.”
Az irányelv rendelkezéseit e megállapodás alkalmazásában a következő kiigazításokkal kell értelmeznijw2019 jw2019
Doğru eğitim ve rehberlikle birlikte topluluğunun muvaffak olacağına inanıyorum.
tekintettel az Európai Parlament véleményére [#]OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
42 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.