kız kuşu oor Italiaans

kız kuşu

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Italiaans

pavoncella

naamwoord vroulike

pavoncella corona bianca

naamwoord vroulike

Kız kuşu

Vertalings in die woordeboek Turks - Italiaans

Vanellinae

genere di uccelli

Soortgelyke frases

bayağı kız kuşu
pavoncella

mahmuzlu kız kuşu
pavoncella spinosa

diken kanatlı kız kuşu
pavoncella spinosa

büyük kız kuşu
pavoncella indiana dalle caruncole rosse

kızıl ibikli kız kuşu
pavoncella indiana dalle caruncole rosse

Ak kuyruklu kız kuşu
Vanellus leucurus

sürmeli kız kuşu
pavoncella gregaria

Sürmeli kız kuşu
Pavoncella gregaria

ak kuyruklu kız kuşu
pavoncella codabianca

voorbeelde

Kız kuşu unutmuş, kuşu
Ha dimenticato il canarino

Kızda kuş gribi vardı.
Aveva l'influenza aviaria.

Kız kuşu azat etti.
La ragazza lasciò partire l'uccello.

Kız kuşu serbest bıraktı.
La ragazza ha lasciato in libertà l'uccello.

Kız kuşu unutuyor
Lei lo dimentica

Eve uğradığımda, kızın kuşunu buldum.
Ho preso il suo uccellino, quando sono passata a casa.

Kız kuşu.
Pavoncella.

Kız kuşu unutmuş, kuşu...
Ha dimenticato il canarino...

Kız kuşu unutuyor.
Lei lo dimentica.

Kız kardeşlerim kuşlar gibi özgürler.
Le mie sorelle sono libere come uccelli.

Ve yakın zamanda tanıştığın ve utandırdığını düşündüğün tek kız da kardeşinin Guguk Kuşu Tesisi'ndeki kız.
E l'unica donna imbarazzante che hai incontrato ultimamente, e'quella nella struttura di pazzi in cui si trova tuo fratello.

Yüzlerce kuş bu ağlara takılırlar, kızlar, kadınlar ağlardan kuşları toplarlar.
Centinaia di uccelli vi rimanevano impigliati e le donne e le ragazze andavano a raccoglierli.

Filmin sonunda küçük kız, «muhabbet kuşlarımı ala bilir miyim?»
Alla fine, prima di salire in macchina, la ragazzina chiede: «Posso portare gli uccelli d’amore?».

Lyndon, neden kızına, Linda Kuş adını verdin?
Lyndon, perché tua figlia si chiama Lynda Gatto?

Küçük bir kızken, bu kuşları severdim.
Quando ero piccola amavo questi uccelli.

Mikroplardan, değişiklikten, bağlılıktan, suyun altında gözlerini açmaktan, kızgın kocalardan, kızgın eski kız arkadaşlarından, büyük kuşlardan, örümceklerden ve annemden.
Germi, cambiamenti, responsabilita', aprire gli occhi sott'acqua, mariti furiosi, ex fidanzate furiose, uccelli grandi, ragni e la mamma.

Ve Leo ona bir numara çekti, kız o kahrolası kuş yüzünden bağırıp duruyordu.
Allora, Leo... si mette a fare giochetti con lei e Laura urlava per quel maledettissimo uccello.

Bazen araştırmayı istiyorsun, bazen kuş ( kız ) istiyorsun.
A volte vuoi indagare, a volte vuoi l'uccello.

"""Bir gün anne çaylak kuşu, kızını yiyecek bulmaya göndermiş."
“Un giorno Madre Nibbio mandò sua figlia a prendere da mangiare.

" Evet, efendim. " " Ve olan kız incelikle slayt kuşlar üzerinde kitap yazarak amcasının saygısı içine? "
" Sì, signore. " " E la ragazza che stava per scivolare con grazia nella stima di suo zio per scrivere il libro sugli uccelli? "

Örümcek kuşunun kızı o alanda öldürdüğünü sanmıyorum.
Non credo che l'Averla abbia ucciso quella ragazza nel campo.

Sen kızı yakala, ben kuşu hallederim
Tu afferra la ragazza, io penso all' uccello

Muhabbet kuşu kız kardeşimindi, annem ateşi yakarken yakaladı.
Il parrocchetto era della mia sorellina, e mia madre mi becco'mentre gli davo fuoco.